Danıştay Kararı 7. Daire 2003/2549 E. 2005/3174 K. – T.

7. Daire         2003/2549 E.  ,  2005/3174 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2003/2549
Karar No : 2005/3174

Temyiz İsteminde Bulunan: Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu … Et Entegre Sanayi Ticaret Limited Şirketinin ödenmemiş vergi borçlarından dolayı, davacının yurt dışına çıkışının yasaklanmasına ilişkin işlemi iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: İdare mahkemesinin görevine giren dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında, görev yönünden isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle, mahkeme kararının görev yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Dava, mükellef şirketin sorumlu müdür ve ortağı olan davacı hakkında, şirketin vergi borcundan dolayı yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına ilişkin Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü işlemi aleyhine açılan dava üzerine dava konusu işlemin iptaline karar veren … Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 34’üncü maddesi B fıkrasında, vergi davalarına bakan dava daireleri hariç, diğer idari dava dairelerinin görevleri dışında kalan uyuşmazlıklara ilişkin davaların Danıştay Onuncu Dairesince çözümleneceği hükme bağlanmıştır.
Bu davanın ise uyuşmazlık konusu vergi borcu bulunmadığı iddiasına dayalı olarak açıldığı anlaşıldığından Danıştay Başkanlar Kurulunun 18.3.2003 tarih ve E:2003/12, K:2003/10 sayılı kararı gereğince Vergi Mahkemeleri ile temyiz safhasında Danıştay 7 inci Dairesi görevli bulunmaktadır.
İşin esasına gelince; mükellef limited.şirket sorumlu müdürü ve ortağı olan davacının 18.5.1999 tarihinde şirketteki hisselerini noterden tasdikli satış işlemi ile A…. ve… isimli şahıslara satmak suretiyle mükellef şirketten ayrıldığı ve bu durumda davacının hisselerini alan kişilerin şirketin vergi borçlarından sorumlu olacağı ve şirketle artık hiç bir ilişkisi kalmayan davacının şirket vergi borçlarından sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı cihetle bozulması istenen … Vergi Mahkemesi kararı yerinde bulunduğundan hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile … Vergi Mahkemesi kararının tasdiki gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu, ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu limited şirketin ödenmemiş vergi borçlarından dolayı, davacının yurt dışına çıkışının yasaklanmasına ilişkin işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri hakkında Kanunun 3410 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle değişik 6’ncı maddesinde, “Vergi Mahkemeleri;
a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,
b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,
c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler.” hükmü yer almış; 5’inci maddesinde de, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışında, maddede belirtilen davaların idare mahkemelerince karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda değinilen Kanun hükmüne göre, vergi mahkemesince bir davaya bakılabilmesi, maddede sayılan davalardan birinin mevcut olması şartıyla olanaklıdır. Olayda ise, vergi salınması yolunda tesis edilmiş herhangi bir işlem söz konusu olmayıp, ortağı ve kanuni temsilcisi olduğu Limited Şirketin ödenmemiş vergi borçlarından dolayı, davacı hakkında, 5682 sayılı Pasaport Kanunu ve 405 seri No’lu Tahsilat Genel Tebliği uyarınca, yurt dışına çıkış yasağı uygulanmasına ilişkin işlem dava konusu edildiğinden, idare mahkemesinin görevine giren davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında, görev yönünden isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 8.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.