Danıştay Kararı 7. Daire 2003/1879 E. 2004/2593 K. 21.10.2004 T.

7. Daire         2003/1879 E.  ,  2004/2593 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2003/1879
Karar No : 2004/2593

Temyiz İsteminde Bulunan: … İletişim Hizmetleri Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Halkalı Gümrük Müdürlüğü
İstemin Özeti : Davacı Şirket adına tescilli … gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamı eşyalara ait katma değer vergisinin ihtirazi kayıtla ödenmesinden sonra, ihtirazi kayda ilişkin dilekçenin düzeltme başvurusu olarak kabulü suretiyle reddi üzerine 20.9.2001 tarihinde yapılan itiraz başvurusunun da Gümrük Yönetmeliğinin 882’nci maddesine göre incelenemeyeceği yolunda tesis edilen 26.9.2001 gün 6392 sayılı İstanbul Gümrükleri Başmüdürlüğü işlemiyle, ihtirazi kayıtla yapılan ödeme tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde yapılan düzeltme istemine, 30 gün içinde cevap verilmemesi üzerine, 1.10.2001 tarihinde yapılan itiraz hakkında, itiraz başvurusunun 26.9.2001 gün ve 6392 sayılı yazıyla cevaplandırıldığı yolunda tesis edilen aynı Başmüdürlüğün 8.10.2001 gün 6722 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; davalı idarenin, davacı Şirketin beyanına karşı itiraz ve düzeltme talebinde bulunamayacağı yönündeki iddiasının, tahakkuk ettirilen verginin davacı Şirketçe ihtirazi kayıtla ödenmiş olması nedeniyle yerinde görülmemesi üzerine esasa geçildiği; dava konusu tahakkukun dayanağı olan, davacı Şirketin katma değer vergisi istisnasının kaldırılmasına ilişkin Hazine Müsteşarlığı işlemine karşı açılan davada, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararı ile, uyuşmazlık konusu eşyanın hizmet üretmeyen, üretilmiş bir hizmeti pazarlayan cihaz olduğu, söz konusu cihazın makine ve teçhizat kapsamından çıkartılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğinden, istisna kapsamından çıkarılan söz konusu eşyalar nedeniyle davacı Şirket adına yapılan katma değer vergisi tahakkukunda kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; dava konusu edilen başmüdürlük kararının, itirazın Gümrük Yönetmeliğinin 882’nci maddesine göre incelenemeyeceği yolunda olduğu, idarenin esas hakkında karar vermediği, bu nedenle, Mahkemece işin esasının incelenmesinin yerinde olmadığı; uyuşmazlık konusu eşyaların katma değer vergisinden müstesna tutulması gerektiği, ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketçe ithal edilen eşyalara ait katma değer vergisinin ihtirazi kayıtla ödenmesinden sonra, süresi içinde düzeltme talebinde bulunulduğu, gümrük müdürlüğünce düzeltme isteminin 30 gün içinde karara bağlanarak davacı Şirkete tebliği gerekirken, ihtirazi kayıt dilekçesinin düzeltme istemi olarak kabulü suretiyle işleme konularak, reddedildiği; bu karara karşı yapılan itirazın, İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğünce beyana karşı idari itiraz yoluna gidilemeyeceğinden bahisle incelenemeyeceğinin davacı Şirkete bildirildiği; düzeltme istemi hakkında ise, süresi içinde bir işlem tesis edilmediği, bu şekilde oluşan zımni ret işlemine karşı yapılan itirazın da, konu hakkında daha önce gerekli cevap verildiğinden bahisle incelenmediği, bu işlemlerin iptali istemiyle açılan davada da, Mahkemece işin esasının incelenmesi suretiyle davanın reddine karar verildilği anlaşılmıştır.
Gümrük Kanunu uyarınca yapılan tahakkukta, yargı denetimine tabi olan, tahakkuka vaki itiraz üzerine tesis edilen işlem olduğundan, Mahkemece bu işlemin hukuka uygun olup olmadığının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle verilen kararda isabet görülmemiş olup, bu nedenle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi : Temyiz başvurusu; davacı şirket adına tescilli beyanname kapsamı eşya nedeniyle yapılan katma değer vergisi tahakkukuna vaki itirazın reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Temyize konu edilen mahkeme kararına dayanak teşkil eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararı, Danıştay Yedinci Dairesinin 13.3.2003 gün ve 2002/3420; K:2003/571 sayılı kararı ile idare mahkemesinin görevine giren davaya vergi mahkemesince bakılmış olmasında görev yönünden isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş olup, bu karara karşı yapılan düzeltme istemi de reddedilmiş olduğundan, mahkeme kararının dayanağı ortadan kalkmış bulunmaktadır.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüyle; mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
4458 sayılı Gümrük Kanununun 245’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, yükümlülerin, gümrük idaresine verdikleri beyanname ve bu beyanname eki bilgi ve belgeler esas alınmak suretiyle kendileri tarafından hesaplanan gümrük vergilerine itirazda bulunamayacakları; 242’nci maddesinin 1 ila 7’nci fıkralarında, yükümlülerin, kendilerine tebliğ edilen gümrük vergileri için tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili gümrük idaresine verecekleri bir dilekçe ile düzeltme talebinde bulunabilecekleri; düzeltme taleplerinin ilgili gümrük müdürlüğü tarafından 30 gün içinde karara bağlanarak yükümlüye tebliğ edileceği; bu kararlara karşı, 7 gün içinde kararı alan gümrük idaresinin bağlı bulunduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itiraz edebilecekleri; gümrük başmüdürlüklerine intikal eden itirazların 30 gün içinde karara bağlanarak ilgili kişiye tebliğ edileceği ve bu karara karşı, işlemin yapıldığı gümrük müdürlüğünün veya gümrük başmüdürlüğünün bulunduğu yerdeki idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükme bağlanmıştır.
Anılan yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; gümrük vergisi tahakkukları dolayısıyla vergi mahkemesinde idari dava açılabilmesinin, söz konusu tahakkuklara karşı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinde öngörülen düzeltme veya idari itiraz yollarına başvurulmuş ve bu başvuruların zımnen ya da açık olarak yetkili idari mercice reddedilmiş olması; düzeltme ya da itiraz yollarına başvurulabilmesi için de, idarece kendiliğinden yapılmış bir ek tahakkuk işleminin veya ihtirazi kayıtla verilen gümrük giriş beyannamesine dayalı tahakkukun bulunması gerekmektedir. İhtirazi kayıt, uygulamada, beyanın bağlayıcılığını etkisiz kılmak ve hak arama yollarına başvuru hakkını saklı tutmak amacıyla beyannameye konulan ve beyanın serbest irade ürünü olmadığını gösteren açıklama olarak nitelenderilmektedir. İhtirazi kaydın bu etkisini gösterebilmesi, yasalarda beyanda bulunulması için belli edilen süre veya zamanda konulmuş olmasına bağlıdır. Bu süre veya zamanın geçirilmesinden sonra konulacak ihtirazi kaydın, beyanın bağlayıcılığından hareketle hak arama yollarını kapatan yasa hükmünü etkisiz kılması kaçınılmaz olacağından, Kanun koyucu’nun iradesiyle bağdaştırılması olanaklı değildir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketçe ithal edilen eşyalara ait katma değer vergisinin ihtirazi kayıtla ödenmesinden sonra, süresi içinde düzeltme talebinde bulunulduğu; gümrük müdürlüğünce, düzeltme istemi 30 gün içinde karara bağlanarak, sonucunun davacı Şirkete bildirilmesi yerine, ihtirazi kayıt dilekçesinin düzeltme istemi olarak kabulü suretiyle reddedildiği; bu karara karşı yapılan itirazın, İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğünce, beyana karşı idari itiraz yoluna gidilemeyeceğinden bahisle incelenemeyeceğinin davacı Şirkete bildirildiği; düzeltme istemi hakkında ise, süresi içinde bir işlem tesis edilmediği; bu şekilde oluşan zımni ret işlemine karşı yapılan itirazın da, konu hakkında daha önce gerekli cevap verildiğinden bahisle incelenmediği yolunda cevap verildiği; bu işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın da, Mahkemece, işin esasına girilmek suretiyle reddedildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan hukuki durum karşısında; olayda, davacı Şirketin 27.8.2001 tarihinde yapmış olduğu düzeltme başvurusunun, otuz günlük süre içinde cevaplandırılmamasının, zımnen reddedildiği anlamına geldiğinin; bu tarihten itibaren süresi içerisinde yapılan idari itiraza, İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğünce, beyan üzerine yapılan tahakkuka itiraz edilemeyeceği yolunda daha önce verilen cevaba gönderme yapılarak, 8.10.2001 gün ve 6722 sayı ile verilen cevabın da, itiraza konu ek tahakkukun hukuka uygunluğunun dava yoluyla denetlenme olanağını ortadan kaldıran ve idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlem niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu işlem, idarece geri alınmak veya idari yargı yerince iptal edilmek suretiyle hukuk düzeninden kaldırılmadıkça, idari itiraz prosedürünün yeniden işlemesi ve idari dava hakkının kullanılması olanaklı değildir. Bu bakımdan; Mahkemece, idari itirazın, Gümrük Kanununun 245’inci maddesinin 1’inci fıkrası hükmü çerçevesinde değerlendirilerek dava hakkında karar verilmesi gerekirken; bu yapılmaksızın, davanın esası hakkında hüküm kurulmasında isabet mevcut değildir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 21.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.