7. Daire 2001/1850 E. , 2005/566 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2001/1850
Karar No : 2005/566
Temyiz İsteminde Bulunan: … Un Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : 1) Beşocak Vergi Dairesi Müdürlüğü
2) Maliye Bakanlığı
İstemin Özeti : … Bankası A.Ş. … Şubesince davacı Şirket adına düzenlenen ve Toprak Mahsulleri Ofisinin muhtelif şubeleriyle yapılan vadeli hububat alımı sözleşmeleri için, davacı Şirket tarafından birden fazla kullanılan teminat mektubunun, birden fazla kullanımı nedeniyle, davacı Şirketin adı geçen Banka Şubesindeki hesabından kesilip, anılan Banka Şubesince beyan edilerek ödenen 1.126.169.550.- lira damga vergisinin iadesi talebiyle Maliye Bakanlığına yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine hükmolunması ve bu işlemin dayanağı olan Maliye Bakanlığının … tarih ve 34613 sayılı yazısının iptali istemiyle açılan davayı; Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürlüğünün başvurusu üzerine, Maliye Bakanlığınca verilen mukteza, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem olmadığından; davanın bu kısmının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendi uyarınca reddi icap ettiği; fazladan ödendiği iddia edilen verginin iadesi istemine gelince; davacı Şirketin Toprak Mahsulleri Ofisinin bir şubesiyle yaptığı vadeli hububat alımı sözleşmesinde kullanılan ve bu sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmesinden sonra Toprak Mahsulleri Ofisinin başka Şubeleriyle yapılan sözleşmeler için tekrar kullanılan teminat mektubunun, birden fazla kullanımının da damga vergisine tabi tutulmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının iade isteminin reddine dair hüküm fıkrasının; süresiz teminat mektubunun birden fazlaya ilişkin her bir kullanımı için ayrı ayrı damga vergisi alınmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü ve Maliye Bakanlığınca, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: İncelenmeksizin reddi gereken davada, işin esasının incelenmesi suretiyle verilen mahkeme kararının temyize konu hüküm fıkrasında, sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz başvurusu; davacı şirket tarafından kesinti yoluyla ödenen damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemi ile Maliye Bakanlığının … gün ve … sayılı muktezasının iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının; damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkin hüküm fıkrası yönünden bozulması istemine ilişkindir.
Toprak Mahsulleri Ofisi ile davacı arasında düzenlenen vadeli hububat satış sözleşmesine dayanılarak davacıdan alınan teminat makbuzunun işlevi bu sözleşmeye ilişkin yükümlülüğün yerine getirilmesiyle sona erdiğinden,iade edilen teminat mektubunun diğer sözleşmeler için T.M.O.’nin başka şubelerine tekrar verilmesi sonucu yeniden damga vergisi alınmasında 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci ve 2’nci maddesi hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle,temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Şirket adına … Bankası A.Ş. … Şubesince düzenlenen ve Toprak Mahsulleri Ofisinin muhtelif şubeleriyle yapılan vadeli hububat alımı sözleşmeleri için davacı Şirket tarafından birden fazla kullanılan teminat mektubunun birden fazla kullanımı nedeniyle, davacı Şirketin adı geçen Banka Şubesindeki hesabından kesilip, anılan Banka Şubesince beyan edilerek ödenen damga vergilerinin iadesi talebiyle Maliye Bakanlığına yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine hükmolunması ve bu işlemin dayanağı olan Maliye Bakanlığı yazısının iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararının, iade talebiyle ilgili hüküm fıkrasının bozulması istemine ilişkindir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 3’üncü maddesinde, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu belirtilmiş; öte yandan; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8’inci maddesinde, mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettüp eden gerçek veya tüzel kişi; vergi sorumlusu da, verginin ödenmesi bakımından, alacaklı vergi dairesine karşı muhatap olan kişi olarak tanımlandıktan sonra, vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukavelelerin vergi dairelerini bağlamayacağı öngörülmüş; aynı Kanunun 377’inci maddesi ile 378’inci maddesinde ise, mükelleflerin ve kendilerine vergi cezası kesilenlerin, tarh edilen vergilere ve kesilen cezalara karşı vergi mahkemesinde dava açabilecekleri; vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerektiği; mükelleflerin, beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları, bu Kanunun vergi hatalarına ilişkin hükümlerinin mahfuz olduğu düzenlemeleri yer almıştır.
Bu hükümlere göre; kağıdı imzalayanlar olarak belirlenen damga vergisi mükellefinin, sözleşme ile değiştirilmesi; beyana dayanan vergi tarh ve tahakkuku işlemlerinin de, beyanda bulunan tarafından usulüne uygun olarak ihtirazi kayıt konulması hali dışında, idari davaya konu edilmeleri, olanaklı değildir.
Olayda, yalnızca teminat mektubunu düzenleyen banka tarafından imzalanması ile doğan damga vergisinin mükellefi, imza sahibi … Bankası Anonim Şirketidir. Diğer taraftan; adı geçen Banka, mükellefi olduğu vergileri, aralarındaki (açık ya da kapalı, yazılı veya sözlü olarak kurulu) özel hukuk ilişkisine dayanarak, davacı Şirketten tahsil edip davalı Vergi Dairesi Müdürlüğüne, kendi adına, ihtirazi kayıt koymaksızın vermiş olduğu beyanname ile beyan etmiş ve ödemiştir. Vergi Usul Kanununun yukarıda sözü edilen 8’inci maddesi uyarınca, taraflar arasında yapılan sözleşmeyle verginin mükellefinin ve sorumlusunun değiştirilmesi olanaklı bulunmadığından; olay, bu haliyle, … Bankası Anonim Şirketinin, kendi vergi borcunu, davacı Şirketten almış olduğu para ile ödemesinden ibarettir. Eğer, söz konusu meblağ, davacı Şirketten, kanun hükümlerine aykırı olarak tahsil edilmiş ise, bu durum, Bankanın davacı Şirket aleyhine sebepsiz zenginleştiğini gösterir. Oysa; sebepsiz zenginleşmeden doğan uyuşmazlık, adli yargı yerinde, Borçlar Kanunu hükümlerine göre açılacak davaya konu edilebilir niteliktedir. Sebepsiz zenginleşilen para ile vergi borcunun ödenmiş olmasının, aleyhine sebepsiz zenginleşilen tarafa, muhatabı olmadığı söz konusu vergilendirme işleminin iptali istemiyle vergi mahkemesinde dava açma hakkı vermesi de olanaklı değildir. Kaldı ki, ihtirazi kayıt konulmaksızın beyan edilerek ödenen söz konusu vergilerin, mükellefi olan Banka tarafından da idari davaya konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, incelenmeksizin reddi gereken davada, işin esasının incelenmesi suretiyle verilen mahkeme kararının temyize konu hüküm fıkrasında, sonucu itibarıyla isabetsizlik bulunmadığından, temyiz isteminin reddine, 4.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.