7. Daire 2007/2448 E. , 2009/1929 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2007/2448
Karar No : 2009/1929
Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Ambarlı Gümrük Müdürlüğü Karşı Taraf : … Tarım Ürünleri Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı adına tescilli … gün ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı kivi nedeniyle 500.- avro/ton üzerinden tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerinin, %65 vergi oranına göre tahakkuk ettirilmesi gereken tutardan fazlasına vaki itiraz üzerine tesis edilen, beyan edilen vergilere itiraz edilemeyeceğinden, teminat olarak alınan vergilerin kati olarak tahsil edilmesi gerektiği yolundaki işlemi; 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre, düzeltme ya da itiraz yollarına başvurulabilmesi için, İdarece kendiliğinden yapılmış bir ek tahakkuk işleminin veya ihtirazi kayıtla verilen gümrük giriş beyannamesine dayalı tahakkukun bulunması gerektiği; olayda, … tarihinde Gümrük Müdürlüğü kayıtlarına intikal ettirilen ihtirazi kayıt dilekçesi, beyanın, davacının serbest iradesinin ürünü olmadığını gösterdiğinden, davalı İdarece ek tahakkukun hukukiliğinin incelenmesi suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, beyan edilen vergilere itiraz edilmeyeceğinden bahisle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; davacıya tebliğ edilen herhangi bir ek tahakkukun bulunmadığı, 4458 sayılı Kanunun 245’inci maddesinin 1’inci fıkrası hükmüne göre, davacının, kendisi tarafından hesaplanan vergilere itiraz edemeyeceği; Gümrük Yönetmeliğinin 747’nci maddesinde de, vergilerin bilgisayar sistemi tarafından hesaplanması durumunda, beyannamenin tescil edilmesinin gümrük vergilerinin beyan sahibi tarafından hesaplanması anlamına geleceği düzenlemesine yer verildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddinin uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına tescilli … tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle aynı tarihte Gümrük Müdürlüğü kayıtlarına intikal ettirilen dilekçede, gümrük vergilerinin, %65 vergi oranına göre tahakkuk ettirilmesi gerekirken, 500.- avro/ton üzerinden tahakkuk ettirildiğinin, vergilerin tahakkuk ettirilmesi gereken tutardan fazlasına itiraz edildiğinin belirtildiği; bu başvurunun Gümrük Müdürlüğünce reddi yolundaki karara karşı yapılan itiraz üzerine Gümrük Başmüdürlüğünün talebi doğrultusunda Gümrük Müdürlüğünce tesis edilen, beyan edilen vergilere itiraz edilemeyeceğinden, teminat olarak alınan vergilerin kati olarak tahsil edildiği yolundaki işlemin tebliğ edilmesinden sonra açılan davada, Mahkemece, davacının … tarihli başvurusu, beyannamenin tescili sırasında konulan ihtirazi kayıt iradesi olarak nitelendirilmek suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 60’ıncı maddesi hükmüne göre, beyannamenin, eşyanın beyan edildiği gümrük rejimini düzenleyen hükümlerin uygulanması için gerekli bütün bilgileri ihtiva etmesi ve gerekli bütün belgelerin beyannameye eklenmesi gereklidir. Bu bilgi ve belgelerin beyannameye eklenmesinde yasal zorunluluk olması, gümrük mevzuatını uygulamakla görevli Gümrük İdaresince kendiliğinden bilinmeleri ya da bulunmaları mümkün olmayan; ancak ithalatı yapan veya temsilcisi tarafından sahip olunan ya da temini olanaklı bilgi ve belge niteliği taşımalarından kaynaklanmaktadır.
Anılan Kanunun 195’inci maddesinin 1’inci fıkrası hükmünde, gümrük vergilerinin, Gümrük İdaresi tarafından gerekli bilgiler kullanılarak tahakkuk ettirileceği söylenmiş; aynı Kanunun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasında ise, anılan vergilerin, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanacağı öngörüldükten sonra, 7’nci fıkrasında da, aynı maddenin 3’üncü fıkrasının (c) bendinde, gümrük vergisi oranlarını da kapsadığı söylenen Gümrük Tarife Cetveli, idari uygulamalarda esas tutulması zorunlu metinler arasında sayılmıştır.
4458 sayılı Kanunun 3’üncü ve devamı maddeleriyle de, gümrük mevzuatını uygulayarak gümrük işlemlerini yapma yetki ve görevi Gümrük İdarelerine verilmiştir. Dolayısıyla, Gümrük Tarife Cetvelini uygulama görevi, gümrük mevzuatını uygulamakla görevli bu İdarelere aittir. O halde, ithal edilen eşyanın kıymetine uygulanacak gümrük vergisi oranının da, her beyanname ile ilgili olarak, bu İdarelerce belirlenmesi yasal zorunluluktur. Yasada, vergi oranlarının yükümlülerce beyanını gerekli ve zorunlu kılan bir düzenleme de mevcut değildir. Gümrük İdaresine ve onun görevlilerine ait olan bu belirlemenin gümrük mükelleflerine yaptırılması ise, Anayasada yasaklanan angarya niteliği taşıyacağından, olanaklı bulunmamaktadır.
Bu hukuki durum karşısında; olayda, eşyanın beyan edilen ağırlığına uygulanan vergi tutarı olan 500.- avro/ton davacı tarafından beyan edilmeyip, Gümrük İdaresince belirlendiğinden, davacının beyan etmek zorunda olmadığı hususta ihtirazi kayıt iradesi göstermesine gerek bulunmamaktadır. Bu bakımdan; kendisi tarafından beyan edilmeyen vergi tutarının, İdarece eşyanın ağırlığına uygulanması sonucunda tahakkuk ettirilen vergilerin, %65 vergi oranına göre tahakkuk ettirilmesi gerekenden fazlasının kaldırılması istemini içeren ve bu nedenle 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinin 1’inci fıkrası hükmü uyarınca yapılan düzeltme başvurusu niteliği taşıyan başvurunun, Mahkemece, ihtirazi kayıt olarak nitelendirilmesi isabetli değildir. Aynı şekilde, anılan başvurunun reddine dair Gümrük Müdürlüğü kararına karşı süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine, Başmüdürlükçe işin esasının değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi yerine; işlem tesis edilmek üzere Gümrük Müdürlüğüne talimat verilmesinde ve Gümrük Müdürlüğünce de, beyan edilen vergilere itiraz edilmesi mümkün olmadığından, teminat olarak alınan vergilerin kati olarak tahsil edildiği yolunda işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Her ne kadar, davalı İdarece, 4458 sayılı Kanuna dayanılarak yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinin 747’nci maddesinde yer alan, gümrük vergilerinin bilgisayar sistemi tarafından hesaplanması durumunda, beyannamenin tescil edilmesinin gümrük vergilerinin beyan sahibi tarafından hesaplanması anlamına geleceği yolundaki düzenleme karşısında, vergilerin davacı tarafından hesaplanması nedeniyle tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı öne sürülmekte ise de; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7’nci maddesinin 4’üncü fıkrası hükmü karşısında, anılan düzenlemenin iptal edilmemiş olmasının, 4458 sayılı Kanuna aykırı bulunan bu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen işlemin iptaline engel oluşturması olanaklı değildir.
Bu nedenle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sonucu itibarıyla yerinde olan mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddine, 14.4.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
(X) – KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı gerekçeler karşısında, temyize konu vergi mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile sözü geçen kararın onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.