Danıştay Kararı 7. Daire 2000/905 E. 2000/2999 K. 31.10.2000 T.

7. Daire         2000/905 E.  ,  2000/2999 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/905
Karar No: 2000/2999

Temyiz İsteminde Bulunan: Nakil Vasıtaları Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacının uzlaşma başvurusunun süresinde olmadığından bahisle reddine ilişkin davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü işlemini; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma talebi ile ilgili ek 4’üncü maddesinde 3239 sayılı Kanununun 32’nci maddesiyle yapılan değişiklikle, uzlaşma talebinin, mükellef veya cezaya muhatap olanlar için vergi mahkemesinde dava açma süresi içinde yapılacağı şeklindeki cümle kaldırılarak, yerine, uzlaşma talebinin mükellef veya cezaya muhatap olanlar için vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde yapılacağı hükmü konulmuşsa da, bu sürenin vergi mahkemesinde dava açma süresi olduğunda kuşku bulunmadığı; olayda, ihbarnameleri 15.7.1999 tarihinde tebellüğ eden davacının 7.9.1999 tarihinde uzlaşma talebinde bulunduğunun anlaşıldığı; bu durumda, 30 günlük süre 14.8.1999 tarihinde sona ermekle beraber, son gün çalışmaya ara verme zamanına rastladığından, davacının 12.9.1999 tarihine kadar uzlaşma talebinde bulunma hakkının bulunduğu ve 7.9.1999 tarihinde yapılan uzlaşma başvurusunun süresinde kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; uzlaşma başvurusunda bulunma süresinin, dava açma süresinden bağımsız olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Mükellefe 15.7.1999 tarihinde tebliğ edilen taşıt alım vergisi, ek taşıt alım vergisi ve eğitime katkı payı ile ağır kusur cezasına karşı 30 günlük kanuni uzlaşma süresi geçirildikten sonra 7.9.1999 tarihinde vaki uzlaşma talebini süreden reddeden idare işlemi aleyhine açılan dava üzerine dava konusu idare işlemini iptal eden …’nci Vergi Mahkemesi kararı; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Kanunla kaldırılmadan önce mevcut olan değişik ek 4 üncü maddesi amir hükmüne aykırı bulunduğundan temyiz talebinin kabulü ile … nci Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; vergi ve ceza ihbarnamelerinin 15.7.1999 gününde tebliği üzerine 7.9.1999 gününde yapılan uzlaşma başvurusunun otuz günlük başvuru süresinin geçirildiğinden bahisle reddine dair davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü işleminin, sürenin, son gününün çalışmaya ara verme zamanına rastlaması sebebiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 8’inci maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca, ara verme zamanının sona erdiği tarihten itibaren yedi gün uzayacağı; buna göre ise, başvurunun süresinde olduğu gerekçesiyle, Vergi Mahkemesince, iptal edildiği anlaşılmıştır.
İdari Yargılama Usulü Kanununun 8’inci maddesinin yukarıda sözü edilen 3’üncü fıkrası, bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesinin çalışmaya ara verme zamanına rastlaması halinde bu sürelerin, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağına amirdir. Düzenlemede sözü edilen Kanun, İdari Yargılama Usulü Kanunu olduğundan, ancak bu Kanunda yazılı sürelerin anılan düzenleme uyarınca uzaması olanaklı bulunmaktadır. Oysa; uzlaşma başvurusunda bulunma süresi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa 205 sayılı Kanunun 22’nci maddesiyle eklenen Üçüncü Bölümde yer alan Ek 1’inci maddenin 4369 ve 4444 sayılı Kanunlarla değişik şeklinde yer almış olup, otuz gün olarak belirlenmiştir. Ayrıca; uzlaşma hakkının yargısal başvuru hakkıyla ilgili olmaması sebebiyle, bu sürenin yargısal başvuru süresi olarak nitelendirilmesi de olanaklı değildir. Dolayısıyla; uzlaşma başvurusunda bulunma süresinin son gününün çalışmaya ara verme zamanına rastlaması sebebiyle uzaması söz konusu olamayacağından; aksi yolda verilen temyize konu kararda, bu yönden hukuka uyarlık yoktur.
Ancak; vergi dairelerine, yukarıda sözü edilen Ek 1’inci maddenin 2’nci fıkrası uyarınca Maliye Bakanlığınca hazırlanıp, 3.2.1999 gün ve 23600 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Uzlaşma Yönetmeliğinin 8’inci maddesinde, sekreterya hizmetlerinin yerine getirilmesi; 10’uncu maddesinde de, uzlaşma talebinin uygun şekilde ve süresinde olup olmadığını ve uzlaşmanın komisyonun yetkisinde bulunup bulunmadığını inceleme görevleri verilmiş; bu başvurular hakkında ilgililerin hukukunu etkileyici nitelikte karar alma yetkisi verilmemiştir. Başvurunun uygun şekilde ve süresinde yapılmadığına veya uzlaşma komisyonunun yetkisine girmediğine karar verme yetkisi, sekreteryanın raporu üzerine, kendisine başvuruda bulunulan uzlaşma komisyonuna aittir. Bu bakımdan; başvurunun uzlaşma komisyonuna iletilmeden davalı Vergi Dairesi Müdürlüğünce incelenmeksizin reddi, yetkisizlik sebebiyle hukuka aykırıdır.
Açıklanan nedenle, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, sonucu itibarıyla yerinde görülen Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığından, istemin reddine, 31.10.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.