Danıştay Kararı 7. Daire 2001/4212 E. 2005/675 K. 13.04.2005 T.

7. Daire         2001/4212 E.  ,  2005/675 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/4212
Karar No : 2005/675

Temyiz İsteminde Bulunan: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Bandırma Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Salça Konserve Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Bandırma Gümrük Müdürlüğünde tescilli … gün ve … sayılı, … gün ve … sayılı, … gün ve … sayılı giriş beyannameleriyle, olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Gümrük Kanununun 118’inci maddesi uyarınca, … gün ve … sayılı ihracatı teşvik belgesi kapsamında geçici olarak ithal edilen ham maddelerin yurt dışı edilmediklerinden bahisle, geçici giriş esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan gümrük vergilerinin tahsili amacıyla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56’ncı maddesi uyarınca tesis edilen işlemi; dosyanın incelenmesinden, geçici olarak ithal edilen ham maddelerin işlenmesinden sonra mamul hale getirilen eşyaların yurt dışı edildiklerine dair çıkış beyannamelerinin tamamı üzerinde, ihracatın, ihracatı teşvik belgesi kapsamında olduğu, beyan edilen eşyanın cinsi, nev’i, niteliği, kapların marka ve numarası ile adedinin yazılı olduğunun anlaşılması; her ne kadar, davalı idarece, çıkış esnasında ayniyat tespitinin yapılmaması sebebiyle, ihraç edilen eşyanın, geçici ithale konu eşyadan mamul olup olmadıklarının anlaşılamadığı iddia edilmekte ise de, çıkış esnasında gümrük görevlilerince herhangi bir tereddüt bulunmaması sebebiyle ayniyat tespitinin yapılmaması ve davacının beyanına itibar edilmiş olması karşısında, geçici ithale konu eşyaların tamamının yurt dışı edildiğinin kabulünün icap ettiği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; tesis edilen işlemin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Gümrük Kanununun 118’inci maddesi uyarınca, … gün ve … sayılı ihracatı teşvik belgesi kapsamında, işlendikten sonra ihraç edilmek üzere geçici olarak ithal edilen ham maddelerin yurt dışı edilmediklerinden bahisle, geçici giriş esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan gümrük vergi ve resimleri ile fon payının tahsili amacıyla, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56’ncı maddesi uyarınca işlem tesis edildiği anlaşılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56’ncı maddesinde, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği hükme bağlanmış; 37’nci maddesinde de, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu hükmüne yer verilmiştir.
6183 sayılı Kanunun yukarıda yer alan 56’ncı maddesine göre, bir kamu alacağının teminatın paraya çevrilerek tahsil edilebilmesinin ön koşulu, vadesinin geçmiş olmasına karşı ödenmemiş olmasıdır. Olayda; geçici giriş esnasında tahakkuk ettirilen ancak tahsil edilmeyen vergiler için, geçici ithal rejimi şartlarının ihlal edildiğinden bahisle, yukarıda yer alan madde uyarınca yapılan tebligat tarihinden itibaren işlemeye başlayan bir aylık ödeme süresinin dolması beklenilmeksizin, yukarıda sözü edilen 56’ncı madde uyarınca işlem tesis edilmiştir. Dolayısıyla, tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, 13.4.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X-AZLIK OYU

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56’ncı maddesinde, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği hükme bağlanmış; 37’nci maddesinde de, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda değinilen mevzuat hükümlerine göre, geçici olarak yurda getirilen eşyalara ait gümrük vergi ve resimleri giriş esnasında tahakkuk ettirilerek teminata bağlandığından söz konusu vergi ve resimlerin yeniden tahakkuk ettirilmesine gerek bulunmamakta; söz konusu teminatlı alacağın 6183 sayılı Kanunun teminatlı alacakların takip ve tahsiline ilişkin 56’ncı maddesine göre tesis edilen işlemle, alacağın yedi gün içinde ödenmesinin istenilmesi suretiyle vade de belirlenmiş olduğundan, sözü edilen Kanunun 37’nci maddesi uyarınca ayrıca işlem tesisine gerek bulunmadığından, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.