Danıştay Kararı 7. Daire 2002/4304 E. 2005/476 K. 22.03.2005 T.

7. Daire         2002/4304 E.  ,  2005/476 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/4304
Karar No : 2005/476

Temyiz İsteminde Bulunan: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Gebze Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Makina ve Kimya Sanayi Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı Şirket adına tescilli … gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle kesilen gümrük para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; ödeme emrinin konusunu oluşturan para cezasına yapılan itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açıldığının anlaşıldığı; bu durumda, kesinleşmeyen kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; ödeme emrinin hukkuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılacağı, 3’üncü fıkrasında ise, duruşma isteğinin dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda yapılabileceği hukümleri yer almıştır.
Olayda, davacının dava dilekçesinde duruşma yapılmasını istediği, ancak, Mahkemece duruşma yapılmadan karar verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar, iptalle sonuçlanan ve davalı idarece temyiz edilen davada, duruşma talep eden taraf davacı ise de, duruşma yapılmadan karar verilmiş olması, davalı idarenin de savunma hakkını, dolayısıyla mahkeme kararının oluşmasını etkileyen bir husus olduğundan temyize konu kararda bu nedenle usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama gederleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 22.3.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.