Danıştay Kararı 7. Daire 2008/1992 E. 2009/4639 K. 09.11.2009 T.

7. Daire         2008/1992 E.  ,  2009/4639 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/1992
Karar No : 2009/4639

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf: …Gümrük Müşavirliği Limited Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli 6.6.2002 gün ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın Çin menşeli olduğundan bahisle, davacı müşavirlik şirketi adına yapılan dampinge karşı vergi tahakkuku ile katma değer vergisi ek tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlemi; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 181’inci maddesi ile 229’uncu maddesinin 2’nci fıkrasını açıklayarak, ithalatçının bildirim ve beyanları ile sunduğu belgelere göre hareket eden müşavirlik şirketinin, vergi kaybına neden olan durumun varlığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hususunda herhangi bir somut tespit yapılmadan, tesis edilen işlemde isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; ithale konu eşyanın Çin menşeli olduğundan bahisle, ithalatçı Firma nezdinde yapılan takibatın sonuçsuz kalması nedeniyle, anılan Firmanın gümrük işlemlerini gerçekleştiren davacı müşavirlik şirketi adına yapılan tahakkukta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın Çin menşeli olduğundan bahisle, davacı müşavirlik şirketi adına yapılan dampinge karşı vergi tahakkuku ile katma değer vergisi ek tahakkukuna vaki itirazın reddine dair işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; gümrük mevzuatının, gümrük vergisinin tahsiline, takibine ve teminata bağlanmasına ilişkin bu Kanuna aykırı olmayan usul ve şekle müteallik hükümlerinin, dampinge karşı vergi veya telafi edici verginin tahsili, takibi ve teminata bağlanması işlemlerinde de uygulanacağı, 16’ncı maddesinin 2’nci fıkrasında; bu Kanunun tatbikatında, Gümrük Kanunu ile diğer kanunların, bu Kanuna aykırı olan hükümlerinin uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır. Atıfta bulunulan 4458 sayılı Kanunun 3’üncü maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinin 8’inci fıkrasında, “gümrük vergileri” deyiminin, yürürlükteki hükümler uyarınca eşyaya uygulanan ithalat vergilerinin tümünü; “ithalat vergileri” deyiminin de, eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve eş etkili vergileri ifade ettiği belirtilmiş olup, 181’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında, ithalatta gümrük yükümlülüğünde yükümlünün, beyan sahibi olduğu, dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan kişinin de yükümlü olduğu, 182’nci maddesinin 3’üncü fıkrasının (a) bendinde, eşyanın kanuna aykırı olarak girişini gerçekleştiren kişilerin, (b) bendinde, eşyanın kanuna aykırı girişine iştirak eden ve girişin kanuna aykırı olduğunu bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişilerin, (c) bendinde ise, söz konusu eşyayı elde eden veya elinde bulunduran ve bu eşyayı elde ettiği ve aldığı sırada eşyanın kanuna aykırı olarak girdiğini bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişilerin bu Kanun hükümlerine göre gümrük vergilerinden sorumlu olduğu hükümleri yer almıştır.
Yukarıda yer alan hükümlere göre, ithalatta haksız rekabete yol açan dampingin neden olduğu zararlara karşı, bir üretim dalının korunması amacıyla getirilen dampinge karşı vergi ve telafi edici vergi, ithalde alınan vergi olmasına karşın; her türlü ithalatta değil, haksız rekabete yol açacağı öngörülen bazı ithalatlarda alınması nedeniyle, gerçek anlamda ithalat vergileri olmayıp, bahsedilen ithalatların zarar verici etkilerini gidermek ve yerli üreticiyi korumak amacıyla uygulanan bir tedbirdir. Dolayısıyla, bu vergilerin, 4458 sayılı Kanunun yalnızca “usul ve şekle müteallik” hükümlerinin uygulanması bakımından “gümrük vergileri” kapsamında değerlendirilmesi, “esasa ilişkin” hükümleri açısından ise, anılan Kanunun kapsamı dışında tutulması gerekmektedir. Bu bakımdan, olayda, ithalatçı Firmanın gümrük işlemlerini takip eden davacı müşavirlik Şirketi adına, 4458 sayılı Kanunun gümrük müşavirlerinin vergisel sorumluluğunu düzenleyen ve niteliği itibarıyla “esasa müteallik hükümler” içeren maddeleri uyarınca dampinge karşı vergi tahakkuku ve bu vergi üzerinden katma değer vergisi ek tahakkuku yapılması, 3577 sayılı Kanunun yukarıda bahsi geçen 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasına aykırı olduğundan, yazılı gerekçeyle işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, 9.11.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.