Danıştay Kararı 7. Daire 2004/2341 E. 2004/3554 K. 21.12.2004 T.

7. Daire         2004/2341 E.  ,  2004/3554 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/2341
Karar No : 2004/3554

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Büro Makineleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı şirketçe, Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğünde tescilli … gün ve … sayılı beyanname kapsamında, 9009.12.00.00.00 istatistik pozisyonunda beyan ve ithal edilen eşya nedeniyle yapılan tahakkukun düzeltilmesi isteminin reddine dair işleme vaki itirazın reddine dair başmüdürlük kararını; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 245’inci maddesinden, ihtirazi kayıtla ödeme yapıldıktan sonra düzeltme ve itiraz yoluna başvurulabileceği sonucuna varıldığı; anılan Yasa’nın 242’nci maddesinde, tebliğ edilen tahakkuklar arasında, herhangi bir ayırıma yer verilmemesi, ayrıca idari dava açma hakkının ancak başmüdürlük kararı üzerine tanınması karşısında, yükümlülerin ihtirazi kayıtla beyanname verebileceklerinin, ihtirazi kaydın kabul edilmemesi yoluyla yapılan tahakkuklara karşı düzeltme ve itiraz yollarına müracaat etmeleri ve bu idari yolların tüketilmesinden sonra dava açabileceklerinin anlaşıldığı; olayda da davacı tarafından, ihtirazi kayıtla ödeme yapıldıktan sonra süresi içerisinde düzeltme ve itiraz yollarına başvurulduğundan, idarenin aksi yöndeki iddialarının yerinde görülmediği; … Vergi Mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu düzenlenen raporlara göre, tahakkuk ettirilen vergileri ihtirazi kayıtla ödenen ithale konu eşyanın optik fotokopi cihazı olduğu ve davacı tarafından iddia edildiği gibi, 9009.21.00.00.00 istatistik pozisyonunda yer aldığı anlaşıldığından, aksi görüşle 9009.12.00.00.00 istatistik pozisyonuna göre yapılan tahakkuk işlemi sonucu fazladan tahsil edilen vergilerin davacıya iade edilmesi gerektiği sonucuna varılmakla, idarece yapılan işlemde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; 4458 Kanunun 245’inci maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca yükümlülerin kendi beyanlarına itirazda bulunamayacakları ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi … Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Şirketin beyanı üzerine yapılan tahakkukun düzeltilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işleme vaki itirazın reddine dair başmüdürlük kararını iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri için, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ilgili gümrük idaresine verecekleri bir dilekçe ile düzeltme talebinde bulunabilecekleri; 245’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, gümrük idaresine verdikleri beyanname ve bu beyanname eki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle kendileri tarafından hesaplanan gümrük vergilerine itirazda bulunamayacakları belirtilmiştir.
Bu hükümlere göre, yükümlülerin düzeltme başvurusunda bulunabilmeleri için, kendi beyanlarının dışında ek tahakkuk yapılarak tebliğ edilmesi gerekir. Yükümlülerin kendi beyanları üzerine tahakkuk eden gümrük vergilerine karşı da idari itiraz yoluna gidilebilmesi, daha sonra da idari yargı denetimine tabi tutulabilmesi için, öncelikle, beyannamenin tescil edildiği tarihte, yükümlüler tarafından, beyannameye ihtirazi kayıt konulması veya bu kaydı içeren dilekçenin anılan tarihte idarenin kaydına girmesi gerekir. İhtirazi kayıt; belli hakları kullanma konusunda serbestliğini korumak isteyen tarafın, bu konuda ön koşul ileri sürmesi, çekince koymasıdır. İhtirazi kayıt beyanın serbest irade ile yapılmadığını ortaya koyar. Beyanlarının, yükümlüleri bağlamadığından söz edilebilmesi için, ihtirazi kaydın, beyannamenin tescil edildiği tarihte konulması gerekir. Ancak bu şekilde, beyanın, yükümlülerin iradesi dışında gerçekleştiği anlaşılabilir. Beyannamenin tescil edildiği tarihten sonraki bir tarihte ihtirazi kayıt dilekçesi verilmesi ise, yükümlülerin, beyanlarının doğru olup olmadığı konusunda kuşkularının bulunduğunu göstereceğinden, beyanın, yükümlülerin iradesini yansıtmadığından söz edilemez.
Dosyanın incelenmesinden, gümrük giriş beyannamesi kapsamı eşyanın 9009.12.00.00.00 istatistik pozisyonunda, “Optik sistemli veya kontaktlı fotokopi cihazları ve termokopi cihazları – elektrostatik fotokopi cihazları – orijinal görüntüden bir aracı yoluyla kopya çıkaranlar(dolaylı işlem)” olarak beyanı üzerine, eşyanın gümrük vergisinin, beyan edilen tarife pozisyonuna ait vergi oranı esas alınarak tahakkuk ettirildiği, beyannamede herhangi bir ihtirazi kaydın yer almadığı, beyannamenin … tarihinde tescilinden sonra verilen 2.9.2003 tarih ve 79609 sayı ile idarenin kaydına giren düzeltme dilekçesinde, eşyanın, ihtirazi kayıtla beyan edilerek ithalatının gerçekleştirildiği belirtilerek, ödenen vergilerin iadesinin istenildiği, düzeltme isteminin reddinden sonra yapılan itiraz başvurusunun da reddi üzerine dava açıldığı, dosyada, ihtirazi kayda ilişkin dilekçenin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, beyannamenin tescil edildiği tarihte, davacının beyanı üzerine, ihtirazi kayıt konulup konulmadığı araştırılmadan, daha sonra yapılan düzeltme ve itiraz başvurusu üzerine idarece tesis edilen işleme karşı açılan davanın esasının incelenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 21.12.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

(X) KARŞI OY
4458 sayılı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri için, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ilgili gümrük idaresine verecekleri bir dilekçe ile düzeltme talebinde bulunabilecekleri; 245’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, gümrük idaresine verdikleri beyanname ve bu beyanname eki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle kendileri tarafından hesaplanan gümrük vergilerine itirazda bulunamayacakları belirtilmiştir.
Yükümlülerin düzeltme başvurusunda bulunabilmeleri için, kendi beyanlarının dışında ek tahakkuk yapılarak tebliğ edilmesi anılan hükümlerin gereğidir. Ancak, idarenin zorlaması veya ileride doğabilecek ek tahakkuk ve buna bağlı olarak hesaplanacak gecikme faizinden kaçınmak amacıyla idarenin tespit ettiği şekilde beyanda bulunulması da mümkündür. Anılan süreç içerisinde mükelleflerin yanılması veya idarece yanıltılması da mümkündür. Bu durumda mükelleflerden, beyannamenin tescil tarihinde ihtirazi kayıt koymaları beklenemez. İhtirazi kayıt beyanın serbest irade ile yapılmadığını gösterdiğine ve sonrasında idari ve yargısal denetimin yapılması da mümkün olduğuna göre, ihtirazi kaydın beyannamenin tescil tarihi ile sınırlandırılmaması gerekir. Bu sürenin sınırsız olması da, idarenin işleyişini sınırlandıracağından, mümkün değildir. Anılan Kanun hükmünde düzeltme başvurusunun 15 gün içinde yapılabileceği belirtilmiştir. Söz konusu sürenin ihtirazi kayıt konulması açısından da geçerli olması hakkaniyete uygun olacaktır.
Olayda, ihtirazi kayıt dilekçesinin 15 gün içinde verildiği anlaşıldığından, davanın esasının incelenmesi gerektiğinden, beyannamenin tescil edildiği tarihte ihtirazi kayıt konulup konulmadığının araştırılmasından sonra karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulması yönünde verilen kararın gerekçesine karşıyım.