Danıştay Kararı 7. Daire 2002/3747 E. 2003/3506 K. 10.06.2003 T.

7. Daire         2002/3747 E.  ,  2003/3506 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/3747
Karar No : 2003/3506

Temyiz İsteminde Bulunan : Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : Tasfiye Halinde … Gıda İnşaat İthalat Turizm Pazarlama Hayvancılık … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına Tasfiye Memuru …
İstemin Özeti : Davacı Şirket adına elde ettiği komisyon geliri dolayısıyla katma değer vergisi beyannamesi vermediğinden bahisle, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden Nisan ila Temmuz 1998 dönemleri için re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen ağır kusur cezasına ilişkin işlemi; olayda, davacı Şirket hakkında düzenlenen 18.12.2000 tarih ve 2000/159/49 sayılı inceleme raporunda; Şirketin Mart/1998 döneminden sonra beyanname vermediğinin; bilinen adreslerinde bulunamadığının; adına bastırdığı … seri numaralı ciltten …, … ve … seri numaralı faturaları düzenlediğinin tespiti üzerine, Şirketin komisyon karşılığı fatura düzenlemek amacıyla kurulduğu belirtilerek ilgili dönem matrahlarının tespiti için takdir komisyonuna havale edilerek, takdir komisyonunca da, düzenlenen faturalardan hareketle dönem matrahları takdir edildiğinin anlaşıldığı; her ne kadar, beyannamelerin verilmediği sabit olduğundan olayın takdir komisyonuna sevki yerinde ise de, takdir komisyonunca matrah takdirine esas alınan faturaların Kasım ve Aralık 1998 döneminde düzenlendiği; ihtilaflı dönemlerde fatura düzenlendiği yolunda herhangi bir tespit bulunmadığı; bu nedenle düzenlenen üç faturanın ortalaması alınarak on dokuz faturanın toplamı bulunmak suretiyle matrah takdirinde isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; takdir komisyonu kararı doğrultusunda yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden; Temmuz/1997 döneminden beri gayrifaal olduğunu; Mart/1998 döneminde de tasfiyeye girdiğini ileri süren davacının, adına bastırdığı faturalardan aynı ciltte bulunan üç adet faturayı kullandığının tespit edildiği anlaşılmakla; en son seri numarasını taşıyan faturaya kadar aradaki on dokuz adet faturanın düzenlendiğinin kabulü suretiyle; üç adet faturanın ortalamasından hareketle matrah tespitinde hukuka aykırılık görülmediğinden, aksi yoldaki mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; hakkında düzenlenen 18.12.2000 tarih ve 2000/159-49 sayılı vergi inceleme raporunda komisyon karşılığı sahte fatura düzenlemek amacıyla kurulduğu belirtilen davacı Şirket adına; beyanname vermediği dönemlere ilişkin olarak, düzenlediği tespit edilen üç adet faturadan hareketle re’sen takdir edilen matrahlar üzerinden uyuşmazlık konusu dönemler için katma değer vergisi salınması ve ağır kusur cezası kesilmesi yolunda tesis edilen işlemin iptaline dair Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3’üncü maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutat olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının, tasfiyeye girdiği Mart/1998 döneminden sonra adına bastırdığı … seri numaralarını taşıyan ciltten …, … ve … seri numaralı üç faturayı farklı tarihlerde düzenlediğinin tespiti üzerine, bu ciltten … seri numaralı faturaya kadar olan faturaların düzenlendiği kabul edilerek, üç faturanın ortalamasının ondokuzla çarpımı suretiyle komisyon gelirine esas matrahın tespit edildiği anlaşılmıştır.
Cilt halindeki faturaların belli bir sıra takip etmesi ve bu sıraya göre düzenlenmesi gerektiğinden, kullanıldığı tespit edilen faturalardan önceki faturaların da kullanıldığının kabulü icap ettiği gibi, Mart/1998 tarihinde faaliyetine son verdiğini ve adına bastırdığı belgeleri hiç kullanmadığını iddia eden davacının, bu iddiasını da kanunen geçerli belgelerle ispatlayamadığı dikkate alındığında, yukarıda alınan şekilde yapılan hesaplama sonucu bulunan tutarların dönem matrahı olarak takdir edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yolda verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 10.6.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.