Danıştay Kararı 7. Daire 2000/384 E. 2000/2854 K. 19.10.2000 T.

7. Daire         2000/384 E.  ,  2000/2854 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/384
Karar No: 2000/2854

Temyiz İsteminde Bulunan: Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf : … Turizm İşletmeciliği Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
İstemin Özeti : Davacı şirketçe yapılan sermaye artırımı nedeniyle fazladan tahsil edilen damga vergisinin iadesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine dair Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü işlemini iptal eden, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının, Danıştay Yedinci Dairesinin 21.4.1999 gün ve E:1998/792; K:1999/1596 sayılı kararı ile bozulması sonucu, hasmın Maliye Bakanlığı olarak düzeltilmesi suretiyle bakılan davada; dosyanın incelenmesinden, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Başkanlığınca, davacı şirkete ait olan ve döviz kazandırma taahhüdü içeren yatırım teşvik belgesinde öngörülen yatırım süresinin 30.6.1991 tarihine; sermaye artırımı süresinin de, 30.4.1991 tarihine kadar uzatıldığı; uyuşmazlığa konu sermaye artırımının ise, bu süre içinde, 30.4.1991 tarihinde gerçekleştiği hususlarının anlaşıldığı; bu nedenle, teşvik belgesinde öngörülen süre içinde gerçekleştirilen sermaye artırımının 3505 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre istisnadan yararlandırılması gerekirken, fazladan yapılan tahsilatta isabet görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; sermaye artırımının, teşvik belgesinde öngörülen süre ve sermaye koşuluna uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketçe düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı, vergi dairesi husumetiyle gören mahkeme kararının, Dairemizce, davanın Maliye Bakanlığı husumetiyle görülmesi icap ettiği gerekçesiyle bozulması üzerine, Maliye Bakanlığı hasım mevkine alınmakla birlikte, 2577 sayılı Kanunun 16’ncı maddesine düzenlendiği şekilde dosya tekemmül ettirilmeden verilen mahkeme kararında isabet görülmediğinden, bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Tebligat ve Cevap Verme” başlıklı 16’ncı maddesinde, dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneğinin davalıya, davalının vereceği savunmanın davacıya, davacının ikinci dilekçesinin davalıya, davalının vereceği ikinci savunmanın da davacıya tebliğ edileceği ve tarafların, yapılacak tebliğlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketçe, damga vergisini 3.7.1991 tarihinde ödedikten sonra 14.2.1992 tarihli dilekçe ile ilgili vergi dairesinden tahakkukun içerdiği vergi hatasının düzeltilmesi talebinde bulunulduğu; bu istemin 10.4.1992 tarihinde reddedilmesi üzerine, 22.7.1992 tarihli dilekçe ile şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına başvurulduğu; bu başvurunun reddine dair 10.9.1992 gün ve 2101129-727/70611 sayılı Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılan ve, mahkemece, vergi dairesinin husumetiyle görülen davada verilen kararın, Dairemizce, davanın Maliye Bakanlığının husumetiyle görülüp, karara bağlanması icap ettiği gerekçesiyle bozulduğu; bozma kararına uyan İstanbul Birinci Vergi Mahkemesince … gününde hasım Maliye Bakanlığı olarak düzeltilmekle birlikte, dosyanın bu Bakanlık adına tekemmülü sağlanmaksızın, davanın esasının karara bağlandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, Maliye Bakanlığının husumetiyle bakılan dava hakkında, dosyanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 16’ncı maddesinde açıklanan şeklinde tekemmül ettirilmesinden sonra karar verilmesi gerekirken, bu yapılmadan esasa ilişkin hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 19.10.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.