Danıştay Kararı 7. Daire 2004/3473 E. 2005/809 K. 27.04.2005 T.

7. Daire         2004/3473 E.  ,  2005/809 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/3473
Karar No : 2005/809

Kararın Düzeltimesini İsteyen : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Erenköy Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Sağlık Hizmetleri ve Tıbbi Cihazlar Limited Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Erenköy Gümrük Müdürlüğünde tescilli … gün ve … sayılı giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle kesilen para cezasının tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrini iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının onanmasına ilişkin Danıştay Yedinci Dairesinin 27.5.2004 gün ve E:2001/2903; K:2004/1480 sayılı kararının; düzenlenen ödeme emrinin yerinde olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; ödeme emrinin, konusu para cezası kesilmesine dair kararın tebligatı ile birlikte otuz günlük ödeme süresi verilmesi üzerine düzenlendiği anlaşılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 232’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında, ilgilisine tebliğ edilerek kesinleşen para cezalarının, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiş olup, sözü edilen 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği; 55’inci maddesinin birinci fıkrasında ise, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere ödeme emri tebliğ olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
4458 sayılı Kanunun 232’nci maddesinin sözü edilen fıkrasının lafzından, ilgilisine tebliğ edilen para cezasının kesinleşmiş olduğu sonucuna ulaşılmakta ise de, gümrük idarelerince alınan kararlar için idari itiraz prosedürü işletilip tüketilmeden, yani, dava konusu edilebilir kesin ve yürütülebilir işlem tesis edilmeden, dava açılmasının olanaksız olması karşısında, para cezası kararının tebliği ile cezanın kesinleştiğinden söz edilemez.
Her ne kadar, sözü edilen Kanunun 234’üncü maddesi uyarınca kesilecek para cezalarına ilişkin bir düzenleme ise de, kanun koyucu, Kanunun 232’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, vergi tahakkuku açısından kesinleşmeyi, tahakkuka süresi içerisinde itiraz edilmemesi veya itirazın red kararı ile sonuçlanması şeklinde tanımlandığından; para cezalarının kesinleşmesi de, para cezası kararına süresi içerisinde itiraz edilmemesi veya itirazın ret kararı ile sonuçlanması ile gerçekleşecektir. Esasen, Kanunun 242’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında, cezalar için, yedi gün içerisinde gümrük idaresinin bağlı olduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itiraz edilebileceğinin ve anılan maddenin 7’nci fıkrasında da, gümrük başmüdürlükleri kararları için idari yargı mercilerine başvurulabileceğinin öngörülmüş olması da, bu sonucu doğrulamaktadır.
Öte yandan, ödeme emri düzenlenilebilmesi açısından, alacağın kesinleşmesi ise, alacağın vadesinde ödenmemesi ile gerçekleşecektir. 4458 sayılı Kanunda para cezasının ödenmesi için vade belirlenmemiş olması nedeniyle, 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesinin anılan fıkrasına uygun olarak otuz günlük ödeme süresi verilmesi ve bu sürenin ödeme yapılmadan geçirilmiş olması üzerine ödeme emri ile takibe geçilmesi gerekmektedir.
Olayda, para cezasının tebliği ile birlikte verilen otuz günlük ödeme süresi, 4458 sayılı Kanunda para cezasının ödenmesi için vade belirlenmemiş olması nedeniyle, verilen süre açısından, 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesinin anılan fıkrasına uygun ise de, para cezasının henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle, vadenin belirlenmesi zamanı açısından sözü edilen hukuki duruma uygun değildir.
Bu itibarla, ceza kararına vaki itirazın reddi üzerine verilecek otuz günlük ödeme süresi içerisinde ödenmemesi ile kesinleşecek alacak için, ceza kararının tebliği ile belirlenen ödeme süresi üzerine düzenlenip tebliğ edilen ödeme emri, açıklanan hukuki duruma aykırıdır.
Açıklanan nedenle, Dairemiz kararının ortadan kaldırılmasından sonra ödeme emrini iptal eden ve sonucu itibarıyla yerinde bulunan mahkeme kararına yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince, kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54’üncü maddesinin (c) fıkrasına uygun görüldüğünden, Dairemizce verilen 27.5.2004 gün ve E:2001/2903; K:2004/1480 sayılı kararın ortadan kaldırılmasından sonra işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; para cezasının kesilmesine ilişkin kararın 23.3.2000 tarihinde tebliğinden sonra, 30.3.2000 tarihinde davalı Gümrük Müdürlüğüne yapılan itiraz başvurusu ve ceza kesilmesi kararının tebliği ile belirlenen vadenin ödemesiz geçirilmesi üzerine tebliğ edilen ödeme emrinin; Mahkemece, 1615 sayılı mülga Gümrük Kanununun idari itiraz yollarına ilişkin hükümlerine göre, bu itirazlar sonucu gümrükler başmüdürlüğünce verilen kararların dava konusu edilebileceği, olayda, para cezası kesilmesi kararına vaki itirazın sonuçlanmaması sebebiyle alacağın tahsil edilebilir hale gelmemiş olduğu gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır.
Olayda, beyannamenin tescil tarihinde 1615 sayılı Gümrük Kanunu yürürlükte ise de; usul hükümlerinin yürürlüğe girdikleri tarihten itibaren uygulanacağı yolundaki genel hukuk ilkesi ve 4458 sayılı Kanunda, aksi yolda geçici hükme yer verilmemiş olması karşısında, 4458 sayılı Kanunun usul hükmü niteliğindeki idari itiraz yollarına ve ödeme emri düzenlenmesine ilişkin hükümlerinin olaya uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
4458 sayılı Kanunun 242’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında; kişilerin, düzeltme taleplerine ilişkin kararlara, idari kararlara, gümrük vergilerine ve cezalara karşı yedi gün içinde, kararı alan gümrük idaresinin bağlı bulunduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itiraz edebilecekleri; aynı maddenin 7’nci fıkrasında da, gümrük başmüdürlükleri kararlarına karşı, işlemin yapıldığı gümrük müdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerine başvurabilecekleri belirtilmiş; aynı Kanunun 232’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında, ilgilisine tebliğ edilerek kesinleşen para cezalarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi olduğu; 245’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında, alınan kararlara karşı idari yargı merciine başvurulmasının, bu kararların idare tarafından uygulanmasına engel oluşturmayacağı öngörülmüş; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55’inci maddesinin 1’inci fıkrasında da, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmalarının bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre; düzeltme başvurusu vergi tahakkukları için öngörülmüş olup, idari karar ve para cezaları için, bu işlemleri tesis etmiş olan gümrük müdürlüğünün bağlı bulunduğu gümrükler başmüdürlüğüne, tebliğlerinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilmesi gerekmektedir. Anılan düzenlemelerde öngörülen itiraz başvurusu ve ödeme emri düzenlenmesi için öngörülen ve kamu düzeniyle ilgili olan usule ve süreye ilişkin hususların idari yargı yerlerince re’sen nazara alınması, İdari Yargılama Hukukunun gereklerindendir.
Bu itibarla; 4458 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra alınarak tebliğ edilen ceza kararına yönelik itirazın açıklanan usule uygun olup olmadığı ve ödeme emri düzenlenebilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmeden verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 27.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.