Danıştay Kararı 7. Daire 2000/1797 E. 2002/2329 K. 11.06.2002 T.

7. Daire         2000/1797 E.  ,  2002/2329 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/1797
Karar No: 2002/2329

Temyiz İsteminde Bulunan: Mercan Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Tekstil Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı Şirket tarafından kullanılan ihracat kredisine ait olup teşvik mevzuatı uyarınca başlangıçta alınmayan banka ve sigorta muameleleri vergisinin, taahhüt hesaplarının kapatılması sırasında kullanılan döviz alım belgelerinin sahte olduğunun tespit edildiğinden bahisle, teşviklerin geri alınması kapsamında, salınan banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen kaçakçılık cezası için yapılan gayrimenkul satış ilanının duyurulmasına ilişkin işlemi; dosyanın incelenmesinden, Merkez Bankasının 30.12.1998 gün ve 208 sayılı yazısı ile, taahhüt hesaplarının kapatılması sırasında kullanılan döviz alım belgelerinin sahte olduğunun belirlenmesi nedeniyle firmadan tahsil edilmesi gereken tutarların Kağıthane Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirildiğinin; 98/17 sayılı İhracat Genel Tebliğine göre, davacı Şirketin başka ihracatlarının taahhüt hesabına sayıldığının bildirilmesi üzerine, taahhüt açığının ortadan kalktığının bildirildiğinin; Danıştay Yedinci Dairesinin 7.6.1999 gün ve 1999/2399 sayılı kararı ile de bu konuda çıkan uyuşmazlık hakkında Merkez Bankasının yazısına atıfla karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verildiğinin anlaşıldığı; öte yandan, davacı Şirketçe, müeyyide uygulamasının kaldırılması için Vergi Dairesi Müdürlüğüne düzeltme başvurusunda bulunulduğu, istemin reddi üzerine, vergi mahkemesine açılan davada, dosyanın olayda idari merci tecavüzü bulunduğu gerekçesiyle Maliye Bakanlığına tevdiine karar verildiği, bu durumda, düzeltme-şikayet başvurusunun sonucu beklenilmeden amme alacağının tahsili amacıyla gayrimenkulün satışı yoluna gidilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; amme alacağının tahsili amacıyla davacı Şirket adına tesis edilen işlemin yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı Şirket tarafından kullanılan ihracat kredisine ait olup teşvik mevzuatı uyarınca başlangıçta alınmayan banka ve sigorta muameleleri vergisinin, teşvik şartlarının yerine getirilmediğinden bahisle kaçakçılık cezalı olarak alınması amacıyla yapılan gayrimenkul satış ilanının bildirilmesine dair işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55’inci maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı, 58’inci maddesinde ise; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zaman aşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait vergi davalarına bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği belirtilmiş; 62’inci maddesinde; borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı; 90’ıncı maddesinde gayrimenkullerin satış komisyonlarınca açık artırma ile satılacağı; 91’inci maddesinde de, satışa çıkarılacak gayrimenkullere bilirkişinin mütalaası alınmak suretiyle satış komisyonu tarafından rayiç değer biçileceği hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Yasanın açıklanan maddelerinden anlaşılacağı üzere; haciz işlemi uygulanabilmesi için kamu alacağının borçlusundan haciz yoluyla tahsili için, öncelikle, 55’inci madde uyarınca ödeme emri tanzim ve tebliği; sonra da 64’üncü madde uyarınca haciz varakası düzenlenmesi gerekmektedir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacı Şirket adına tahakkuk ettirilen banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasının tahsili amacıyla ödeme emri ve haciz varakaları düzenlendiği ve daha sonra da, davacı Şirketin gayrimenkulü üzerine haciz konulduğu; haciz işlemine karşı açılan davada, Mahkemece, davacı Şirket tarafından, ödeme emrine karşı dava açılıp açılmadığı, açılmışsa ne şekilde sonuçlandırıldığı veya amme alacağına ilişkin olarak ödeme yapılıp yapılmadığı hususları araştırılmaksızın, karar verildiği anlaşılmıştır.
Öte yandan, Maliye Bakanlığına yapılan şikayet başvurusunun keşinleşen kamu alacağının tahsilini durdurması olanaklı bulunmadığından, mahkeme kararının aksi yöndeki gerekçesine katılma olanağı da yoktur.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının yukarıda açıklanan şekilde yapılacak araştırma sonucuna göre yeniden verilmek üzere bozulmasına, bozma kararı üzerine verilecek kararla birlikte yargıla giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 11.6.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.