Danıştay Kararı 7. Daire 2000/1580 E. 2001/378 K. 12.02.2001 T.

7. Daire         2000/1580 E.  ,  2001/378 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 2000/1580
Karar No: 2001/378

Temyiz İsteminde Bulunan: 1) Maliye Bakanlığı
2) … Mal Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
İstemin Özeti : Davacı tarafından 15.7.1998 tarihinde satın alınan araca ilişkin olarak ödenen ek taşıt alım vergisinin düzeltme hükümleri uyarınca iadesi isteminin reddi üzerine şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemi; 31.3.1998 tarihinde sona eren ek taşıt alım vergisi uygulamasının 31.12.1998 tarihine kadar uzatılması yolundaki 1998 Mali Yılı Bütçe Kanununun 70’inci maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinin anlaşılması karşısında, 15.7.1998 tarihinde tahsil edilen ek taşıt alım vergisinin yasal dayanağının kalmadığı; öte yandan, 29.7.1998 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4369 sayılı Kanunla, 3418 sayılı Kanunun 22’nci maddesindeki 10 yıllık sürenin 15 yıla çıkarıldığı; ancak bu değişikliğin, davacının taşıtı iktisabından sonra yürürlüğe girmesi nedeniyle uyuşmazlık konusu olaya uygulanamayacağı gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceği; öte yandan, Anayasa Mahkemesi kararına dayanılarak düzeltme-şikayet yoluna başvurulamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı tarafından satın alınan binek otomobile ilişkin olarak tahsil edilen ek taşıt alım vergisinin iadesi istemine ilişkin şikayet başvurusunun reddine dair Maliye Bakanlığı işleminin iptali yolundaki mahkeme kararının bozulması istemine ilişkin olup; dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından şikayet başvurusunun sebebi olarak, ek taşıt alım vergisinin dayanağını oluşturan düzenlemenin Anayasa Mahkemesince iptal edilmiş olmasının gösterildiği anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 122’nci maddesinde, mükelleflerin vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124’üncü maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise, aynı Kanunun 116’ncı maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenilmesi olarak yapıldıktan sonra, 117’nci ve 118’inci maddelerinde de, hesap hataları ile vergilendirme hatalarının neler olduğu gösterilmiş bulunmaktadır.
Söz konusu maddelerin incelenmesi durumunda görüleceği üzere; Vergi Usul Kanununun yukarıda açıklanan 122’nci ve 124’üncü maddelerine göre idareden düzeltilmesini isteme hakkı doğuran vergi hataları, kendisinden düzeltme isteminde bulunulan idari makamın veya uyuşmazlık halinde yargı yerinin anılan Kanunun 3’üncü maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan, ilk bakışta anlayabileceği açıklıktaki vergilendirme yanlışlıklarıdır.
Olayda; düzeltilmesi istenilen hata, 31.3.1998 tarihinde sona eren ek taşıt alım vergisi uygulamasının 31.12.1998 tarihine kadar uzatılmasını öngören 1998 Mali Yılı Bütçe Kanununun 70’inci maddesinin iptaline dair Anayasa Mahkemesi kararının, süresinde dava açmayan mükellefler hakkında da uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesine bağlı bulunmaktadır. Bu belirleme, hukuksal yorum ile sağlanabilecek nitelikte olduğundan; davada ileri sürülen hata, açıklanan yasal hükümlerin aradığı anlamda vergi hatası değildir.
Bu durumda, ileri sürülen hatanın düzeltme ve şikayet yoluyla giderilmesi imkanı bulunmadığından, Maliye Bakanlığına şikayet yoluyla yapılan başvurunun reddine dair işlemde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, Mal Müdürlüğü hasım mevkiinden çıkarıldıktan sonra yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 12.2.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.