7. Daire 2002/354 E. , 2005/202 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2002/354
Karar No : 2005/202
Temyiz İsteminde Bulunan: … Kurumu Anonim Şirketi
Vekili : Av. …-Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına … Gümrük Müdürlüğü
İstemin Özeti : … Gümrük Müdürlüğünde tescilli … gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen dampinge karşı vergi ile ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden; ödeme emrine konu vergilerin tahakkukuna vaki itirazın reddi üzerine ödeme emri düzenlendiğinin anlaşıldığı; sözü edilen itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava, Mahkemelerinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararı ile reddedildiğinden, düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E….; K:… sayılı kararının; ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; konusu olan dampinge karşı vergi ile katma değer vergisinin tahakkukuna vaki itirazın süre aşımı nedeniyle reddi üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın, Mahkemece, yazılı gerekçe ile reddedildiği anlaşılmıştır.
4458 sayılı Gümrük kanununun 198’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, 69’uncu madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yapılan kontrol ve denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergileri ile, işlemleri daha sonra yapılmak üzere teslim edilen eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin yükümlüye tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içerisinde ödenmesinin zorunlu olduğu belirtilmiş; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55’inci maddesinin birinci fıkrasında da, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı öngörülmüştür.
Öte yandan; 3577 sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunun 15’inci maddesinin birinci fıkrasında, gümrük vergisinin tesciline, tahakkukuna, tahsiline, geri verilmesine, takibine ve teminata bağlanmasına ilişkin bu Kanuna aykırı olmayan usul ve şekle müteallik hükümlerinin, dampinge karşı verginin tescili, tahakkuku, tahsili, geri verilmesi, takibi ve teminata bağlanması işlemlerinde de uygulanacağı; ikinci fıkrasında da, ödenmeyen dampinge karşı verginin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre Gümrük İdarelerince kovuşturulacağı hükümlerine yer verilmiştir.
Sözü edilen hükümlere göre; gümrük vergilerinin ödeme emri ile takip edilebilmesi için, vergilerin, öngörülen on günlük ödeme süresi içerisinde, yani, vadesinde ödenmemiş olması gerekmektedir. Kanunda ödeme süresinin ayrıca gösterilmiş bulunması nedeniyle, ödeme emrine konu vergilerin tahakkukunun, gerek idari başvuru, gerekse yargısal başvuru yollarının tüketilmesi suretiyle kesinleşip kesinleşmediği hususunun, alacağın ödeme emri ile takibine herhangi bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, konusu olan vergilerin tahakkuku işleminin tebliği tarihinden itibaren on gün içerisinde ödenmemesi nedeniyle ödeme emri düzenlenmesi, açıklanan hukuki duruma uygun olduğundan, temyize konu mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına, … Yeni Türk Lirası maktu karar harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.