Danıştay Kararı 7. Daire 2003/2544 E. 2004/2355 K. 06.10.2004 T.

7. Daire         2003/2544 E.  ,  2004/2355 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2003/2544
Karar No : 2004/2355

Temyiz İsteminde Bulunan: … Tarım İşletmeleri ve Tohumculuk Anonim Şirketi
Karşı Taraf : Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı
İstemin Özeti : Davacı Şirkete, sahibi bulunduğu yatırım teşvik belgesi kapsamında ödenen katma değer vergisi destek priminin geri istenilmesi amacıyla tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (d) bendinde, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makine ve teçhizat teslimlerinin 1.8.1998 tarihinden itibaren katma değer vergisinden müstesna olduğu hükme bağlandığından, davacı tarafından 1.8.1998 tarihinden sonra satın alınan makine ve teçhizata ait katma değer vergisi desteğinden yararlanmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; teşvik belgesinde katma değer vergisi desteği öngörüldüğü ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: İdare mahkemesinin görevine giren dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında görev yönünden isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının görev yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Davacı Şirkete teşvik belgesi kapsamında ödenen 2.056.354.000.- lira katma değer vergisi destek priminin geri istenmesine ilişkin 31.8.1999 gün 62582 sayılı Hazine Müsteşarlığı işleminin duyurulmasına yönelik Merkez Bankası … Şube Müdürlüğü’nün 20.9.1999 gün 12434 sayılı işleminin iptali talebiyle açılan davanın 1.597.600.000.- liralık kısmının kabulü 458.754.000.- liralık kısmının reddine ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onuncu Dairesinin 5.6.2001 tarih E:2001/141, K.2001/2104 sayılı kararı ile redde ilişkin kısmını çözmekle görevli mahkemenin vergi mahkemesi olduğu gerekçesiyle görev yönünden bozulması üzerine davayı 458.754.000.- liralık kısmı için inceleyerek reddeden … Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
Davacı, anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
13.1.1995 tarihli Resmi Gazete’de neşredilen 26.12.1994 tarih ve 94/6411 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın” 6’ncı maddesinde yatırımlarda destek unsurları düzenlenmiş ve birisinin de “makina ve teçhizat alımlarında katma değer vergisi desteği” olduğu belirtilmiş, 12’inci maddesinde “makina ve teçhizat alımlarında katma değer vergisi desteği”; teşvik belgesine istinaden düzenlenen yerli global listelerde yer alan, yeni olarak temin edilen, yurt içinde imal edilmiş olan makina ve teçhizattan müsteşarlıkça proje bazında uygun görülenlerin “katma değer vergilerine 10 puan” ilave edilerek tespit edilen meblağın fon kaynaklarından yatırımcılara ödenmesi şeklinde açıklanmıştır.
25.3.1998 tarihli Resmi Gazete’de neşredilen 1998/10755 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Yatırımları Teşvik Fonu Esasları Hakkında Kararın 20’nci maddesi ile 26.12.1994 tarih ve 94/6411 sayılı Kararname yürürlükten kaldırılmıştır. Bu kararnamenin 2’nci maddesinde, yatırımlarda destek unsurları sayılmış ve yine bunlardan birisinin “makine ve teçhizat alımında katma değer vergisi desteği” olduğu, 8’inci maddesinde ise “katma değer vergisi desteği”nin, yatırım teşvik belgesi kapsamında satın alınan ve yurt içinde imal edilmiş bulunan makina ve teçhizata ilişkin katma değer vergisi oranında fondan ödeme yapılması, kalkınmada öncelikli yörelerde ise, bu oranın katma değer vergisine 10 puan ilave edilerek uygulanması; 19’uncu maddesinde daha önceki kararname hükümlerine göre düzenlenmiş bulunan yatırım teşvik belgeleri ile ilgili uygulamaların, istinad ettiği kararname hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
29.7.1998 tarihli mükerrer Resmi Gazete’de neşredilen 4369 sayılı Kanunun 1.8.1998 tarihinde yürürlüğe giren 59’uncu maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununun 13’üncü maddesine (d) fıkrası eklenerek “yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimlerinin katma değer vergisi istisnası kapsamında olduğu” esası getirilmiştir.
25.4.1999 tarihli Resmi Gazete’de neşredilen 99/12656 sayılı “Yatırımlarda Devlet Yardımları ve Yatırımları Teşvik Fonu Esasları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kararla” 1998/10755 sayılı kararın bazı maddelerinde değişiklik yapılmıştır. Kararın 1’inci maddesinde yatırımlarda destek unsurlarından birisinin “katma değer vergisi istisnası” olduğu, 3’üncü maddesinde, katma değer vergisi istisnasının; 4369 sayılı Kanun gereğince yatırım teşvik belgesini haiz yatırımcılara 1.8.1998 tarihinden itibaren belge kapsamında yapılacak makina ve teçhizat ithal ve teslimlerinin katma değer vergisinden istisna olduğu; “8’inci maddesinde, daha önceki karar hükümlerine göre teşvik belgesine bağlanan yatırımlarla ilgili uygulamalara teşvik belgesinin istinad ettiği karar ile diğer ilgili kararlarda belirtilen hükümler çerçevesinde devam olunacağı, ancak bu kararın ihracat taahhüdü, yatırımların devir, temlik, satış ve ihracı, süre uzatımı, kullanılmış makina ve teçhizat ve tesis ithali ile katma değer vergisi istisnasına ilişkin hükümlerinin daha önceki yıl kararlarına istinaden düzenlenen belge kapsamı yatırımlar için de uygulanacağı, bunun dışında bu kararın lehe gelen bütün hükümlerinin 94/6411 sayılı karar ile bu kararda değişiklik yapan kararlar uyarınca düzenlenen teşvik belgeleri kapsımı yatırımlar için geçerli olduğu, 13’üncü maddesinde ise 1’inci ve 3’üncü maddelerin 1.8.1998 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde, 7’nci 8’inci ve 9’uncu maddelerinin 25.3.1998 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Dava ve temyiz dosyalarının incelenmesinden; davacı şirketin bitkisel üretim ve tohum üreticiliğine yönelik olmak üzere 94/6411 sayılı Kararname uyarınca 16.5.1996 tarihli yatırım teşvik belgesi aldığı, yararlanacağı teşvik tedbirlerinden birinin de katma değer vergisi desteği olarak “KDV+10 puan” olduğu, davacı şirketin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki makina ve techizat için KDV+10 puan desteğinden yararlandığı, ve davacı şirkete satın aldığı makina ve teçhizat için 69 seri nolu Katma Değer Vergisi Tebliği uyarınca 6.7.1999 tarihinde 2.056.354.000 lira katma değer vergisi ödediği ve anılan destek unsurundan yararlandırıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacı şirketin yatırım teşvik belgesini aldığı tarih itibarıyla destek unsurları arasında KDV+10 puan’ın sayılmış olması ve daha sonraki tarihlerde yapılan kararname değişikliklerinde de daha önceki karar hükümlerine göre düzenlenmiş bulunan yatırım teşvik belgeleri ile ilgili uygulamaların istinad ettiği karar hükümlerine tabi olduğunun hükme bağlanmış olması karşısında, 1.4.1999 tarihli rapor ile satın aldığı belgelenen ve 69 seri nolu Katma Değer Vergisi Tebliği uyarınca katma değer vergisi istisnasından faydalandırılan ve katma değer vergisi ödenen makina ve techizat sebebiyle KDV+10 puan teşviğinden yararlandırılmamasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Dolayısıyla açılan davayı 458.754.000 liralık kısmı için reddeden vergi mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan sebeplerle 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesine uygun bulunan temyiz talebinin kabulü ile … Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirkete verilen yatırım teşvik belgesinde, katma değer vergisi desteği adı altında teşvik öngörüldüğü, teşvik belgesi kapsamında, global listede yer alan ve satın alınan araçlar için katma değer vergisi desteğinin uygulandığı; ancak 1.8.1998 tarihinden sonra satın alınan araçlardan dolayı katma değer vergisi desteği adı altında yapılan ödemenin usulsüz olduğunun belirlenmesi üzerine, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığınca, söz konusu ödemenin geri alınması yolunda Merkez Bankasına verilen talimata dayanılarak tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesiyle … Vergi Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararı ile uyuşmazlığın vergi mahkemesince çözümlenmesi gerektiğine karar verilerek, dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesi üzerine, vergi mahkemesince davanın esastan incelendiği görülmüştür.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 3410 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle değişik 6’ncı maddesinde, “Vergi mahkemeleri;
a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları,
b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları,
c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler.” hükmü yer almış; 5’inci maddesinde de, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştayda çözümlenecek olanlar dışında, maddede belirtilen davaların idare mahkemelerince karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda değinilen kanun hükmüne göre, vergi mahkemesince bir davaya bakılabilmesi maddede sayılan davalardan birinin mevcut olması şartıyla olanaklıdır. Olayda ise; dava konusu işlemin vergi idareleri tarafından tesis edilen ve yukarıda açıklanan konulara ilişkin vergilendirme ya da verginin tahsili işlemi olmadığı; vergilendirme bakımından işlem tesisi yetkisi bulunmayan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlük niteliği taşımayan, katma değer vergisi desteği adı altında öngörülen teşvikten usulsüz bir şekilde yararlandığından bahisle, yapılan ödemenin davacıdan geri alınması amacıyla tesis edildiği açık bulunduğundan; idare mahkemesinin görevine giren davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında görev yönünden isabet görülmemiştir.
Nitekim, başka bir Şirketin, yatırım teşvik belgesi ile sağlanan katma değer vergisi desteğinden yararlandırılmaması işlemine karşı açılan davayı reddeden idare mahkemesi kararı Danıştay Onuncu Dairesince temyizen incelenmiş, E:2000/4306; K:2002/4334 sayılı karar ile mahkeme kararı, esasa ilişkin olarak bozulmuştur. Yine benzer bir uyuşmazlıkla ilgili olarak, Danıştay Yedinci ve Onuncu Daireleri arasında çıkan görev uyuşmazlığında, Danıştay Başkanlar Kurulunun 27.5.2003 gün ve E:2003/52; K:2003/53 sayılı kararıyla, davanın görümü ve çözümü görevinin Danıştay Onuncu Dairesine ait bulunduğuna karar verilmiştir.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 43’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendine göre, davaya bakacak idari yargı yerini belirleyen ve aynı maddenin 3’üncü bendine göre de kesin olan bölge idare mahkemesi kararı, davanın bulunduğu o safhadaki kesinliği ifade eder. Bu kesinliğin amacı, davanın başlangıcında, mahkemelerin görevsizlik ve yetkisizlik kararları nedeniyle davanın esastan incelenmesinde olabilecek gecikmeyi önlemektir. Yoksa bu kesinlik, temyiz merciinin idari yargı içindeki görev ve yetki sorununu temyiz incelemesi safhasında ele almasını engelleyen nitelikte bir hüküm olarak yorumlanamaz. Çünkü aynı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendinde, “görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması” hali, ilk sırada incelenecek temyiz sebebi olarak sayılmaktadır. Bölge idare mahkemesinin görevli ve yetkili mahkemeyi belirleme kararındaki kesinliği, temyiz safhasındaki incelemeye kadar sirayet ettirmek, temyiz merciinin, yasayla kendine verilmiş görevi, yani mahkemenin görev ve yetkisi dışında bir işe bakmış olup olmadığını inceleme görevini yapamaması, idare yahut vergi mahkemesinin görevi ve yetkisi dışında bir işe baktığının açık olduğu durumlarda, bu konulara girememesi ve bozma kararı verilememesi sonucunu doğurur.
Bu itibarla, olayda, … İdare Mahkemesi ile … Vergi Mahkemesi arasında çıkan görev uyuşmazlığı üzerine, uyuşmazlığın vergi mahkemesince çözümlenmesi gerektiği yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi kararının varlığı, temyiz incelemesi yapılan işbu dosyada, vergi mahkemesi kararının, görev dışında bir işe bakılıp bakılmadığı yönünden de incelenmesine engel bir durum olarak görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 6.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.