Danıştay Kararı 7. Daire 2000/3606 E. 2000/4098 K. 20.12.2000 T.

7. Daire         2000/3606 E.  ,  2000/4098 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/3606
Karar No: 2000/4098

Temyiz İsteminde Bulunan: Marmara Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf : … Boya ve Tekstil Ürünleri Üretim Pazarlama Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı Şirketin muhtelif dönemlere ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerini; olayda, 1998 ve 1999 yıllarının muhtelif dönemlerinde gerçekleştirdiği ihracatlar nedeniyle davacı kurumun alacaklı olduğu katma değer vergisi iadelerinin, 1997, 1998 ve 1999 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin vergi borçlarına mahsubu isteminin incelenmesi sırasında, mal alımında bulunduğu firmanın bir alt firması olan … Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Anonim Şirketinin sahte fatura kullandığının ve şirketin bilinen adresinde bulunmadığının, gelirler kontrolörü tarafından düzenlenen inceleme raporu ile tespit edilmiş olduğundan bahisle, mahsup talepleri kabul edilmeyerek dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiğinin anlaşıldığı; ara kararı ile davalı idareden, davacı Şirketin ilgili dönem hesapları incelenmişse, inceleme raporunun bir örneği ile işlem dosyasının istenilmesi üzerine gönderilen cevap yazısında, davacı Şirket hakkındaki incelemenin henüz sonuçlanmadığının belirtildiği, bu durumda, davacı Şirketin ihracatlarının gerçek olmadığına dair somut bir tespit ortaya konulmaksızın ve başkaca geçerli nedene de dayanılmaksızın mahsup talepleri kabul edilmeyerek düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin yasaya uygunluğundan söz edilemeyeceği; her ne kadar, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11’inci maddesinde öngörülen müteselsil sorumluluk ilkesi katma değer vergileri için de geçerli ise de; bu hükmün katma değer vergisi uyuşmazlıklarında uygulanabilmesi için gerçek bir mal ve hizmet alım-satımı olmadan, komisyon karşılığında fatura temin edildiğinin, yahut kişi ve kuruluşlar arasında vergiyi zıyaa uğratma yönünde bir irtibat bulunduğunun idarece tespit edilmiş olması gerektiği, olayda, ihracatın gerçek olmadığı yönünde davalı idarece yapılmış bir tespitin bulunmadığı; davacı Şirketin defter ve belgeleri üzerinde katma değer vergisi yönünden bir inceleme başlatılmakla birlikte henüz sonuçlandırılmadığı; emtia satın alınan firmanın alt firması konumunda olup sahte fatura ticareti yaptığı belirlenen şirketin bu eyleminden davacı Şirketin de sorumlu tutulması suretiyle düzenlenen ödeme emirlerinde yasal uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; davacı Şirketin mahsup talebinde bulunduğu bütün dönemlerdeki mal alışlarının … Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden yapıldığı, firmanın kayıt ve beyanlarının doğruluğunu tespit etmek amacıyla şirket adresinde yapılan yoklamada kasa defteri dahil hiçbir defter kaydının yapılmadığının anlaşıldığı; adı geçen firmanın düzenlediği faturalara bağlı olarak alıcı firmaların katma değer vergisi iadesi talebinde bulundukları; defter tutma yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmeyen firmalardan satın alınan emtia dolayısıyla talep edilen mahsupların yerine getirilmesinin mümkün olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmatadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Şirketin, ihracat istisnası nedeniyle hak kazandığı katma değer vergisi iadesinden, çeşitli dönemlere ilişkin vergi borçlarının mahsup edilmesi talebi reddedilerek, vergi borçlarının tahsili amacıyla düzenlenip tebliğ edilen ödeme emirlerini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11’inci maddesine 3239 sayılı Kanunun 2’nci maddesiyle eklenen 3’üncü fıkrasının 4369 sayılı Kanunun 81’inci maddesiyle değişik şeklinde, mal alımı, satımı ve hizmet ifası dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairesine yatırmak zorunda olanların, bu yükümlülükleri yerine getirmemeleri halinde, verginin ödenmemesinden alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar, aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye organizasyonu veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanların müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür.
Bu maddenin gerekçesinde ise, kesilen vergilerin ve tahsil edilen katma değer vergilerinin mutlaka vergi dairesine yatırılmasının amaçlandığı, vergiyi kestiği veya tahsil ettiği halde vergi dairesine yatırmayanları zorlamak ve bu görevlerini yerine getirmelerini sağlamak için alım satıma taraf olanlar ve hizmetten yararlananlar müteselsilen sorumlu tutularak, gerçek yükümlünün bu görevini yapmasının sağlanmış olacağı belirtildikten sonra, katma değer vergisi tahsil edip vergi dairesine yatırmak zorunda olan bir kısım mükellefler tarafından bu yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla bir takım paravan firmalar kurulduğu; bu firmaların uhdelerinde önemli vergi birikmesine karşılık bu vergileri süresinde vergi dairesine yatırmadan ortadan kayboldukları; herhangi bir mal varlığı bulunmayan bu firmaların vergi borcunun tahsil edilemediği, söz konusu firmaların, çoğu kez vergi kaçırma amacıyla büyük alıcılar tarafından kurulduğu; bu tür paravan şirket kurulmasını önlemek maksadıyla bu maddenin düzenlendiği vurgulanmıştır.
Bu durumda, anılan madde hükmünün katma değer vergisi uyuşmazlıklarında da uygulanacağı anlaşılmaktadır. Ancak bu maddedeki müteselsil sorumluluğun katma değer vergisi uyuşmazlıklarında uygulanabilmesi için, emtianın gerçekten alınıp satılmadan, komisyon karşılığında fatura temin edildiğinin, yahut kişi ve kuruluşlar arasında vergiyi zıyaa uğratma yönünde bir irtibat bulunduğunun idarece tespit edilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı Şirketin, 1998 yılının 9, 10, 11 ve 12’nci dönemleri ile 1999 yılının 1, 2 ve 6’ncı dönemlerinde gerçekleştirdiği ihracatlardan dolayı beyan ettiği iadesi gereken katma değer vergisi alacağını, vergi dairesine olan muhtelif vergi borçlarına mahsubu talebinde bulunduğu; mahsup işlemlerinin yerine getirilmesi sırasında vergi dairesince yapılan alt firma araştırmalarında davacı Şirketin ilgili dönemlerde ihraç konusu malları satın aldığı … Vergi Dairesi mükellefi …Turizm Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin %95 oranında hisse ile ortağı olan … … … adlı kişinin aynı zamanda … Vergi Dairesinin mükellefi … Tekstil San. Ve Dış Tic. A.Ş.’nin de kurucu ortağı olduğu ve %81,5 oranında hissesine sahip bulunduğu; bu şirketin 1996 yılı hesaplarının gelirler kontrolörü tarafından incelenmesi sonucu sahte fatura kullandığı tespit edilerek şirket ve temsilcileri hakkında vergi inceleme ve vergi suçu raporları düzenlendiği; bu şirketin 1998 yılının Ocak döneminde, mevcut demirbaş ve mallarını fatura düzenlemek suretiyle adı geçen diğer şirkete devrettiği; 1998 yılı Şubat döneminden itibaren katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerini boş olarak verdiği; bu şirket hakkında herhangi bir tasfiye kararı ibraz edilmemesine rağmen şirketin bilinen adresinde faaliyette bulunmadığının tespit edildiği; esas itibarıyla … … … adlı kişinin her iki şirketin de sahibi olacak ölçüde paya sahip bulunması nedeniyle iki şirket arasında organik bir bağ bulunduğu; … Ltd. Şti.’nin düzenlemiş olduğu faturalara bağlı olarak alıcı firmaların ihracatta katma değer vergisi iadesi talebinde bulundukları; bu şirketin kayıt ve beyanlarının doğruluğunu tespit etmek amacıyla şirket adresinde 19.6.1998 tarihinde yapılan yoklamada, şirketin bu tarihe kadar kasa defteri dahil hiçbir defter kaydının yapılmadığı hususları tespit edilerek konu hakkında 14.8.1998 gün ve 1998/63 sayılı vergi inceleme raporunun düzenlendiği; bu nedenlerden dolayı mahsup işlemlerinin yerine getirilmesinde tereddüt hasıl olduğundan, davacı Şirketin ilgili dönem hesaplarının incelemeye başlandığı; Vergi Mahkemesinin ara kararına cevaben, davalı idarece gönderilen 21.2.2000 gün ve 4597 sayılı yazıda, incelemenin henüz sonuçlanmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Olayda, davacı Şirketin mal alımlarıyla ilgili yasal defterlerine kaydederek indirim konusu yaptığı katma değer vergilerinin dayanağı faturaların yanıltıcı olduğu; mal aldığı şirket veya onun altındaki şirketle davacı arasında Kanunun tanımladığı anlamda bir ilişki veya bir irtibat bulunduğu hususlarının saptanabilmesi için söz konusu raporun tamamlanmasından sonra Vergi Mahkemesince incelenerek, rapordaki tespitlere göre uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekirken, 213 sayılı Kanunun anılan hükmünün olaya uygulanabilmesinin, gerçek bir mal alım satımı olmadan, komisyon karşılığında fatura temin edildiğinin veya kişi ve kuruluşlar arasında vergiyi zıyaa uğratma yönünde bir irtibat bulunduğunun idarece tespit edilmesi halinde mümkün olabileceği gerekçesiyle, dava konusu ödeme emirlerinin iptalinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 20.12.2000 gününde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

AYRIŞIK OY
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu ödeme emirlerinin; davacı Şirkete ihracını yaptığı malları satan …Turizm Tekstil San. Tic. Ltd. Şti.’nin %95 hisseli ortağı olan … … …’nin aynı zamanda, bu şirketin alt firması görünen … Tekstil San. Tic. A.Ş.nin de %81.5 hisseli ortağı olduğu; bu son şirketin sahte fatura kullandığının 1996 yılında yapılan vergi incelemesi sırasında saptandığı ve Ocak 1998 de demirbaş ve mallarını 1.1.1998 tarihinde kurulan …Turizm Tekstil San. Ltd. Şti.ne devrederek, Şubat 1998 den itibaren katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerini boş olarak verdiği; … Ltd. Şti’nin ise, hiç bir defter kaydı bulunmadığı hususlarının tespiti üzerine, davacı Şirketin katma değer vergisi iadesi alacaklarının diğer vergi borçlarına mahsubu isteği reddedilerek düzenlendiği anlaşılmıştır.
Bu tespitler karşısında; tüm malvarlığını Ocak 1998 de …Ltd. Şirketine devreden … A.Ş.nin bu tarihten sonra, mal satışı yapmış olacağı kabul edilemeyeceğinden, bu şirketten mal almış görünen …Ltd. Şirketinin davacı Şirkete satışlarının da gerçek olarak kabulü olanaklı değildir. Bu bakımdan; dava konusu ödeme emirlerinin hukuksal dayanağı 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11’inci maddesinin 3’üncü fıkrası değil, 1’inci fıkrasıdır.
Dolayısıyla; müteselsil sorumluluk için 3’üncü fıkrada aranılan koşulların olayda var olup olmadıklarının incelenmesine gerek yoktur.
Bu nedenle, aksi yolda verilen mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerektiği oyu ile kararın gerekçesine katılmıyorum.