Danıştay Kararı 7. Daire 2004/1042 E. 2004/2381 K. 07.10.2004 T.

7. Daire         2004/1042 E.  ,  2004/2381 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2004/1042
Karar No : 2004/2381

Temyiz İsteminde Bulunan: … Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Nuruosmaniye Vergi Dairesi Başkanlığı
İstemin Özeti : … Anonim Şirketi adına salınan damga vergisine ve kesilen ağır kusur cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davayı; olayda; davanın, … Anonim Şirketi adına tesis edilen dava konusu işlemlerin iptali istemiyle adı geçen Banka adına dava açma ehliyeti bulunmayan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; dava dilekçesinde sehven Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun davacı olarak belirtildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddeye yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; … Anonim Şirketi adına salınan damga vergisine ve kesilen ağır kusur cezasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davayı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca ehliyet yönünden reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 3’üncü maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendinde, dilekçelerde tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin gösterileceği belirtilmiş; 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasının (g) bendinde, dilekçelerin 3 ve 5’inci maddeye uygun olup olmadıkları yönlerinden sırayla inceleneceği, 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (d) bendinde ise, 14’üncü maddenin 3’üncü fıkrasının (g) bendinde yazılı hallerde 3’üncü ve 5’inci maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak, yahut (c) bendinde yazılı hallerde ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış ise, otuz gün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği, hükme bağlanmıştır.
Olayda; … Anonim Şirketi adına salınan vergi ve cezalara ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davaya ilişkin dilekçede, davacı olarak … Anonim Şirketi adına Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu gösterilmiştir. Ancak, dava dilekçesi ekinde yer alan vekaletnameden ise, dilekçeyi imzalayan Av. …’un Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun değil, … Anonim Şirketinin vekili olduğu anlaşılmıştır.
Bu duruma göre, davacının kim olduğu, … Anonim Şirketinin dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, vekil olarak görülen Av. …’un aynı zamanda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun da vekili olup olmadığı belirlenemediğinden; yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca dava dilekçesinin reddedilmesi suretiyle belirsizliğin giderilmesi gerekirken; işin esasına girilerek verilen temyize konu kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 7.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.