Danıştay Kararı 7. Daire 2003/235 E. 2006/943 K. 28.03.2006 T.

7. Daire         2003/235 E.  ,  2006/943 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2003/235
Karar No : 2006/943

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Haramidere Akaryakıt Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Limited Türkiye Şubesi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı Şirkete ait antrepodan, Şirket adına tescilli … gün ve … sayılı ihrakiye beyannamesi ile Bolivya bayraklı … isimli gemiye uluslar arası seferde kullanılmak üzere verilen yakıtın, dahilde kullanıldığının saptandığından bahisle yapılan gümrük vergisi, katma değer vergisi ve akaryakıt tüketim vergisi tahakkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; olayda, soruşturma raporu ve cevaplı raporla, yukarıda ismi yer alan gemiye ikisi davacı adına tescilli ihrakiye beyannameleriyle uluslararası sularda kullanılmak üzere üç hafta içerisinde üç kez olmak üzere toplam 230 metrik ton motorin verildiği, geminin ihrakiye yakıt kapasitesinin 11 metrik ton olduğunun anlaşılması karşısında, yakıtın dahilde usulsüz olarak kullanıldığının ve anılan gemiye fahiş miktarda yakıt verilmesinde sorumluluğu bulunduğundan bahisle, davacı adına yapılan gümrük vergisi, katma değer vergisi ve akaryakıt tüketim vergisi tahakkukuna vaki itirazın reddi üzerine bu davanın açıldığının anlaşıldığı, itirazın reddine ilişkin dava konusu işlemde, akaryakıt tüketim vergisi bulunmadığından, davanın anılan vergiye ilişkin kısmı için henüz ortada kesin ve yürütülebilir bir işlem bulunmadığı, dava konusu işlemin gümrük vergisi ve katma değe vergisi tahakkukuna ilişkin kısmı için ise, antrepodan çekilen yakıtın gümrük idaresinin yönetim ve denetiminde gemiye yüklendiği, davacı Şirket adına sorumlu olarak tahakkuk yapılmasının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle, davanın akaryakıt tüketim vergisine ilişkin kısmını 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenmeksizin reddeden, işlemin ek gümrük vergisi ve katma değer vergisi tahakkukuna ilişkin kısmını iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının; ihrakiye beyannamelerinin davacı adına tescilli olması nedeniyle, anılan vergilerin sorumlu sıfatıyla davacıdan istenildiği, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı adına yapılan gümrük vergisi, katma değer vergisi ve akaryakıt tüketim vergisi tahukkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı kısmen reddeden, işlemi kısmen iptal eden mahkeme kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına ilişkindir.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 181’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (a) bendinde, ithalatta gümrük yükümlülüğünün ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girmesi halinde doğacağı; 2’nci fıkrasında, gümrük yükümlülüğünün, söz konusu gümrük beyannamesinin tescil tarihinde başlayacağı; 3’üncü fıkrasında, ithalatta gümrük yükümlülüğünde yükümlünün beyan sahibi olduğu, dolaylı temsil durumunda, hesabına gümrük beyanında bulunulan kişinin de yükümlü olduğu belirtilmiş; Kanunun 182’nci maddesinin 1’inci fıkrasında , ithalat vergilerine tabi eşyanın, bu Kanuna aykırı şekilde Türkiye gümrük bölgesine girmesi ya da bir serbest bölgede bulunan ithalat vergilerine tabi eşyanın, bu Kanuna aykırı olarak gümrük bölgesinin başka bir yerine gitmesi hallerinde, gümrük yükümlülüğünün doğacağı; 2’nci fıkrasında, gümrük yükümlülüğünün, eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesine bu Kanuna aykırı olarak girişi tarihinde başlayacağı; 3’üncü fıkrasının (a) bendinde, eşyanın kanuna aykırı olarak girişini gerçekleştiren kişilerin, (b) bendinde, eşyanın kanuna aykırı girişine iştirak eden ve girişin kanuna aykırı olduğunu bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişilerin, (c) bendinde ise, söz konusu eşyayı elde eden veya elinde bulunduran ve bu eşyayı elde ettiği ve aldığı sırada eşyanın kanuna aykırı olarak girdiğni bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişilerin bu Kanun hükümlerine göre gümrük vergilerinden sorumlu olduğu hükümleri yer almıştır.
Yukarıda yer alan maddelere göre, gümrük yükümlülüğünün, ithalat vergilerine tabi eşyanın serbest dolaşıma girmesi halinde doğduğu, beyannamenin tescil tarihinde başladığı, yükümlünün beyan sahibi olduğu, eşyanın kanuna aykırı olarak girişine iştirak eden ve girişin kanuna aykırı olduğunu bilen veya normal olarak bilmesi gereken kişilerin de gümrük vergilerinden sorumlu olduğu açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, Bolivya Bayraklı … isimli gemiye 2000 yılının Temmuz ayı içerisinde, davalı İdarece tescilli ihrakiye beyannameleriyle sırasıyla, 60, 70 ve 100 metrik ton olmak üzere toplam 230 metrik ton motorin cinsi akaryakıt verildiği, bu beyannamelerden … gün ve …; … gün ve … sayılı beyannamelerin davacı Şirket adına tescilli olduğu; yapılan inceleme sonucunda, anılan geminin Tuzla açıklarında boş ve terk edilmiş olarak bulunduğu, dolayısıyla uluslararası sefer yapmadığı, yakıt tank kapasitesinin 11 metrik ton olduğu ve beyanname ekinde taahhütnamesi bulunan … Denizcilik İç ve Dış Ticaret Limited Şirketinin gerçekte olmadığının saptanması üzerine, dahilde kullanılan yakıt nedeniyle, beyannameler adına tescil edilen ve olayda, sorumluluğu bulunan davacı Şirket adına tahakkuk yapıldığı anlaşılmıştır.
Olayda; ihrakiye beyannamesi adına tescil edilen davacı Şirketin, anılan gemiye verilen yakıtın kapasitesinin çok üzerinde olması ve beyanname ekinde taahhütnamesi bulunan Şirketin gerçekte olmadığının saptanması karşısında, normal olarak söz konusu yakıtın kanuna aykırı olarak dahilde kullanıldığını bilmesi gerektiğinden, 4458 sayılı Gümrük Kanununun yukarıda yer alan maddeleri uyarınca, tahakkuka vaki itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, mahkeme kararının, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle verilen, temyize konu iptale ilişkin hüküm fıkrasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne ve mahkeme kararının iptale ilşkin hüküm fıkrasının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 28.3.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.