Danıştay Kararı 7. Daire 2001/2963 E. 2004/1162 K. 28.04.2004 T.

7. Daire         2001/2963 E.  ,  2004/1162 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/2963
Karar No : 2004/1162

Temyiz İsteminde Bulunan: Ostim Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : … Enerji Üretimi İçin Mühendislik Sistemleri Limited Şirketi
Davacı Yanında
Davaya Katılan : … Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İstemin Özeti : Davacı Şirketin beyana dayalı olarak tahakkuk eden vergi borçlarının, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13’üncü maddesinin (d) bendi kapsamında teşvikli makine ve teçhizat teslimleri istisnasından yararlanan … Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin, Seğmenler Vergi Dairesinden olan katma değer vergisi iadesi alacağından mahsup edilmesi yolunda, süresinde yapılan mahsup talebinin reddi sonucu, söz konusu borçların tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada; olayda, iadesi gereken alacağın, vadesi dolmayan borca mahsubunun karşılıklı olarak istenildiği; mükelleflerin bağlı oldukları vergi dairesine olan borçlarının, başka mükelleflerin bağlı olduğu vergi dairelerinden olan kesinleşmiş alacaklarına mahsubunu engelleyen kanuni düzenleme bulunmadığı ve bu şekilde yapılacak mahsup işleminin Devlet Bütçesinin toplam gider ve gelir dengesini bozmayacağı; dolayısıyla, davacı Şirketin mahsup talebinin kabul edilmemesinde ve bunun sonucu olarak düzenlenen ödeme emirlerinde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; teşvikli makine ve teçhizat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacaklarının, hak sahibi mükellefler dışında herhangi bir kişinin veya kurumun vergi borçlarına mahsubunun yapılabileceği yönünde bir düzenleme olmadığından; davacı Şirketin mahsup talebinin yerine getirilmemesi suretiyle düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı öne sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Şirketin, muhtelif dönemlere ait vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerini iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 13’üncü maddesine, 4369 sayılı Kanunun 59’uncu maddesiyle eklenen (d) bendinde, yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere, belge kapsamındaki makine ve teçhizat teslimlerinin vergiden müstesna olduğu belirtilmiş; aynı Kanunun 32’nci maddesinde de, bu Kanunun 11, 13, 14 ve 15’inci maddeleri uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükelleflerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı açıklanmıştır.
Bu hükümlere göre; teşvikli makine ve teçhizat teslimi dolayısıyla doğan katma değer vergisi iade alacaklarının, hak sahiplerine iadesinde uygulanacak esaslar konusunda belirleme yapma yetkisi Maliye Bakanlığına aittir. Bu çerçevede, Maliye Bakanlığınca, günün koşullarına göre, bu yetki kullanılarak çeşitli tebliğler yayımlanmış; ancak, teşvikli makine ve teçhizat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacaklarının, hak sahibi mükellefler dışında herhangi bir kişinin veya kurumun vergi borcuna mahsubunun yapılmasını olanaklı kılan bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Her ne kadar, 10.5.2001 gün 24398 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 82 seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin “Mahsup Suretiyle Yapılabilecek İade İşlemleri” başlıklı 2.3’üncü maddesinin, mükelleflerin, teşvikli makine ve teçhizat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacaklarının, kendilerine mal teslim edenlerin vergi borçlarına mahsubuna cevaz verdiği iddia edilmekteyse de; anılan düzenleme, 28 Seri No’lu Tebliğ ile, ihracat istisnasından ve ihraç kaydıyla teslimlerden doğan iadelerin, hak sahibi mükellefin kendisinin ve mal ya da hizmet satın aldığı kişilerin vergi borçlarına mahsubuna ilişkin olarak, mahsubunu talep edebilecekleri miktarla ilgili sınırlamanın kaldırılmasına ve 81 seri No’lu Tebliğ ile, yine ihracat istisnası ve ihraç kaydıyla teslimlerden doğan iadelerin, hak sahibi mükellefin kendisinin ve mal ya da hizmet satın aldığı kişilerin vergi borçlarının yanı sıra, ortaklarının vergi borçları ile kendisinin, ortaklarının ve mal ya da hizmet satın aldığı mükelleflerin Sosyal Sigortalar Kurumu pirim borçlarına mahsubu konusunda tanınan imkanın, teşvikli makine ve teçhizat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iadelerine de teşmil edilmesine ilişkin olup; mükelleflerin söz konusu iade alacaklarının, kendilerine mal teslim edenlerin vergi borçlarına mahsubuna olanak sağlayıcı hükümler içermemektedir.
Öte yandan; davacı Şirket, … Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin ortağı da değildir. Davacı Şirketin %50 hisseyle ortağı olan …’ın aynı zamanda, adı geçen Şirketin %25 hisseyle ortağı olması da, bu hukuki durumu değiştirici nitelikte değildir.
Bu bakımdan; … Elektronik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin teşvikli makine ve teçhizat teslimlerinden doğan katma değer vergisi iade alacağının, kendisine mal teslim eden davacı Şirketin vergi borçlarına mahsubu taleplerinin yerine getirilmemesi suretiyle, ödenmeyen söz konusu borçların davacı Şirketten tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığından, aksi yoldaki temyize konu mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 28.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.