Danıştay Kararı 7. Daire 2005/5614 E. 2007/762 K. – T.

7. Daire         2005/5614 E.  ,  2007/762 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2005/5614
Karar No : 2007/762

Temyiz İsteminde Bulunan: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı Şirket adına tescilli 19.4.1999 tarih ve … (tescil defterinde …) sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın beyan edilen pozisyonda değil, diğer bir pozisyonda yer aldığından bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanan 25.4.2000 gün ve 2000/8 ve 9 sayılı para cezası kararlarına karşı yapılan başvuru üzerine tesis edilen davalı Gümrük Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada; Mahkemelerince verilen ara kararına cevaben davalı İdarece, Gümrükler Genel Müdürlüğünce 4458 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 5.2.2000 tarihinden sonra yapılacak işlemlerde sözü edilen Kanunun uygulanması gerektiği talimatı verildiğinden, 4458 sayılı Kanuna göre yeniden ceza kararları alınması nedeniyle davaya konu ceza kararlarının iptal edildiği bildirildiğinden, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı İdareden alınarak davacıya verilmesine dair … Vergi Mahkemesinin … günlü; E:…; K:…sayılı kararının yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının; dava konusu edilen ceza kararların iptal edildiği hususu, 4458 sayılı Kanuna göre alınan ceza kararları ekinde davacı Şirkete 10.10.2000 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, bu tarihten sonra dava açıldığından, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın ve Dairemizin E:2006/79 kaydında yer alan dosyanın birlikte incelenmesinden; davacı Şirket adına tescilli beyanname muhteviyatı eşyanın beyan edilen pozisyonda değil, diğer bir pozisyonda yer aldığından bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen vergiler üzerinden hesaplanarak karara bağlanıp, 25.4.2000 tarihinde tebliğ edilen ceza kararlarına karşı 10.5.2000 tarihinde davalı Gümrük Müdürlüğü kaydına giren dilekçelerle bu makama yapılan itiraz başvuruları üzerine tesis edilen davalı Gümrük Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada verilen mahkeme kararının yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Beyannamenin tescil tarihi itibarıyla 1615 sayılı Gümrük Kanunu yürürlükte ise de; anılan Kanunu yürürlükten kaldıran 4458 sayılı Gümrük Kanununda, usule ilişkin hükümlerin Kanunun yürürlük tarihinden önce gerçekleştirilen ithalatlarda uygulanmayacağı yolunda geçici bir hükme yer verilmemiş bulunması ve usul hükümlerinin yayımlandığı tarihte yürürlüğe gireceği yolundaki Genel Hukuk İlkesi karşısında; 25.4.2000 tarihinde tebliğ edilen ceza kararlarının tebliği üzerine ortaya çıkan uyuşmazlığın, 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında; kişilerin, cezalara karşı yedi gün içinde, kararı alan gümrük idaresinin bağlı bulunduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itiraz edebilecekleri; aynı maddenin 7’nci fıkrasında da, gümrük başmüdürlükleri kararlarına karşı, işlemin yapıldığı gümrük müdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerine başvurabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Sözü edilen hükümlerine göre, idari davaya konu olabilecek işlem, ceza kararları değil; söz konusu kararlara karşı, öngörülen usule göre yapılacak itiraz üzerine, yine aynı maddede yazılı mercice tesis edilecek olumsuz işlem olduğundan, itiraz başvurusu, yargı yerlerine başvurulmadan önce ilgililerce tüketilmesi gereken zorunlu nitelikteki başvuru yoludur.
Olayda; 25.4.2000 tarihinde tebliğ edilen ceza kararlarına karşı, ilgili gümrük başmüdürlüğüne itiraz yoluna gidilmeksizin, 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinin yukarıda anılan 3’üncü fıkrasında öngörülen yedi günlük itiraz süresinin geçirilmesinden sonra yetkisiz makama yapılan başvuru üzerine açılan davanın usule aykırılığı açık bulunduğundan, mahkeme kararının, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı İdareden alınarak davacıya verilmesi yolunda tesis edilen hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının temyize konu hüküm fıkrasının bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu konuda ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 28.2.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.