Danıştay Kararı 7. Daire 2000/6553 E. 2002/2820 K. 17.09.2002 T.

7. Daire         2000/6553 E.  ,  2002/2820 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/6553
Karar No: 2002/2820

Temyiz İsteminde Bulunan: Beşocak Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacı adına, katma değer vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden Aralık/1994 dönemi için salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi; olayda, davacının ilgili dönem katma değer vergisi beyannamesini vermediğinin sabit olması karşısında, takdire sevkinde hukuka aykırılık bulunmadığı; ancak takdir komisyonunca, davacının defter ve belgeleri incelenmeden, genel ifadelerle matrah takdir edildiğinin anlaşılması karşısında, anılan karara dayanılarak tesis edilen işlemde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Olayda, davacı adına katma değer vergisi beyannamesini vermediği Aralık/1994 dönemi için, takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden katma değer vergisi salınıp kaçakçılık cezası kesildiği; anılan işleme karşı açılan davada mahkemece, takdir komisyonu kararının dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmişse de, Dairemizin 8.4.2002 ve 27.6.2002 gün ve E:2000/6553 sayılı ara kararları uyarınca dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgelerden, takdir komisyonunca belirlenen matrahın hukuka ve günün ekonomik koşullarına uygun olduğunun anlaşılması karşısında, aksi yolda verilen mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacının züccaciyecilik faaliyetinde bulunduğu halde katma değer vergisi beyannamesini vermediğinden bahisle, Aralık/1994 dönemi için takdir komisyonu kararına dayanılarak; re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemleri; takdir komisyonu kararının dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanununun 30’uncu maddesinde; re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen, defter kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmış olup; 31’inci maddede de, takdir kararlarında bulunacak malumatlar içinde “takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahat hususu da sayılmıştır.
Takdir Komisyonu kararında, mükellefin yaptığı işin ve iş yerinin durumu, mevkii, emsalleri, piyasa şartları, asgari hayat standardı miktarları, işle ilgili sair bilgiler araştırılmak suretiyle matrah takdir edildiği yazılı bulunmaktadır. Kararda yapılan bu açıklamalara göre, takdir kararının kimi araştırma sonuçlarına ve verilere dayalı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu bilgi ve verilerin takdire dayanak olup olmayacağının bilinmesi ise, ancak takdir dosyasının getirtilip incelenmesiyle olanaklıdır.
Dairemizin 8.4.2002 ve 27.6.2002 günlü E:2000/6553 sayılı ara kararları uyarınca davalı idareden ve … Nolu Takdir Komisyonu Başkanlığından alınan bilgi ve belgelerden; davacının dava konusu tarhiyatın ilgili bulunduğu Aralık/1994 döneminden önce Kasım/1994 dönemi için verdiği katma değer vergisi beyannamesinde, 444.542.329.- lira; bir sonraki dönem olan Ocak/1995 döneminde de, 604.586.670.- lira matrah beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, takdir komisyonunca Aralık/1994 dönemi için 500.000.000.- lira matrah takdir edilmesinin hukuka ve günün ekonomik koşullarına uygun olduğu sonucuna varıldığından; aksi yolda verilen temyize konu kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 17.9.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.