Danıştay Kararı 7. Daire 2008/7153 E. 2009/5844 K. 30.12.2009 T.

7. Daire         2008/7153 E.  ,  2009/5844 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/7153
Karar No : 2009/5844

Temyiz İsteminde Bulunan : …Tekstil Mefruşat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av.
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Davacı adına tescilli 26.3.2008 gün ve …sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle yaptırılan tahlil sonucuna vaki itiraz üzerine yaptırılan ikinci tahlil sonucunda tesis edilen Gümrük Başmüdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden; davanın ek tahakkukun iptali ve ikinci bir rapor alınarak kumaş türünün yeniden değerlendirilmesi istemiyle yapılan başvuruların reddine ilişkin Gümrük Müdürlüğü ve Gümrük Başmüdürlüğü işlemlerinin iptali istemiyle açıldığının anlaşıldığı; gerek Gümrük Müdürlüğünün, gerekse Gümrük Başmüdürlüğünün işleminin yaptırım özelliği içermeyen bilgi verici mahiyette işlemler olduğu sonucuna ulaşıldığından, ortada, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem bulunmadığı gerekçesiyle incelenmeksizin reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; iptali istenilen işlemler idari karar niteliğinde olduğundan, uyuşmazlığın çözümünün idare mahkemesinin görevine girdiği; yapılacak başka işlem olmadığını içeren işlemin kesin ve yürütülebilir olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın ve Dairemizin E:2009/6385 sayısında kayıtlı dosyanın birlikte incelenmesinden; davacı adına tescilli 26.3.2008 gün ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın niteliğinin gümrük laboratuvarında tespit edilememesi nedeniyle TÜBİTAK Bursa Test ve Analiz Laboratuvarına yaptırılan tahlil sonucuna göre beyanname üzerinde dampinge karşı vergi ve katma değer vergisi hesaplanarak tebliğ edildiği; davacı tarafından, 14.4.2008 gününde kayıtlara intikal ettirilen dilekçeyle tahlil sonucuna yapılan itiraz uyarınca yaptırılan ikinci tahlil sonucunda Gümrük Başmüdürlüğünce tesis edilen, ikinci tahlil sonucuna göre de, eşyanın astarlık kumaş özelliğinde olduğu, Müdürlüğünce yapılan işlem yerinde olduğundan, yapılacak başka işlem bulunmadığı yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davanın, Mahkemece, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle incelenmeksizin reddedildiği anlaşılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinin olay tarihinde yürürlükte olan şeklinde; yükümlülerce, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri için düzeltme ve/veya itiraz yoluna, para cezalarına ilişkin kararlara karşı itiraz yoluna başvurulabileceği öngörülmüş; aynı Kanunun 243’üncü maddesinde de, ilgili kişilere 197’nci maddeye göre tebliğ edilen gümrük vergilerinin hesaplanmasında esas alınan kimyevi tahlil sonuçlarına karşı tebliğden itibaren on beş gün içerisinde gümrük başmüdürlüğüne yazılı olarak itiraz edilebileceği hükmüne yer verilmiş ve bu itiraz üzerine uygulanacak yöntem belirlenmiştir.
Gümrük Kanununun sistematiği ile Kanunun yukarıda alıntısı yapılan hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; Kanun Koyucunun 242’nci maddede genel olarak düzeltme ve itiraz usulünü düzenlediği, 243’üncü madde ile ise, kimyevi tahlil sonuçlarına yönelik ortaya çıkan uyuşmazlıkların idari aşamada çözümlenmesini sağlamak amacıyla “özel bir idari itiraz” usulü getirdiği, ancak bu yola başvurulmasını, tüketilmesi zorunlu bir idari itiraz prosedürü olarak düzenlemediği, tahlil sonuçlarına itiraz edip etmeme hususunda ilgililere seçimlik bir hak tanındığı sonucuna ulaşılmıştır.
Sözü edilen hukuki durum karşısında; davacının, seçimlik hakkını kullanarak, birinci tahlil sonucuna itiraz etmesi ve bu itirazı uyarınca yaptırılan, sonuçları eşyanın özelliklerinin ve niteliklerinin belirlenmesi yönünden kesin olan ikinci tahlil sonucunda Gümrük Başmüdürlüğünce tesis edilen işlemin iptali istemiyle açtığı davada, tahlil sonucuna itiraz Başmüdürlüğün anılan işlemiyle sonuçlanmış olduğundan, yani bu işlem davacının hukuki durumunda değişiklik doğurduğundan, Mahkemece işin esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, söz konusu işlemin kesin ve yürütülebilir olmadığı gerekçesiyle verilen kararda isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine, Mahkemece, yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 30.12.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X- KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, istemin reddi gerektiği oyu ile Dairemiz kararına katılmıyoruz.