Danıştay Kararı 7. Daire 2006/5427 E. 2008/4557 K. – T.

7. Daire         2006/5427 E.  ,  2008/4557 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2006/5427
Karar No : 2008/4557

Temyiz İsteminde Bulunan: …Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …Petrol Ürünleri Markerleme Kontrol Eğitim İthalat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av….
İstemin Özeti : Davacı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu arasında 11.6.2005 tarihinde imzalanan “… Temin ve Teslim Sözleşmesi”ne ilişkin olup, ihtirazi kayıtla verilen beyannameye istinaden damga vergisi tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemi; olayda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun onayını müteakip imzalandığı tarihte yürürlüğe girecek olan sözleşmenin, davacının, 21.6.2005 tarihine kadar Kuruma teslim etmesi gereken 200 adet ulusal marker kontrol cihazından, 197 adedini verilen ek süre içerisinde de teslim etmemesi üzerine, anılan Kurulun 30.6.2005 tarih ve 506 sayılı kararıyla feshedilmesi nedeniyle, yürürlüğe girmeden iptal edilen sözleşmenin hukuken doğmayacağı ve tekemmül de etmediğinden, ortada, herhangi bir hususu belli ve ispat etmek için ibraz edilebilecek belgenin varlığından söz edilemeyeceği; dolayısıyla, vergiyi doğuran olayın ortadan kalktığı gerekçesiyle iptal eden …Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:… sayılı kararının; sözleşmenin imzalanmasıyla vergiyi doğuran olayın meydana geldiği; davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin iptal edilmesinin bu durumu değiştirmeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Olayda, davacı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu arasında 11.6.2005 tarihinde imzalanan “… Temin ve Teslim Sözleşmesi”nin, 21.6.2005 tarihine kadar Kuruma teslim edilmesi gereken 200 adet ulusal marker kontrol cihazından, 197 adedinin verilen ek süre içerisinde de teslim edilmemesi üzerine, anılan Kurulun 30.6.2005 tarih ve 506 sayılı kararıyla, yine sözleşme hükümlerine dayanılarak feshedilmesi ve bu hususun, …Noterliği aracılığı ile düzenlenen 1.7.2005 tarih ve … sayılı İhtarname ile davacıya bildirilmesi de, sözleşmenin, Kurul onayından önce de bir hususu ispat edebilecek nitelikte olduğunun ve uygulandığının açık göstergesidir.
Bu bakımdan; taraflarınca imzalandığı tarihte hukuken tekemmül eden sözleşme nedeniyle damga vergisinin doğmasından sonra, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, yine sözleşme hükümleri uyarınca söz konusu sözleşmenin feshinin, vergiyi doğuran olayı ortadan kaldırmasına hukuken olanak bulunmadığından, aksi yolda verilen temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyize konu karar; sözleşmenin, 30.6.2005 tarihinde feshedilmesi sebebiyle, herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilme niteliğini kaybettiği; dolayısıyla, vergiyi doğuran olayın ortadan kalktığı gerekçesine dayalı olduğundan; uyuşmazlığın çözümü, damga vergisini doğuran olayın belirlenmesine bağlı bulunmaktadır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 19’uncu maddesinde, vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı açıklanmış; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların Damga Vergisine tabi olduğu; kağıtlar teriminin; yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade ettiği; 3’üncü maddesinde de, damga vergisinin mükellefinin, kağıtları imza edenler olduğu hükme bağlanmıştır.
Buna göre; damga vergisi, sözleşmenin hukuken tekemmül ettiği; yani, taraflarınca imzalandığı tarihte doğar. İlgililerce imzalanan bir belgenin damga vergisine tabi olabilmesi için, ayrıca bir hususu ispat ve belli etmek için ibraz edilebilme niteliğine de sahip bulunması gerekmekte ise de; sözleşmenin bu niteliği kazanabilmesi; kullanılması, ibraz edilmesi veya hükmünden yararlanılması koşuluna bağlı değildir; bu nitelik, sözleşmenin hukuken tekemmül ettiği diğer bir ifadeyle imzalandığı anda, esasen, mevcuttur.
Olayda, davacı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu arasında 11.6.2005 tarihinde imzalanan “… Temin ve Teslim Sözleşmesi”nin 3’üncü maddesinde, sözleşmenin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun onayını müteakip taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlüğe gireceği belirtilmekle birlikte; 16’ncı maddesinde, yüklenicinin, 200 adet ulusal marker kontrol cihazını en geç 21.6.2005 tarihine kadar Kuruma teslim etmesi gerektiği; 22’nci maddesinde de, yüklenicinin, sözleşmede belirlenen yükümlülüklerini bu sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğinin, sözleşmeye kısmen veya tamamen aykırı davrandığının saptanması halinde kusurlu sayılacağı ve verilen ek süre içerisinde de gerekli önlemleri almaması veya aykırılıkları gidermemesi halinde sözleşmenin feshedileceği yönünde hükümlere yer verilmiş; 21.6.2005 tarihine kadar Kuruma teslim edilmesi gereken 200 adet ulusal marker kontrol cihazından, 197 adedinin verilen ek süre içerisinde de teslim edilmemesi üzerine, anılan Kurulun 30.6.2005 tarih ve 506 sayılı kararıyla, yine sözleşme hükümlerine dayanılarak feshedilmesi ve bu hususun, …Noterliği aracılığı ile düzenlenen 1.7.2005 tarih ve … sayılı İhtarname ile davacıya bildirilmesi de, sözleşmenin, Kurul onayından önce de bir hususu ispat edebilecek nitelikte olduğunun ve uygulandığının açık göstergesidir.
Bu bakımdan; taraflarınca imzalandığı tarihte hukuken tekemmül eden sözleşme nedeniyle damga vergisinin doğmasından sonra, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, yine sözleşme hükümleri uyarınca söz konusu sözleşmenin feshinin, vergiyi doğuran olayı ortadan kaldırmasına hukuken olanak bulunmadığından, aksi yolda verilen temyize konu mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 12.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.