Danıştay Kararı 7. Daire 2004/2598 E. 2005/2416 K. 12.10.2005 T.

7. Daire         2004/2598 E.  ,  2005/2416 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/2598
Karar No : 2005/2416

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Ambarlı Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Yağcılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Ambarlı Gümrük Müdürlüğünde davacı Şirket adına tescilli … gün ve … sayılı beyanname muhteviyatı eşyanın, 1507.10.10.00.00 istatistik pozisyonunda beyan ve % 8 katma değer vergisi oranına tabi tutularak ithalinden sonra yapılan araştırma sonucu % 18 katma değer vergisine tabi olduğunun anlaşıldığından bahisle yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine ilişkin başmüdürlük işlemini; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Yasasının 28’inci maddesinde, genel katma değer vergisi oranı belirtildikten sonra Bakanlar Kurulunun muhtelif mal ve hizmetler için farklı vergi oranları belirlemeye yetkili olduğunun düzenlendiği; Bakanlar Kurulunca alınan 92/3896 sayılı karara ekli II sayılı listenin A-5 sırasında, yemeklik katı veya sıvı bitkisel yağlar ile yemeklik katı veya sıvı bitkisel yağların üretiminde kullanılan ham yağlar, tereyağları, pamuk çiğiti ve pamuk tohumu ile prinanın % 8 katma değer vergisi oranına tabi tutulduğunun yer aldığı; davacı Şirket tarafından ithal edilen ham soya yağının bitkisel yağların üretiminde kullanılmasa da bu nitelikte olduğu; bitkisel yağların üretiminde kullanılabilme niteliğini haiz olan ithal edilen eşyanın % 8 katma değer vergisi oranına tabi tutulması gerektiğinden, % 18 oranına tabi tutularak yapılan tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; insan gıdası olarak kullanılan ham ve ham olmayan yağların % 8 katma değer vergisi oranına tabi olduğu; ithal edilen ham soya yağının ise bu nitelikte olmadığı; dolayısıyla % 18 katma değer vergisi oranına tabi olduğu; yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Gümrük Giriş Tarife Cetvelinin 1507.10.10.00.00 pozisyonunda, insan gıdası olarak kullanılan ürünlerin imalinde kullanılanlar hariç teknik veya sınai amaçlarla kullanılan, rafine edilmiş olsun olmasın, fakat kimyasal olarak değiştirilmemiş ham soya yağı ve fraksiyonlarına yer verilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 28’inci maddesi uyarınca verilen yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca alınan 92/3896 sayılı Kararın 1’inci maddesinin (a) bendinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, Karara ekli listelerde yer alanlar hariç olmak üzere, vergiye tabi her işlem için %17; (c) bendinde, ekli II sayılı listede yer alan teslim ve hizmetler için % 8 katma değer vergisi oranının uygulanacağı belirtilmiş; Karara ekli II sayılı Listenin “A) Temel Gıda Maddeleri” başlıklı kısmının 5’inci maddesinde ise, yemeklik katı veya sıvı yağlar ile yemeklik katı veya sıvı bitkisel yağların üretiminde kullanılan ham yağlar, tereyağı, pamuk çiğiti, pamuk tohumu ve prina sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı Şirketin, adına tescilli … gün ve … sayılı beyanname kap…ı ham soya yağını, “insan gıdası olarak kullanılan ürünlerin imalinde kullanılmayacağı; teknik ve sınai amaçla kullanılacağı”na dair taahhütname vererek, insan gıdası olarak kullanılacak ürünlerin imalinde kullanılan ham yağlar için Tarım Bakanlığından alınması zorunlu olan izin belgeleri almaksızın, 1507.10.10.00.00 tarife pozisyonunda, “soya yağı fraksiyonları; ham yağ, teknik ve sınai amaçlarla kullanılabilir” olarak beyan ve ithal ettiği; söz konusu ithal işleminin, %8 oranında katma değer vergisi alınarak tamamlanmasından sonra, davalı Gümrük Müdürlüğünün teftişi sonucunda düzenlenen raporda, Maliye Bakanlığından alınan görüş doğrultusunda, davacı Şirket tarafından ithal edilen ve teknik ve sınai amaçlarla kullanılacağına dair taahhütname verilen ham soya yağının, anılan Bakanlar Kurulu Kararına ekli listelerde yer alanlar dışında kalan işlemler için öngörülen oranda katma değer vergisine tabi tutulması gerektiğinin belirtilmesi üzerine, ek tahakkukun yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, davacı Şirket tarafından ithal edilen ham soya yağının %8 oranında vergiye tabi tutulabilmesi için, (insan gıdası olarak kullanılan) yemeklik katı veya sıvı bitkisel yağların üretiminde kullanılması zorunludur.
Olayda ise, davacı Şirketin, ham soya yağını, teknik ve sınai amaçla kullanacağını taahhüt ederek ithal ettiği anlaşıldığından, başka amaçla kullanılması söz konusu olmayan ham yağın, anılan Bakanlar Kurulu Kararına ekli II sayılı Listenin 5’inci maddesinde sayılan mallardan olduğunun kabulü olanaklı değildir.
Buna göre de, ithale konu eşyanın, 92/3896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına ekli listelerde yer almamış olmasına dayalı olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından; ithale konu ham yağın, yemeklik katı veya sıvı yağların üretiminde kullanılabilir nitelikte olması gerekçe gösterilerek aksi yolda verilen temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının, katma değer vergisi oranlarının belirlenmesine ilişkin 92/3896 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, beyannamenin tescil edildiği tarihte yürürlükte bulunan şeklinde yer alan vergi oranları da göz önünde bulundurularak yeniden verilmek üzere bozulmasına, bozma kararı üzerine verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de dikkate alınacağından bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 12.10.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.