Danıştay Kararı 7. Daire 2000/3048 E. 2002/3067 K. 02.10.2002 T.

7. Daire         2000/3048 E.  ,  2002/3067 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/3048
Karar No: 2002/3067

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına
Gebze Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Ambalaj Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait fiktif antrepoda yapılan denetim sonucu noksan çıktığı saptanan eşyalara isabet eden gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla, şirket ortağı sıfatıyla davacı Şirkete ait gayrimenkul üzerine ihtiyati haciz konulması yolunda tesis edilen işlemi; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 312’nci maddesinde, anonim şirketlerde pay sahibi olan tüzel kişilerin yönetim kurulu üyesi olamayacağının, buna karşın tüzel kişinin temsilcisi olan gerçek kişilerin yönetim kuruluna üye seçilebileceklerinin; 269’uncu maddesinin ikinci fıkrasında da; anonim şirkette ortakların sorumluluğunun taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile sınırlı olduğunun hükme bağlandığı; bu nedenle, olayda, tüzel kişi olan davacının ortağı bulunduğu … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin borçlarından dolayı kanuni temsilci sıfatıyla 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35’inci maddesi uyarınca takibinin olanaklı bulunmadığı; ancak yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan gerçek kişi hakkında işlem yapılabileceği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; davacı Şirket ile … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin diğer ortakları arasında organik bağ bulunduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle, gerekçesi yukarıda açıklanmış bulunan mahkeme kararı, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar sözü geçen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 2.10.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU
Türk Ticaret Kanununun 312’nci maddesinde yer alan idare meclisinin pay sahibi ortaklardan teşekkül edeceği ve pay sahibi tüzel kişilerin idare meclisinde ancak gerçek kişilerce temsil edilebileceği yolundaki hüküm karşısında, kanuni temsilci olarak, asıl borçlu Şirketteki hisselerin sahibi olan tüzel kişinin sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Bu nedenle olayda, davacı Şirketin pay sahibi olduğu … … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine ait gümrük vergisi borcundan dolayı, kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulmasında hukuka aykırılıktan bahsedilemeyeceğinden, aksi gerekçe ile verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile karara karşıyım.