Danıştay Kararı 7. Daire 2003/27 E. 2005/330 K. 09.03.2005 T.

7. Daire         2003/27 E.  ,  2005/330 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2003/27
Karar No : 2005/330

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Karadeniz Ereğli Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Boru Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Karadeniz Ereğli Gümrük Müdürlüğünde tescilli … tarih ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin noksan beyan edildiğinden bahisle, ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerinin üçer katı tutarında para cezaları kesilmesine dair kararlara vaki itirazların reddine ilişkin işlemleri; 4458 sayılı Gümrük Vergisi Kanununun 24’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında, ithal eşyasının gümrük kıymetinin, eşyanın satış bedeli olduğunun, satış bedelinin Türkiye’ye ihraç amacıyla yapılan satışta, 27 ve 28’inci maddelere göre gerekli düzeltmelerin de yapıldığı, fiilen ödenen veya ödenecek fiyat olduğunun belirtildiği; olayda, gümrük giriş beyannamesi eki faturada yazılı peşin ödeme avansı ibaresinden hareketle kıymetin noksan beyan edildiği ileri sürülerek işlem tesis edilmiş ise de; söz konusu faturaya “discount” (indirim) ibaresi yerine, maddi hata sonucu “less advance payment” (peşin ödeme avansı) ibaresinin yazıldığının, daha sonra ihracatçı firma tarafından gönderilen yazının örneğinden anlaşıldığı; bu haliyle, yapılan ödemenin, gerçekte, peşin ödeme avansı hariç olarak belirtilen tutar olduğu ve mal bedelinden yapılan indirimi gösteren tutarın, davacı Şirket tarafından gerçekten ödendiğine dair hukuken geçerli herhangi bir tespit yapılmadan, işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; ihracatçı şirketin sonradan aynı tarih ve sayılı bir fatura daha düzenlemesinin hukuka aykırılık teşkil ettiği; ithalat “vesaik mukabili” yapıldığından, yapılan ödemenin avans ödemesi olarak kabulü gerektiği, bu nedenle, tesis edilen işlemlerin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; … tarihinde yapılarak tebliğ edilen ve aynı tarihte ihtirazi kayıtla ödenen vergilerin üçer katı tutarında para cezaları kesilmesine dair kararların, 26.3.2002 tarihinde alınarak, 28.3.2002 tarihinde tebliği edildiği anlaşılmaktadır.
4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre, alınacak para cezalarının, itiraz olmaksızın vergi tahakkukunun kesinleşmesinden veya idari itirazın ret kararı ile sonuçlanmasından sonra karara bağlanması zorunlu olmasına karşın; olayda, ek tahakkuka vaki olabilecek on beş günlük düzeltme başvuru süresi geçmeden, yani, tahakkuk kesinleşmeden para cezası kararı alınarak tebliğ edilmiştir. Bu itibarla, işlemleri iptal eden ve sonucu itibarıyla yerinde bulunan mahkeme kararına yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; kıymet noksanlığı nedeniyle davacı Şirket adına yapılan ek tahakkukun … tarihinde mükellefe tebliği ve aynı tarihte vergilerin ödenmesi üzerine, 26.3.2002 tarihinde alınan para cezasına dair kararlara vaki itirazların reddine ilişkin işlemlerin, Mahkemece, yazılı gerekçe ile iptal edildiği anlaşılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinin 1’inci fıkrasında; yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri için tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde ilgili gümrük idaresine verecekleri bir dilekçe ile düzeltme talebinde bulunabilecekleri; 3’üncü fıkrasında, kişilerin, düzeltme taleplerine ilişkin kararlara, idari kararlara, gümrük vergilerine ve cezalara karşı yedi gün içinde kararı alan gümrük idaresinin bağlı bulunduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itiraz edebilecekleri; 7’nci fıkrasında da, gümrük başmüdürlüklerinin kararlarına karşı işlemin yapıldığı gümrük müdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği belirtilmiş olup; aynı Kanunun 232’inci maddesinin 1’inci fıkrasında ise, 234’üncü madde hükümlerine göre alınacak para cezalarının, itiraz olmaksızın vergi tahakkukunun kesinleşmesinden veya idari itirazın ret kararı ile sonuçlanmasından sonra karara bağlanacağı; idari yargı mercilerine başvurulmasının, gümrük idaresinin ceza uygulamalarını engellemeyeceği hükmüne yer verilmiştir.
Sözü edilen hükümlere göre; 4458 sayılı Kanunun 234’üncü maddesi uyarınca para cezası kesilebilmesi için, cezanın ilişkin olduğu verginin tahakkukunun tebliğinden itibaren, süresi içinde itiraz edilmemiş olması veya yapılan itiraz başvurusunun reddedilmiş bulunması gerekmektedir. Olayda ise, anılan Kanunun 234’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca kesilen para cezasına ilişkin kararın, … tarihinde yapılarak tebliğ edilen ek tahakkuk üzerine, beş gün sonra, 26.3.2002 tarihinde alınmış olması karşısında; davacı Şirketin, Gümrük Kanununun yukarıda sözü edilen 242’nci maddesinde yer alan, ek tahakkukun tebliğinden itibaren idari itiraz hakkının sona ermemiş olması nedeniyle, ceza kesilebilmesi koşulları oluşmamıştır. Bu bakımdan; vergi tahakkukunun kesinleşmesi beklenilmeden para cezası kararı alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığından, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, temyiz isteminin reddine, 9.3.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.