Danıştay Kararı 7. Daire 1999/505 E. 1999/1242 K. 23.03.1999 T.

7. Daire         1999/505 E.  ,  1999/1242 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/505
Karar No: 1999/1242

Temyiz İsteminde Bulunan : … Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : Davacı kurum adına …Gümrük Müdürlüğünde tescilli giriş beyannamesi kapsamı likit petrol gazının denizdeki şamandralardan (gemiden) antrepolara (tanklara) tahliyesi esnasında yapılması gereken boru hattı ölçümlerinin yapılmayarak boruların dolu kabul edildiği, oysa daha önceki tahliyelerde borularda kalan gazın, zamanla tanklara aktığı ve boru hatlarındaki boşluğun aldığı miktar kadar LPG’nin manifestoya göre eksik beyan edildiği, böylece bu gazların ithalde ödenen vergi ve resimler ödenmeden ithal edildiği gerekçesiyle salınan katma değer vergisi ile akaryakıt tüketim vergisine vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada; 3074 sayılı Akaryakıt Tüketim Vergisi Kanununun 5’inci maddesine göre, davalı idarenin akaryakıt tüketim vergisini tahakkuk ve tahsil yetkisinin bulunmadığı, bu itibarla yetkisiz olarak tahakkuk ettirilen akaryakıt tüketim vergisinde yasal isabet bulunmadığı, diğer taraftan 1615 sayılı Kanunun 78 ve 79’uncu maddelerinde mükelleflerin gümrük vergisi tahakkuklarına karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde itiraz edebileceklerinin, bu süre içinde itiraza uğramayan vergiler ile itirazları olmadığını beyanname vesair tahakkuk kağıdı üzerinde yazı ile beyan edenlerin vergilerinin, itiraz yollarına gitmek bakımından kesinleşeceğinin belirtildiği, olayda da davacı kuruma 21.5.1997 tarihinde tebliğ edilen tahakkuka karşı, 15 günlük süre geçirildikten sonra 10.6.1997 tarihinde itiraz edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin akaryakıt tüketim vergisine ilişkin kısmını iptal edip, katma değer vergisi yönünden davayı reddeden …. Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:…sayılı kararının; davacı kurumca uyuşmazlık konusu tahakkuka ilişkin evrakın 3 yıllık zaman aşımı süresi geçirildikten sonra tebliğ edildiği, olayda zaman aşımı bulunduğu mahkemece bu husus irdelenmeden eksik inceleme ile karar verildiği ileri sürülerek katma değer vergisine ilişkin kısmının bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
1615 sayılı Gümrük Kanununun 78’inci maddesinde vergi tahakkuklarına karşı yapılacak itirazlar düzenlenmiş, 79’uncu maddesinde de, tahakkuku yapan memurların, yaptıkları tahakkukları mükellefe veya temsilcisine veya gümrük komisyoncusuna bildirerek beyanname vesair tahakkuk kağıtları üzerinde imza alacakları, bu suretle tahakkuka bilgi edinmekten, beyanname ve tahakkuk kağıdını imzalamaktan çekinenlere yazılı tebligat yapılacağı, itirazın, ancak bu fıkrada yazılı imza veya yazılı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde yapılabileceği, bu süre içinde itiraza uğramayan vergiler ile itirazları olmadığını beyanname ve sair tahakkuk kağıdı üzerinde yazı ile beyan edenlerin vergilerinin, kanunun 87’nci maddesi hükmü saklı kalmak üzere itiraz yollarına gitmek bakımından kesinleşmiş olacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı kanunun “İtirazın incelenmesi” başlıklı 81’inci maddesinde, “İtirazlar bir dilekçe ile tahakkuku yapan idare kanalı ile bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne yapılır ve müdürlükçe bir ay içinde incelenerek karara bağlanır.
Müdürlükçe itiraz yerinde görülmezse mütalaası ile birlikte belge ve numuneler beyan olunan normal fiyat ile vergi miktarı Bakanlıkça tespit edilecek değere kadar olan anlaşmazlıklar için, bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine, bu miktardan fazla olan kıymet ve vergiler için de Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderilir. Bu itirazlar başmüdürlüklerce iki ay, Genel Müdürlükçe üç ay içinde incelenir ve bir karara bağlanır.
Başmüdürlüklerce veya Genel Müdürlükçe itiraz yerinde görülürse tahakkukun buna göre yapılması gümrüğe tebliğ olunur. Ayrı bir uygulama kararına varılmış ise bu karar da ilgili gümrük vasıtasıyla itiraz sahibine tebliğ edilir…” denilmiş, anılan kanunun 84’üncü maddesinde de, mükelleflerin 78’inci maddenin 4, 5 ve 7’nci fıkralarında yazılı sebeplerden biriyle on beş gün içinde tahakkuku yapan idarenin bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne itirazda bulunabilecekleri, bu merciin bir ay zarfında vereceği kararlara karşı on beş gün içinde Bakanlıkça tespit edilecek normal fiyata kadar olan miktarlar için bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine ve bu miktardan yukarı değerde olanlar için Gümrükler Genel Müdürlüğüne itiraz olunabileceği, bu itirazların başmüdürlüklerde iki ay, Gümrükler Genel Müdürlüğünce üç ay içinde karara bağlanacağı, bu karara karşı idari yargı yolunun açık olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Gümrük Yönetmeliğinin 410’uncu maddesinde ise, süresi içinde yapılmadığı idare amirlerince yapılacak inceleme sonucunda anlaşılan itirazlara ait dilekçelerin muameleye konulmayacağı ve durumun itirazı yapan mükellefe yazı ile bildirileceği belirtilmiş bulunmaktadır.
Bu hükümler karşısında, gümrük vergi ve resimlerine ilişkin olarak davacıya tebliğ edilecek tahakkuklara 15 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemesi halinde tahakkuk kesinleşmiş olacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı kurum adına, katma değer vergisi ile akaryakıt tüketim vergisine ilişkin olarak düzenlenen tahakkukun 21.5.1997 tarihinde tebliği üzerine yasada belirtilen 15 günlük süreden sonra 10.6.1997 tarihinde kayıtlara giren dilekçe ile … Gümrük Müdürlüğüne itiraz edildiği, sözü edilen müdürlükçe, itirazın, 15 günlük süre içinde yapılmadığından bahisle reddedildiği, bu işleme karşı açılan davada merciine tevdi kararı verildiği, bu karar üzerine itirazı inceleyen İskenderun Gümrükleri Başmüdürlüğünün itirazın reddi yolundaki kararının iptali istemiyle de iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacı şirkete tebliğ edilen tahakkuka yapılan itirazın, gümrük mevzuatına göre süresinde bulunmadığından bahisle reddi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davayı, itirazın 15 günlük süre içinde yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle katma değer vergisi yönünden reddeden mahkeme kararının, olayda zaman aşımı bulunduğu gerekçe gösterilerek temyizen incelenerek bozulması istenilmiş ise de, bu davada, verginin zaman aşımına uğradığı hakkındaki iddianın incelenebilmesi için süresinde yapılmış bir itirazın bulunması gerekmektedir.
Mahkemece de tespit edildiği üzere 15 günlük süreden sonra yapılan itirazla kesinleşen vergiler nedeniyle zaman aşımı iddiasının davanın bu aşamasında incelenmesine imkan bulunmamaktadır.
Bu hususun, kesinleşen gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla düzenlenecek ödeme emrinin iptali istemiyle açılacak davada incelenebileceği de tabiidir.
Bu itibarla, yasal süresi içinde itiraza uğramayarak kesinleşen katma değer vergisi tahakkukuna vaki itirazı reddeden işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına; hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 4.8 oranında ve … liradan az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, mahkemece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23.3.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU:
Uyuşmazlık, fiili ithal tarihine göre zaman aşımına uğradıktan sonra tarh ve mükellefe tebliğ edilen ithalde alınan katma değer vergisine karşı, 1615 sayılı Kanunda öngörülen 15 günlük süre geçirildikten sonra itiraz edilmesi üzerine, itirazı reddeden işlemin iptali istemiyle açılan davayı, tahakkukun, süresi içinde itiraz edilmeyerek kesinleştiği gerekçesiyle reddeden mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istemine ilişkindir.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 86’ncı maddesinde, kanuna göre alınması gereken gümrük vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyadan, hiç alınmamış veya noksan alınmış vergilerin mükelleflerinden eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren üç yıl içinde yazı ile istenebileceği belirtilmiştir.
Genel olarak yasalarımızda zaman aşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması biçiminde tanımlanmış ve zaman aşımının yükümlünün bu konuda bir müracaatı olup olmadığına bakılmaksızın hüküm ifade edeceği belirtilmiştir.
Nitekim amme alacağının tahsili aşamasında tahakkuk zaman aşımının incelenebileceği hakkındaki 3.4.1987 tarih ve E:1986/3 K:1987/1 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında da aynı hususlar vurgulanmıştır.
Buna göre vergi, vergi yasalarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden hesaplanıp, yasada belirtilen süre içerisinde tebliğ edilmezse, zaman aşımına uğrar. 1615 sayılı Kanuna göre bu süre fiili ithal tarihinden itibaren 3 yıldır. Bu süre içerisinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen verginin, artık idarece istenme olanağı bulunmamaktadır.
Olayda, her ne kadar, idarece düzenlenen tahakkuka karşı, 1615 sayılı Kanunda öngörülen 15 günlük süre geçirildikten sonra itiraz edilmiş ise de, bu hususun, yukarıda yer alan açıklamalar karşısında tahakkuka itirazı reddeden işlemin iptali istemiyle açılan davada zaman aşımı iddiasının incelenme olanağını ortadan kaldırmadığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, mahkeme kararının bozulması gerektiği oyu ile aksi yönde verilen karara katılmıyorum.