Danıştay Kararı 7. Daire 2000/3863 E. 2002/2939 K. 24.09.2002 T.

7. Daire         2000/3863 E.  ,  2002/2939 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/3863
Karar No: 2002/2939

Temyiz İsteminde Bulunan: Söğüt Mal Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Mermer Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : İhracat kaydıyla mal teslim eden davacı Şirketin 1994 yılının Ocak, Ağustos, Ekim ve Kasım dönemlerine ait olup, tecil edilen katma değer vergilerinin, sanayi sicil belgesi ve kapasite raporunun bulunmadığından bahisle terkin edilmeyerek tahsili amacıyla tebliğ edilen ödeme emrini; 27 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, imalatçının tanımı yapıldıktan sonra, tecil-terkin uygulamasından yararlanabilmek için, sanayi sicil belgesi ve kapasite raporunun ibrazı koşulu getirilmiş ise de, Sanayi Sicil Kanununda da imalatçının tanımının yapıldığı, davacının, gerek anılan Kanunda, gerekse Tebliğde yer alan tanımdaki koşullara sahip olduğu; ihraç kaydıyla teslim edilen malların 3 ay içinde ihraç edildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı; kaldı ki, olay tarihinden sonra da olsa, davacının sanayi sicil belgesi ile kapasite raporunu aldığı; bu duruma göre, davacının, tecil-terkinden yararlandırılmamasının, Katma Değer Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendindeki düzenlemeye aykırı olduğu; davacı hakkında 1993 yılına ilişkin olarak olumsuz vergi inceleme raporunun bulunmasının ise, 1994 yılına ilişkin işlemleri etkilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … günlü, E:…; K:… sayılı kararının; davacının, ihraç kaydıyla mal teslim ettiği dönemde sanayi sicil belgesi ile kapasite raporunun bulunmadığı; 1993 yılına ilişkin olarak hakkında olumsuz vergi inceleme raporu olduğu; öte yandan, işlem dosyasının yeniden incelenmesi sonucunda, ihraç kaydıyla teslim ettiği mallara ait gümrük çıkış beyannamelerinin de ibraz edilmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Davacı şirketin ihraç kaydıyla teslim ettiği mallar nedeniyle yüklendiği,ancak tecil edilmek suretiyle ödenmeyen katma değer vergilerinin iadesi talebinin, sanayi sicil belgesi bulunmadığından bahisle reddi üzerine düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı kabul ederek,ödeme emrini iptal eden mahkeme kararı temyiz edilmektedir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun mal ve hizmet ihracatına ilişkin 11 inci maddesinin (c) bendinde, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği, mükelleflere tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek bu verginin vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunacağı,söz konusu malların ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen verginin terkin olunacağı hükme bağlanmıştır.
Yukarıda sözü edilen kanun maddesinin 2’nci fıkrasına göre, istisnaların uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi bulunan Maliye Bakanlığınca yayımlanan 26 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, imalatçılar tarafından ihraç kaydıyla yapılan teslimlerde geçerli olacak usul ve esaslar tespit edilerek, bunların arasında da, sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesine haiz olunması şartı getirilmiş, ayrıca, diğer şartları taşımakla beraber sanayi sicil belgesi almak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığına başvuran ve bu belgenin verileceğine ilişkin olumlu görüş alanların da, bu belgenin verilmesi beklenmeden tecil-terkin uygulamasından yararlanacaklar açıklanmıştır.
Bununla beraber, Sanayi Sicil Kanununda imalatçının tanımı yapılarak,imalatçılarla ilgili “Sanayi Sicili”nin Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca tutulması ve imalatçılara Sanayi Sicil Belgesinin adı geçen Bakanlık tarafından verilmesi nedeniyle kimlerin imalatçı sayılacağı hususunun tespitine Sanayi ve Ticaret Bakanlığının yetkili bulunduğu açıklanmıştır. Olayda, davacı şirketin sanayi sicil belgesi bulunmadığı gibi, söz konusu belgenin alınması yolunda ilgili Bakanlığa yapılması gereken herhangi bir başvurunun bulunmaması nedeniyle, davacı şirketin imalatçı sayılması gerektiğinden bahisle tecil-terkin uygulamasından faydalandırılması icap ettiği gerekçesiyle davacı adına düzenlenen ödeme emrini iptal eden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulüyle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, davacı Şirketin 1994 yılında ihraç kaydıyla mal teslim ettiği, bu mallara ilişkin olup tecil edilen katma değer vergilerinin, davacının kapasite raporu ile sanayi sicil belgesini ibraz etmediğinden bahisle, terkin edilmeyerek ödeme emriyle istenildiği, söz konusu ödeme emrinin iptali yolundaki vergi mahkemesi kararının mal müdürlüğünce, temyizen incelenerek bozulmasının istenildiği anlaşılmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendinde, “İhraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi, ihracatçılar tarafından ödenmez. Mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur.
Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren 3 ay içinde ihraç edilmesi halinde, tecil edilen vergi terkin olunur.
İhracatın ykarıdaki şartlara uygun gerçekleştirilmemesi halinde tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51’inci maddesine göre belirlenen gecikme zammının %50 fazlası ile birlikte tahsil olunur.” hükmü yer almış; söz konusu maddenin 2’nci fıkrası ile Maliye Bakanlığına verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan 27 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin A Bölümünün 1’inci maddesinde, Katma Değer Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendinde yazılı tecil-terkin uygulamasından, makina ve teçhizatını kullanmak suretiyle bizzat üretim yapan kuruluşlardan; sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesi olan; Sanayi Odası, Ticaret Odası veya Esnaf ve Sanatkar Derneklerine kayıtlı bulunan; imalat işinde en az 5 işçi çalıştıran; sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip olan imalatçıların yararlanacakları belirtilmiştir.
Olayda, davacı Şirketin, ihracat kaydıyla mal teslim ettiği 1994 yılında sanayi sicil belgesi bulunmadığı sabit ise de, aynı tarihte Sanayi Odasına kaydının bulunduğu ve 80 işçi çalıştırdığı; öte yandan, ihracatı teşvik belgesi kapsamında müstakil olarak da ihracat yaptığı dikkate alındığında; tecil-terkin uygulanmasından yararlanabilmek için gerek Katma Değer Vergisi Kanununun 11’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (c) bendinde, gerekse 27 seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin A Bölümünün 1’inci maddesinde sayılan koşulları taşıdığı anlaşılan davacının, yalnızca sanayi sicil belgesinin bulunmadığından bahisle, tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmamasında isabet görülmemiştir.
Öte yandan; davalı Malmüdürlüğünün temyiz dilekçesinde, davacı Şirketin ihraç kaydıyla yaptığı mal teslimine ilişkin gümrük çıkış beyannamelerinin ibraz edilmediği ileri sürülmekte ise de; davacı Şirketin dava dilekçesinde, gümrük çıkış beyannamelerinin 3 aylık süre içinde davalı Malmüdürlüğüne ibraz edilerek, tecil-terkin uygulamasından yararlanabilmek için gerekli tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği belirtilmesine rağmen, bu iddianın aksine herhangi bir hususun dava aşamasında ileri sürülmemesi karşısında; ilk kez, temyiz dilekçesinde ileri sürülen söz konusu iddiaya itibar etme olanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 24.9.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.