Danıştay Kararı 7. Daire 2005/3407 E. 2005/3166 K. 07.12.2005 T.

7. Daire         2005/3407 E.  ,  2005/3166 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2005/3407
Karar No : 2005/3166

Temyiz İsteminde Bulunan: Yeditepe Veraset ve Harçlar Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … adına velayeten

İstemin Özeti : Davacı adına salınan veraset ve intikal vergisi ile kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; işlemin kısmen iptali, kısmen de, davanın reddi yolunda verilen … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14’üncü maddesi hükmü uyarınca ilk incelemeyle görevlendirilen Tetkik Hakimi …’ın açıklamaları dinlendikten sonra işin gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 377’nci maddesinin 3239 sayılı Kanunun 34’üncü maddesiyle değişik dördüncü fıkrasında, vergi dairelerinin, Maliye Bakanlığının muvafakatını almadan vergi mahkemelerinin kararları aleyhine Danıştay’da temyiz yoluna başvuramayacakları hükmüne yer verilmiş; aynı maddeye 3239 sayılı Kanunun 34’üncü maddesiyle eklenen beşinci fıkrasında da, Maliye Bakanlığının tespit edeceği hadlerle sınırlı olmak şartıyla, muvafakat verme yetkisinin defterdarlıklara devredilebileceği açıklanmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48’inci maddesinin 2’nci fıkrasında ise, temyiz dilekçelerinin 3’üncü madde esaslarına göre düzenlenmesinin gerektiği; düzenlenmemiş ise, eksikliklerin on beş gün içinde tamamlatılması hususunun, kararı veren Danıştay veya mahkemece ilgiliye tebliğ olunacağı; bu sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına Danıştay veya mahkemece karar verileceği belirtilmiş; aynı maddeye 4001 sayılı Kanunun 21’inci maddesiyle eklenen 7’nci fıkrada da, dilekçenin 3’üncü madde esaslarına göre düzenlenmediği hususunun dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi veya kurulunca saptanması halinde de, 2’nci fıkrada sözü edilen kararın daire ve kurulca verileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından, temyiz istemiyle yapılan başvuruya ilişkin dilekçeye muvafakatnamenin eklenmediğinin saptanması üzerine, Dairemizce verilen 14.9.2005 tarihli ara kararıyla, söz konusu noksanlığın on beş gün içinde tamamlanması, aksi halde, temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına karar verileceği bildirilmesine rağmen, davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünce ara kararına cevaben gönderilen ve 10.11.2005 tarihinde Dairemizin kaydına geçen dilekçeyle, İdarelerinin 15.000.000.000.-liraya kadar olan davalar için, temyiz yoluna başvurup başvurmama konusunda yetkili olduğu; bu nedenle muvafakat alınmadığı beyan edilerek, muvafakatname ibraz edilmediği görülmüştür.
Oysa; 213 sayılı Kanunun 377’nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca, vergi dairelerinin temyiz yoluna başvurabilmeleri için, defterdarlıktan muvafakat almaları yasal bir zorunluluk olup; dava konusu tutar ne olursa olsun vergi dairelerinin muvafakat almadan temyiz yoluna başvurmaları mümkün değildir.
Nitekim, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 2003/8 Seri Nolu Uygulama İç Genelgesinde de dava konusu tutarın 15.000.000.000.-liranın altında kalması durumunda, vergi dairelerine temyiz etmeme konusunda yetki verilmekle birlikte; temyiz yoluna başvurulmak istenmesi halinde, muvafakat alınmasının gerektiği vergi dairelerine bildirilmiştir.
Bu nedenle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 48’inci maddesinin 2’nci fıkrası hükmü uyarınca, temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına, 7.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.