Danıştay Kararı 7. Daire 2005/4588 E. 2007/2376 K. 16.05.2007 T.

7. Daire         2005/4588 E.  ,  2007/2376 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2005/4588
Karar No : 2007/2376

Temyiz İsteminde Bulunan: Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İstemin Özeti : Davacı Şirket adına, 26.11.1999 tarihinde iktisap ettiği araç için sahte vergi dairesi alındıları düzenlediğinden bahisle kesilen üç kat vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; dosyanın incelenmesinden, sahte belge düzenlenmesi fiili ile ilgili olarak davacı Şirketin temsilcisi hakkında Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusu üzerine, … plakalı aracın alımı ve tescili konusunda şirket temsilcisi tarafından, trafik tescil ve takip işlemleriyle uğraşan …Oto adı altında faaliyet gösteren kişilere, noterde düzenlenen 25.11.1999 günlü vekaletnameyle yetki verildiğinin; bu kişiler tarafından tescil ile ilgili işlemler yapılırken Şirketin temsilcisinin bilgisi olmaksızın sahte vergi dairesi alındıları düzenlendiği saptandığından, Şirket temsilcisi hakkında kamu davası açmayı gerektirir delil mevcut olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiğinin anlaşıldığı; bu nedenle, davacı Şirketin fiilinden veya iştirakinden dolayı vergi zıyaına sebebiyet verildiği yolunda somut bir tespit bulunmayan olayda üç kat olarak kesilen vergi zıyaı cezasında hukuka uyarlık görülmediği; ancak, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi, vekalet veren davacı Şirketin temsilcisinin eyleminden kaynaklandığından, bir kat vergi zıyaı cezası kesilmesi icap ettiği gerekçesiyle, davanın bir kat vergi zıyaı cezasına ilişkin kısmının reddi, ceza kesme işleminin bu tutarı aşan kısmının ise iptali yolundaki … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; inceleme raporu doğrultusunda yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Şirket adına, 26.11.1999 tarihinde iktisap ettiği araç için sahte vergi dairesi alındıları düzenlediğinden bahisle kesilen üç kat vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; davanın bir kat vergi zıyaı cezasına ilişkin kısmının reddi, ceza kesme işleminin bu tutarı aşan kısmının ise iptali yolundaki vergi mahkemesi kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketin temsilcisi tarafından, … plakalı aracın alımı ve tescili konusunda, trafik tescil ve takip işlemleriyle uğraşan …Oto adı altında faaliyet gösteren kişilere, 25.11.1999 günlü, … Noterliğince düzenlenen vekaletnameyle yetki verildiği; bu kişiler tarafından tescil ile ilgili işlemler yapılırken, Şirketin temsilcisinin bilgisi olmaksızın, Sakarya Gümrükönü Vergi Dairesi Müdürlüğü başlıklı 15.12.1999 gün ve …numaralı; İstanbul Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğü başlıklı ait 26.11.1999 gün ve … numaralı sahte vergi dairesi alındılarının düzenlendiği; yapılan vergi incelemesiyle tespit edilen sahte belge düzenlenmesi fiili ile ilgili olarak davacı Şirketin temsilcisi hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğu; Savcılıkça yapılan inceleme sonucunda, şirket temsilcisi hakkında kamu davası açmayı gerektirir delil mevcut olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verilmesine karşın, davalı İdarece, davacı Şirket tarafından sahte vergi dairesi alındıları düzenlendiğinden bahisle taşıt alım vergisi ile eğitime katkı payı tahakkuk ettirildiği ve üç kat vergi zıyaı cezası kesildiği; davacı Şirketçe, taşıt alım vergisi ile eğitime katkı payı ödenerek, üç kat vergi zıyaı cezasına karşı işbu davanın açıldığı; Mahkemece istemin özetinde yazılı gerekçeyle, davanın kısmen reddedildiği; kısmen de dava konusu işlemin iptal edildiği anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344’üncü maddesinin, 4369 sayılı Kanunla değiştirilerek, 1.1.1999 tarihinde yürürlüğe giren şeklinin ilk fıkrasında; vergi zıyaı suçu, mükellef veya sorumlu tarafından 341’inci maddede yazılı hallerle vergi zıyaına sebebiyet verilmesi olarak tanımlanmış; aynı maddenin ikinci fıkrasında da, vergi zıyaı cezasının hesaplanış biçimi düzenlendikten sonra, vergi zıyaına 359’uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde, bu cezanın üç kat olarak uygulanması öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere; vergi zıyaı cezası kesilebilmesi için, verginin anılan Kanunun 341’inci maddesinde tanımlanan anlamda zıyaa uğratılmış olması yeterli değildir; ayrıca, vergi zıyaına mükellef veya vergi sorumlusu tarafından neden olunması da gereklidir. Başka anlatımla; vergi idaresinin ceza kesme yetkisini kullanabilmesi, vergi zıyaı ile mükellef ya da vergi sorumlusunun eylemi arasında illiyet bağının kurulabilmesine bağlıdır.
Oysa; olayda, vergi zıyaına, trafik ve tescil işlemlerini yapan firma yetkililerince, davacı Şirket temsilcisi tarafından verilen yetkinin sınırı aşılarak, sebebiyet verildiği; dolayısıyla, vergi zıyaı ile davacı Şirket arasında illiyet bağının mevcut olmadığı, dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılmıştır.
Bu bakımdan; davacı adına ceza kesilmesine ilişkin işlemde isabet bulunmadığından; temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının anılan işlemin kısmen iptali yolunda verilen temyize konu hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, 16.5.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.