Danıştay Kararı 7. Daire 2000/2801 E. 2000/3131 K. 08.11.2000 T.

7. Daire         2000/2801 E.  ,  2000/3131 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/2801
Karar No: 2000/3131

Temyiz İsteminde Bulunan: … Temizlik Hizmetleri Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Kordon Vergi Dairesi Başkanlığı
İstemin Özeti : Temizlik işleri ile iştigal eden davacı şirket adına 1998 dönemi için tarh edilen vergiler ile kesilen kusur ve kaçakçılık cezaları nedeniyle şirket hesapları üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin, yukarıda anılan döneme ilişkin vergi borçları nedeniyle Defterdarlığın … gün ve … sayılı tahakkuk emri ve Valiliğin … gün ve 9407 sayılı oluruna istinaden, davalı idarece başlatılan haciz işlemlerine, 4.2.2000 gününde muttali olduğu; davanın ise, bu tarihten itibaren, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 15’inci maddesinde belirtilen yedi günlük idari dava açma süresinin geçirilmesinden sonra 18.2.2000 gününde açıldığı anlaşıldığından, süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle reddeden, … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; banka hesaplarına konulan tedbire 3.2.2000 tarihinde muttali olmaları üzerine, ihtiyati haczin kaldırılması istemiyle davalı idareye yaptıkları başvurunun reddine ilişkin olumsuz işlemin 16.2.2000 tarihinde kendilerine tebliğinden sonra, 18.2.2000 tarihinde açılan davada süre aşımı olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket adına 1998 yılı için tarh edilen vergiler ve kesilen cezalar nedeniyle … tarihinde alınan ihtiyati haciz kararına, davacının 3.2.2000 tarihinde muttali olması üzerine 4.2.2000 tarihinde itiraz ettiği, itirazın reddine dair işlemin ise 16.2.2000 tarihinde tebliği ile 18.2.2000 tarihinde açılan işbu davada süre aşımı bulunmadığından, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı şirket adına 1998 dönemi için tarh edilen vergiler ile kesilen cezalar nedeniyle şirket hesapları üzerine ihtiyati haciz konulmasına dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı süre aşımı nedeniyle reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 15’inci maddesinde; haklarında ihtiyati haciz tatbik olunanların haczin tatbiki; gıyapta yapılan hacizlerde ise, haczin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dava açabilecekleri; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11’inci maddesinde de, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılmasının, geri alınmasının, değiştirilmesinin veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketin, 1998 dönemi için, adına ihtiyaten tahakkuk ettirilen vergiler ile kesilen cezalar nedeniyle, … tarihinde alınan ihtiyati haciz kararına 3.2.2000 tarihinde muttali olması üzerine, davalı idare kayıtlarına 4.2.2000 tarih 6137 sayı ile geçen dilekçe ile itiraz ettiği; itirazın reddine dair işlemin, 16.2.2000 tarihinde tebliği üzerine de, davanın, 18.2.2000 tarihinde açtığı anlaşılmış olup; anılan tarihte açılan, dava yukarıda açıklanan yasa hükümlerine göre süresinde olduğundan; mahkemece, süre aşımı nedeniyle reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına 8.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.