Danıştay Kararı 7. Daire 2000/5818 E. 2002/2228 K. 04.06.2002 T.

7. Daire         2000/5818 E.  ,  2002/2228 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/5818
Karar No: 2002/2228

Temyiz İsteminde Bulunan: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Nakliyecilik faaliyetinde kullandığı kamyonun satış bedelini düşük gösterdiğinden bahisle, takdir komisyonunca takdir olunan matrah farkı üzerinden, davacı adına, Haziran/1993 dönemi için salınan katma değer vergisine ve kesilen kaçakçılık cezasına ilişkin işlemi; dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 9.100.000.-lira bedelle satılan aracın satış bedelinin düşük görülmesi üzerine, gerçek satış bedelinin tespiti amacıyla olayın takdir komisyonuna sevk edildiği; takdir komisyonunca, … Şoförler ve Otomobilciler Derneği Başkanlığınca bildirilen 96.100.000.-lira değerin satış bedeli olarak takdir edildiği; beyan edilen tutar ile takdir edilen bedel arasındaki matrah farkı üzerinden katma değer vergisi tarh edildiği ve kaçakçılık cezası kesildiği hususlarının anlaşıldığı; davacı tarafından, adı geçen Derneğin bildirdiği fiyatın, aracın kasko değeri olduğunun iddia edilmesi üzerine, mahkemelerince verilen ara kararı ile, takdir komisyonuna bildirilen fiyatın, hangi kriterlere göre belirlendiğinin ve rayiç bedelinin ne olduğunun … Şoförler ve Otomobilciler Derneğinden sorulduğu; ara kararına cevap olarak gönderilen yazıda, takdir komisyonuna bildirilen bedelin kasko bedeli olduğunun, rayiç bedelin ise, 10.000.000.-lira olarak tespit edildiğinin bildirildiği; bu duruma göre, davacının beyanı ile adı geçen dernek tarafından bildirilen rayiç bedel arasındaki farkın ihmal edilebilir düzeyde olması karşında, davacı adına katma değer vergisi tarh edilmesinde ve ağır kusur cezası kesilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesininin … günlü, E:…; K:… sayılı kararınının; emsal bedeline göre düşük bedelle satıldığı beyan edilen araç nedeniyle, takdir komisyonunca tespit edilen emsal bedel esas alınarak cezalı tarhiyat yapılmasında kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; davacının, nakliyecilik faaliyetinde kullandığı kamyonunu, Haziran/1993 döneminde, 4.000.000.-lira bedelle satarak ilgili döneme ait katma değer vergisi beyannamesine dahil ettiği; beyan edilen satış bedelinin düşük bulunması üzerine, vergi dairesi müdürlüğünce, aracın tüm özellikleri ile satış tarihi de verilerek, rayiç bedelinin, … Şoförler ve Otomobilciler Derneğinden sorulduğu; adı geçen Dernek tarafından rayiç bedel olarak bildirilen 91.000.000.-liranın, takdir komisyonunca da, emsal bedel olarak takdir edilmesi üzerine, davacının beyan ettiği satış fiyatı ile takdir edilen emsal bedel arasındaki 87.000.000.-liranın, davacının, Haziran/1993 dönemi için beyan ettiği 9.100.000.-lira matraha ilavesi suretiyle uyuşmazlık konusu katma değer vergisi tarhiyatının yapıldığı ve ağır kusur cezasının kesildiği; söz konusu tarh ve ceza kesme işleminin iptali istemiyle açılan dava dilekçesinde; takdir komisyonu kararının, … Şoförler ve Otomobilciler Derneğinden katılan iki üye tarafından imzalanmadığının; adı geçen Derneğin vergi dairesine bildirdiği ve takdir komisyonunca aynen takdir edilen 91.000.000.-lira bedelin, aracın 1996 yılındaki kasko sigortasına esas liste fiyatı olduğunun iddia edilmesi üzerine, mahkemece, bu iddianın doğruluğunun araştırılması amacıyla, vergi dairesine bildirilen bedelin hangi ölçütlere göre saptandığının ve aracın rayiç bedelinin adı geçen dernekten sorulduğu; 10.11.1998 tarihli cevap yazısında, aracın satış tarihindeki rayiç bedelinin 10.000.000.-lira olduğunun, vergi dairesine bildirilen fiyatın, 1994 yılında geçerli kasko sigortasına esas değerini ifade ettiğinin belirtilmesi nedeniyle de, davaya konu edilen tarh ve ceza kesme işleminin, istemin özetinde yer alan gerekçeyle iptal edildiği anlaşılmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, bedelin, emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin esas alınacağı; aynı maddenin 3’üncü fıkrasında ise, emsal bedelin ve emsal ücretin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacağı hükme bağlanmış; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 267’nci maddesinde de, emsal bedel, “Gerçek bedeli belli olmayan veya bilinmeyen ve yahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir.” Biçiminde tanımlanmıştır.
Olayda, davacıya ait aracın rayiç bedeli; … Şoförler ve Otomobilciler Derneğince, vergi dairesine 91.000.000.-lira, vergi mahkemesine ise 10.000.000.-lira olarak bildirilmiş ve söz konusu farkın, vergi dairesine bildirilen fiyatın, 1994 yılına ait kasko sigorta değerine esas fiyat olmasından kaynaklandığı yolunda adı geçen Dernekçe yapılan açıklama, Vergi Mahkemesince yeterli görülmüş ve dava hakkında bu açıklama esas alınarak karar verilmiş ise de; iki fiyatın ait olduğu 1993 ve 1994 yılları arasında yalnızca bir yıllık sürenin bulunduğu ve bu süre içinde, aracın değerini düşürecek bir hasarın olduğu iddia edilmediği de dikkate alındığında, söz konusu fiyat değişiminin, iktisadi ve ticari icaplara uygunluğundan söz etmek mümkün değildir.
Öte yandan, gerek vergi dairesinin savunma ve temyiz dilekçelerinde, gerekse dosyada bulunan 10.12.1997 tarihli takdire sevk fişinde, aracın davacı tarafından beyan edilen satış bedelinin 4.000.000.-lira olduğu belirtilmesine rağmen, vergi ve ceza ihbarnamesinde ilk tarhiyata esas alınan tutar olarak belirtilen 9.100.000.-liranın, Haziran/1993 dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinde gösterilen ve aracın satış bedeli ile ticari faaliyetten elde edilen gelirin toplamını oluşturan matrah olup olmadığı hususu araştırılmaksızın, mahkemece, bu tutarın, aracın beyan edilen satış bedeli olarak kabulü de yerinde değildir.
Bu itibarla, tarhiyatın dayanağını oluşturan takdir dosyası da getirtilerek, yukarıda yer alan hususlarla birlikte, davacının diğer iddialarının da dikkate alınması suretiyle karar verilmesi gerekirken; tarh ve ceza kesme işleminin iptali yolundaki mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 4.6.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.