Danıştay Kararı 7. Daire 2000/5877 E. 2003/271 K. 30.01.2003 T.

7. Daire         2000/5877 E.  ,  2003/271 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2000/5877
Karar No : 2003/271

Temyiz İsteminde Bulunan: …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Perşembe Mal Müdürlüğü
İstemin Özeti : Davacı tarafından 1996 yılı Mayıs dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamelerinin verilmediğinden bahisle, takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen salınan katma değer vergisi ile kesilen cezanın kesinleşmesinden ve anılan vergi ile cezanın, gecikme faizi ve zammıyla birlikte ödenmesinden sonra istirdatı istemiyle açılan davayı; tahsilat üzerine açılan davada, davanın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelenebilmesi için, öncelikle, söz konusu vergi ve cezalardan tahsilat tarihi itibarıyla haberdar olunduğunun, başka anlatımla, vergi ve cezaları içeren ihbarnamenin davacıya daha önceden usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin ortaya konulması gerektiği; olayda; davacının, idarece bilinen adresinin değiştiğine dair beyanda bulunmadığı; idarece, ihbarnamenin, davacının bilinen adresine posta vasıtasıyla gönderilmesine karşın, köy muhtarınca, adresinde bulunmadığı ve yeni adresinin de bilinmediğinin ifade edilmesi nedeniyle tebligatın gerçekleştirilememesi üzerine, ilanen tebligat yoluna gidildiğinin anlaşıldığı; bu durumda davacının, söz konusu vergi ve cezalardan tahsilat tarihi itibarıyla haberdar olunduğu yönündeki iddiasının kabulüne olanak bulunmadığından, ihbarnamenin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren yasal süre içinde dava açılması gerekirken, bu sürenin geçirilmesinden sonra, tahsilat tarihi esas alınmak suretiyle açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle reddeden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; davacının Belçika’da ikamet ettiği idarece de bilindiğinden, yurt dışında tebligat yapılması gerektiği; ilanen tebligatın haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; 1996 yılının Mayıs dönemine ilişkin takdir komisyonu kararına dayanılarak davacı adına salınan ve kesinleşmesinden sonra gecikme zammı ve faiziyle birlikte ödenen katma değer vergisi ile cezanın istirdatı istemiyle açılan davanın reddine dair vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Vergi Mahkemesinde dava açılabilmesi için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 378’inci maddesine göre, verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tahsilat ve takdir komisyonları kararlarının, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 58’inci maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması veya yukarıda anılan 213 sayılı Kanunun 122’nci maddesi uyarınca yapılan düzeltme başvuruları reddolunanların Maliye Bakanlığına şikayet yolu ile yapmış oldukları başvurularının reddedilmiş olması gerekmektedir.
Davada, kesinleşmesini müteakip ödenen katma değer vergisi ile buna bağlı ceza, gecikme faizi ve zammının geri verilmesine karar verilmesi isteminde bulunulmakta ise de; tarh ve ceza kesme işlemleri yasal süresi içinde idari davaya konu edilmeyen vergi ve cezanın mükellefine geri verilmesi, ancak, Vergi Usul Kanununun 116’ncı ve devamı maddelerinde yer alan vergi hatalarının düzeltilmesine dair hükümler uyarınca ve zaman aşımı süresinde olanaklıdır.
Olayda, düzeltme ve şikayet yoluna başvurulmaması sebebiyle, idari davaya konu olabilecek nitelikte işlem bulunmadığından, Mahkemece, bu nedenle reddi gerekirken davanın süre aşımı nedeniyle reddinde isabet mevcut değilse de; bu durum, sonucu itibarıyla yerinde görülen kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte değildir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine; … lira maktu karar harcının temyiz isteminde bulunandan alınmasına, 30.1.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.