Danıştay Kararı 7. Daire 2000/8454 E. 2003/4807 K. 19.11.2003 T.

7. Daire         2000/8454 E.  ,  2003/4807 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2000/8454
Karar No : 2003/4807

Temyiz İsteminde Bulunan : Kavaklıdere Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : … Adi Ortaklığı
İstemin Özeti: Davacı ortaklık adına, katma değer vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden 1997 yılının Ocak dönemi için re’sen salınan katma değer vergisine ve kesilen ağır kusur cezasına ilişkin işlemi; davacı ortaklığın uyuşmazlık döneminde herhangi bir faaliyetinin olmadığı, varsayıma dayanılarak tesis edilen tarh ve ceza kesme işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; takdir komisyonu kararına dayanılarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
İdari Yargılama Hukukunda ehliyet, kişinin medeni hakları kullanabilme yeteneği yanında, idari dava açmakta menfaatinin olmasını; diğer bir anlatımla, iptali istenilen idari işlemle, meşru, güncel ve doğrudan bir menfaatinin ihlal edilmiş bulunmasını da ifade etmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; … Adi Ortaklığı adıyla oluşturulan adi ortaklığın katma değer vergi beyannamesi vermediğinden bahisle tarh edilen vergi ve cezaya ilişkin işlemin iptali istemiyle ortaklık adına dava açıldığı anlaşılmıştır.
Borçlar Kanununun 520’nci ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık, tüzel kişiliğe sahip değildir. Bu hukuki durum karşısında; tüzel kişiliği olmayan, medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanma ehliyeti bulunmayan adi ortaklığın, yargı mercilerinde temyiz dahil yargılamanın hiçbir aşamasında taraf olmasına olanak yoktur. Dolayısıyla, adı geçen ortaklık adına açılan davanın, ehliyet yönünden reddi gerekirken; esasına girilerek karara bağlanmasında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleride dikkate alınacağından, bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 19.11.2003 günününde oybirliği ile karar verildi.