Danıştay Kararı 7. Daire 2000/8104 E. 2002/2195 K. 03.06.2002 T.

7. Daire         2000/8104 E.  ,  2002/2195 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/8104
Karar No: 2002/2195

Temyiz İsteminde Bulunan: Şehit Kerim Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Sanayi İşletmeleri Ticaret Anonim Şirketi
İstemin Özeti : Muhteviyatı itibarıyla gerçek dışı belgelerle haksız katma değer vergisi indiriminden yararlanmak suretiyle vergi zıyaına neden olduğundan bahisle, inceleme raporuna dayanılarak, Aralık/1995 dönemi için, davacı Şirket adına re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi; davacı Şirkete uyuşmazlık konusu dönemde fatura düzenleyen … Tarım Ürünleri Limited Şirketinin, vergisel ödevlerini düzenli yerine getirdiğinin; davalı idarece faturanın gerçeği yansıtmadığı konusunda geçerli ve somut bir tespit yapılmadığının; ayrıca, adı geçen Şirketin komisyon karşılığında muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlemek suretiyle gelir elde ettiğinden bahisle yapılan tarhiyatın da Vergi Mahkemesince iptaline karar verildiğinin anlaşılması karşısında, adı geçen faturalarda gösterilen katma değer vergisinin indiriminin kabul edilmemesinde ve malların satışına ilişkin faturaların komisyon karşılığında düzenlendiğinin kabul edilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; muhteviyatı itibarıyla gerçek dışı belgelerle haksız katma değer vergisi indiriminden yararlanmak suretiyle vergi zıyaına neden olduğundan bahisle, inceleme raporuna dayanılarak, Aralık/1995 dönemi için, davacı Şirket adına re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3’üncü maddesinin (B) fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan tanık ifadesinin, ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde, ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlemesi yer almıştır.
Bu düzenlemeye göre; belgelerin ve defter kayıtlarının vergi kanunlarında ve bu kanunların vermiş olduğu yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan idari düzenlemelerde öngörülen biçimsel kurallara uygun bulunması ve belgelerin temsil ettiği vergiyi doğuran olayla ilgili diğer biçimsel işlemlerin noksansız yerine getirilmiş olması, örneğin, mükellefiyet tesisi, belge bastırma izni alınması, sevk irsaliyesi düzenlenmesi, çek verilmesi, borsa tescili gibi işlemlerin yapılması, düzenlenen belgelerin ve bu belgelere dayanılarak gerçekleştirilen defter kayıtlarının vergilendirme muamelelerine esas alınması için yeterli değildir. Ayrıca; söz konusu biçimsel işlemlerin, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyeti ile uyumlu olması da gereklidir.
Vergilendirmeye esas alınan belge ve kayıtların gerçek mahiyetle uyumlu olduğunun söylenebilmesi ise; biçimselliklerinin ötesine geçilerek, belgeyi düzenleyenin iştigal konusu, satmış göründüğü emtia veya yapmış olduğu hizmet bakımından organizasyonu, ekipmanı, işin gerektirdiği sayıda işçinin olup olmadığı, emtia alımlarının gerçekliği, alım-satım için zorunlu veya bu işlemlerin doğal sonucu olan diğer işlemlerin gerçekleştirilme biçimi, ekonomik durumu ile vergilendirme döneminde yapmış göründüğü işin hacmi arasındaki ilişki, kredi kullanıp kullanmadığı, vergi ödevlerinin yerine getirilmesindeki özen gibi unsurlardan hareketle yapılacak inceleme sonuçlarının, ortada gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifası olduğunu göstermesine bağlıdır.
Olayda, davacının katma değer vergisi indiriminde kullandığı faturayı düzenleyen … Tarım Ürünleri Limited Şirketinin mükellefiyetinin konusunu et ve hayvan alım satımının oluşturduğu; faaliyet konusu olmayan bir alanda emtia satmasının mümkün olmaması nedeniyle muhtelif tekstil ürünleri satımı için düzenlenen faturaların gerçek mal teslimine ilişkin olmadığı dosyadaki belge ve bilgiler ile anlaşılmış olup, bu tespitler anılan faturaları karşılığında gerçek mal tesliminin olmadığını; belli bir bedel karşılığı mahiyeti itibarıyla gerçek dışı olarak düzenlendiğini açıkça ortaya koyduğundan; davacı hakkında indirimlerinden hareketle yapılan tarhiyatta ve kesilen vergi cezasında kanuna aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan; adı geçen firmanın komisyon karşılığında muhteviyatı itibarıyla gerçek dışı belge düzenlemek suretiyle gelir elde ettiğinden bahisle Aralık/1995 dönemi için re’sen salınan katma değer vergisi ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi iptal eden mahkeme kararı da Dairemizin 25.4.2002 gün ve E:2000/6734; K:2002/1656 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Bu nedenle; temyiz isteminin kabulüne vergi mahkemesi kararının bozulmasına; mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 3.6.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.