Danıştay Kararı 7. Daire 2001/4655 E. 2003/273 K. 30.01.2003 T.

7. Daire         2001/4655 E.  ,  2003/273 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/4655
Karar No : 2003/273

Temyiz İsteminde Bulunan: Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf : … Belediye Başkanlığı
Vekili : Av. …
İstemin Özeti: … Belediye Başkanlığı ile … adlı şirket arasında çöp yakma tesisi kurulması amacıyla yapılan, ancak uygulanmayan sözleşmenin damga vergisine tabi tutulmasının vergilendirme hatası olduğu ileri sürülerek düzeltme şikayet yolu ile yapılan başvurunun reddine ilişkin Maliye Bakanlığı işlemini; damga vergisi yükümlülüğünü doğuran belge niteliğini yitirdiği anlaşılan sözleşme nedeniyle, davacı idare adına tarh olunan damga vergisinin vergilendirme hatası kapsamında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118’inci maddesi uyarınca terkin edilmesi gerekirken, şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; imzalanmak suretiyle tekemmül eden bir kağıdın hükmünden yararlanılmamasının, o kağıdın bir hususu ispat veya belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Uyuşmazlık, … Belediye Başkanlığı ile … Şirketi arasında çöp yakma tesisi kurulması amacıyla yapılan, ancak uygulanmayan sözleşmenin damga vergisine tabi tutulmasının vergi hatası olduğu ileri sürülerek düzeltme şikayet yolu ile yapılan başvurunun reddedilmesinden doğmuş olup, Vergi Mahkemesince, söz konusu sözleşmenin damga vergisi yükümlülüğü doğuran belge niteliğini yitirdiği gerekçesiyle, davaya konu Maliye Bakanlığı işleminin iptal edildiği anlaşılmıştır.
Olayda, davacı Belediye Başkanlığı ile şirket arasında akdedilen sözleşmenin, daha sonra uygulanmaması nedeniyle, damga vergisine tabi olmasının vergi hatası olduğu ileri sürülmekte ise de, hukuki sorun teşkil eden ve yasaların yorumu sonucunda çözümlenebilecek nitelikte olan uyuşmazlıkta, düzeltme ve şikayet yoluna gidilmesi sonucu tesis edilen işlemi iptal eden Mahkeme kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi:Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı … Belediye Başkanlığı ile … adlı şirket arasında çöp yakma tesisi kurulması amacıyla yapılan sözleşmenin uygulanmaması nedeniyle damga vergisine tabi tutulmasının vergi hatası olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi isteminin reddi üzerine yapılan şikayet başvurusunun da reddine dair Maliye Bakanlığı işlemini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 122’nci maddesinde, mükelleflerin vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124’üncü maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116’ncı maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenilmesi olarak yapıldıktan sonra, 117’nci ve 118’inci maddelerinde de hesap hataları ile vergilendirme hatalarının neler olduğu gösterilmiş bulunmaktadır.
Söz konusu maddelerin incelenmesi durumunda görüleceği üzere; Vergi Usul Kanununun yukarıda açıklanan 122’nci ve 124’üncü maddelerine göre idareden düzeltilmesini isteme hakkı doğuran vergi hataları, kendisinden düzeltme isteminde bulunulan idari makamın veya uyuşmazlık halinde yargı yerinin anılan Kanunun 3’üncü maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan, ilk bakışta anlayabileceği açıklıktaki vergilendirme yanlışlıklarıdır.
Olayda, uyuşmazlığın çözümü, hukuken tekemmül etmiş sözleşmenin, daha sonra ortaya çıkan nedenler dolayısıyla feshedilmesi veya uygulanamaz hale gelmesi nedeniyle, ortadan kalkıp kalkmayacağının belirlenmesini gerektirmektedir. Bu belirleme ise, hukuki durumun sözü edilen 3’üncü maddede yazılı teknikler kullanılarak yorumlanmasıyla olanaklıdır. Bu yüzden; davada ileri sürülen iddia, 213 sayılı Kanunun 118’inci maddesinin 3’üncü bendinde, “Açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması” olarak tanımlanan, mevzuda hataya girmediği gibi, diğer vergilendirme ve hesap hatalarından sayılabilecek nitelikte de değildir.
Bu bakımdan; ileri sürülen hatanın, düzeltme ve şikayet başvurularıyla giderilmesi imkanı bulunmadığından; aksi yolda verilen temyize konu mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 30.1.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.