Danıştay Kararı 7. Daire 2004/483 E. 2006/1380 K. 26.04.2006 T.

7. Daire         2004/483 E.  ,  2006/1380 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/483
Karar No : 2006/1380

Temyiz İsteminde Bulunan : Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf : T.C…. Bankası Giresun Şubesi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı Banka Şubesince, … Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliğine kullandırılan kredilere ilişkin olarak tahakkuk ettirilen faizler nedeniyle ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile fazladan hesaplanan tutarın iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun reddi üzerine işletilen şikayet prosedürü sonucu tesis edilen işlemi; dosyanın incelenmesinden, iadesi istenilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin nedeni olan komisyon miktarının, 2001/2312 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca terkin edilerek, anılan Kooperatifin kredi hesaplarına iade edilmiş olması sebebiyle, dayanağı kalmayan vergilerin ilgilisine iadesinin gerektiği, ayrıca bir günlük faiz tutarının da fazladan hesaplandığının anlaşıldığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; daha önce tahakkuk ettirilen faizler nedeniyle banka ve sigorta muameleleri vergisi ödenmesinin 6802 sayılı Kanunun 28’inci maddesi hükmünün gereği olduğu, sonradan meydana gelen değişikliklerin vergiyi doğuran olayı etkilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi:Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir..
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2’inci maddesinin 1’inci fıkrasının 4577 sayılı Kanunun 5’inci maddesiyle değişik (a) bendinde; iptal davasının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı; aynı Kanunun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği; 14’üncü maddesinin 6’ncı fıkrasında da, davanın her safhasında 15’inci madde hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükme göre; iptal davası açılabilmesi, açanın davaya taraf olma ehliyetine sahip bulunmasına bağlı bulunmaktadır.
Yargılama Hukuku kurallarına göre; dava ehliyetinin varlığı, öncelikle dava açanın taraf olma; yani, hak ehliyetinin bulunmasına bağlıdır. Hak ehliyeti ise ancak, gerçek ve/veya tüzel kişiler, yani hukuk süjeleri için söz konusu olabilir.
Hukuk literatüründe, tüzel kişi, hukuk düzeni tarafından, kendisine, haklara ve borçlara ehil olma iktidarı, başka bir deyişle hukuk süjesi olma niteliği verilen, kendisini oluşturan gerçek ve diğer tüzel kişilerden farklı ve onlardan ayrı bağımsız bir varlığa sahip olan, varlık kazanabilmesi için gerekli yasal prosedürü tamamlanmış bulunan oluşum, olarak tanımlanmaktadır.
Bankalar Kanununa göre, banka şubelerinin, genel müdürlükten ayrı bir tüzel kişilikleri bulunmadığından; kendi adlarına veya genel müdürlüğü temsilen bir davada taraf olmalarına olanak bulunmadığı gibi, temsili de söz konusu değildir.
Bu hukuki durum karşısında, tüzel kişiliği bulunmayan Banka Şubesinin kendi adına açmış olduğu davanın ehliyetsizlik nedeniyle incelenmeksizin reddi gerekirken; işin esasına girilerek, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle verilen temyize konu kararda isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de dikkate alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 26.4.2006 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X-AZLIK OYU
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.