Danıştay Kararı 7. Daire 2002/4148 E. 2003/3459 K. 09.06.2003 T.

7. Daire         2002/4148 E.  ,  2003/3459 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/4148
Karar No : 2003/3459

Temyiz İsteminde Bulunan: … İthalat İhracat Nakliyat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. … – Av….
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü
İstemin Özeti : Mersin Serbest Gümrük Müdürlüğünde tescilli … gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamı eşyanın kıymetinin düşük beyan edildiğinden bahisle, idarece saptanan kıymet esas alınarak gümrük ve katma değer vergisi para cezaları kesilmesine ilişkin kararlara vaki itirazların reddine dair işlemlerin iptali istemiyle açılan davayı; aynı ithal işlemi nedeniyle yapılan ek gümrük ve katma değer vergisi tahakkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın … Birinci Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; … sayılı kararı ile reddedilmesi karşısında ek vergi tahakkukuna bağlı olarak kesilen para cezalarında da hukuki isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; “Satış bedeli yöntemi” yerine “aynı eşyanın satış bedeli yöntemi” esas alınarak tesis edilen işlemin yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Vergi tahakkuku ile para cezası kesilmesi işlemlerinin ayrı ayrı işlemler olması nedeniyle, herbirinin, açılan davalarda usul ve esastan ayrı ayrı incelenip değerlendirilmesi gerekirken, para cezasının vergi tahakkukuna bağlı olduğu gerekçesiyle verilen mahkeme kararında isabet bulunmadığından kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İthal edilen eşyanın kıymetinin noksan beyan edilmesi sebebiyle yapılan ek katma değer vergisi ve gümrük vergisi tahakkukunun üç katı tutarında kesilen para cezasına karşı açılan davayı rededen … ‘nci Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
Olayda ithal eşyasına ilişkin olarak noksan beyan edilen farkın tesbiti için idarece “satış bedeli yöntemi” yerine “aynı eşyanın satış bedeli yöntemi”nin esas alınmasının sebepleri açıklanmadan yapılan ek gümrük vergisi ve katma değer vergisi tahakkuku ile buna bağlı olarak kesilen para cezasında yasal isabet bulunmadığından temyiz talebinin kabulü ile … İkinci Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; davacı Şirket adına tescilli beyanname kapsamında ithali gerçekleştirilen eşyanın kıymetinin noksan beyan edildiğinden bahisle, idarece saptanan kıymete göre hesaplanan gümrük ve katma değer vergileri üzerinden kesilen para cezalarına vaki itirazın reddine ilişkin işlemlere karşı açılan davayı, para cezalarına esas alınan gümrük vergisi ve katma değer vergisi tahakkuklarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddedildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen bozulması istemine ilişkindir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 51’inci maddesinde, mükelleflerin ithalde beyan ettikleri matrahla, tahakkuk veya inceleme yapanların veyahut tetkike yetkili kılınanların buldukları matrahlar üzerinden hesaplanan vergi farkları hakkında, Gümrük Kanunu uyarınca gümrük vergisindeki esaslar dairesinde ceza uygulanacağı, kurala bağlanmış; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 234’üncü maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde de, kıymeti üzerinden gümrük vergisine tabi eşyanın beyan edilen kıymetinin, muayene ve denetleme sonucunda, bu Kanunun 23 ila 31’inci maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymete göre noksan bulunması halinde noksanlığa ait vergiden başka bu vergi farkının üç katı para cezası alınacağı hükme bağlandıktan sonra, aynı Kanunun; 242’nci maddesinin 3’üncü fıkrasında, kişilerin, cezalara karşı yedi gün içinde kararı alan gümrük idaresinin bağlı bulunduğu gümrük başmüdürlüğü nezdinde itirazda bulunabilecekleri, aynı maddenin 7’nci fıkrasında ise, gümrük başmüdürlüklerinin kararlarına karşı, idari yargı mercilerine başvurulabileceği hükümleri yer almıştır.
Olayda, idarece saptanan kıymet esas alınarak yapılan ek gümrük ve katma değer vergisi tahakkukuna vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı, işin esasını inceleyerek reddeden mahkeme kararının bozulması istemiyle yapılan davacının temyiz başvurusu, ek tahakkuka vaki düzeltme başvurusunun reddine ilişkin karara süresinden sonra itiraz edildiği gerekçesiyle Dairemizce reddedilmiş ise de; bu durum, vergi tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlem ile para cezası kesilmesine ilişkin işlemlerin ayrı ayrı işlemler olması ve iki işlem arasındaki ilişkinin birinin diğerinin matrahını oluşturmaktan ibaret bulunması nedeniyle, kıymet farkına dayalı olarak tesis edilen gümrük ve katma değer vergisi para cezası kesme işlemlerine vaki itirazın reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan işbu davada, dava konusu işlemlerin diğer unsurları yönünden de hukuka uygunluğunun incelenmesine engel değildir.
Bu itibarla, Mahkemece, idarece Gümrük Kanununda kıymet tespitinde uygulanması öngörülen usul ve esaslara uyulup uyulmadığı hususlarında yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçe ile davanın reddi yolunda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, Mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 9.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.