Danıştay Kararı 7. Daire 1999/492 E. 1999/4462 K. 29.12.1999 T.

7. Daire         1999/492 E.  ,  1999/4462 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/492
Karar No: 1999/4462

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf : … ve Plastik Ambalaj Sanayi
Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : İzmir Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli gümrük giriş beyannamesi ile ithal edilen jüt emtiasının süresinde yurt dışı edilmediğinden bahisle hesaplanan faize vaki itirazın reddine dair işlemi; 1615 sayılı Gümrük Kanununun 78 ila 84 ve 87’nci maddelerinden bahisle, dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin geçici olarak ithal ettiği jüt emtiasının geçici ithali ile ilgili usul ve şartlara uyulmaması nedeniyle, teminata bağlanan gümrük vergi ve resimleriyle faizinin tahsil edildiği; haksız yere tahsil edilen faizin iadesi istemiyle açılan davada, mahkemelerinin olayda idari merci tecavüzü bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığına gönderilmesi yolundaki …’nci Vergi Mahkemesinin … gün E:…; K:…sayılı kararı üzerine, davalı idarenin Gümrük Kanununun 78’inci maddesindeki itiraz sebeplerinden birisiyle süresinde yapılmayan itirazın reddine dair davalı idare işleminin uyuşmazlığın konusunu oluşturduğunun görüldüğü; olayda, geçici olarak ithal edilen eşyaların mücbir sebep nedeniyle, belirtilen süre içerisinde yurt dışı edilemeyeceğinin anlaşılması üzerine, bu süre sona ermeden 4.8.1994 tarihinde İzmir Ticaret Odasına başvurularak mücbir sebep belgesi verilmesinin istenildiği, buradan yanıt alınmaması üzerine yeni başvurunun Mersin Ticaret Odasına yapıldığı, Mersin Ticaret Odası eksperlerince düzenlenen raporda da mücbir sebep konusuna değinilmediği için, mücbir sebep belgesi temini yolundaki başvuruları sonuçsuz kalan davacı şirketin ek süre talebinin ise Gümrükler Genel Müdürlüğünün 27.10.1994 tarihli yazısı ile reddedilerek, durumun davacı şirkete duyurulduğu, öte yandan eşyaların, davacı idarece bilinen “… Kasabası No:…Mersin” adresinde su baskını olması nedeniyle “…Depolar No:… Mersin” adresine nakledilip, durumun 15.9.1994 tarihinde idarenin bilgisine sunulduğu, Mersin Giriş Gümrük Müdürlüğü elemanlarınca 20.10.1994 tarihinde mahallinde düzenlenen tutanakla, eşyaların belirtilen adreste bulunduğunun tespit edilmesi üzerine, eşyaların kat’i ithaline izin verildiği anlaşıldığından, yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, üzerine düşen görevleri eksiksiz yerine getirerek tüm uğraşlarına rağmen mücbir sebep belgesi verilmesi istemi sonuçsuz bırakılan davacıdan, elinde olmayan nedenlerle ortaya çıkan durumlardan sorumlu tutulmak suretiyle faiz istenilmesinde isabet bulunmadığından, fuzulen tahsil edildiği anlaşılan faizin Gümrük Kanununun 87’nci maddesine göre red ve iadesinin icap ettiği gerekçesiyle, iptal eden …’nci Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; Gümrük Kanununun 87’nci maddesinin gümrük vergilerini kapsadığı, oysa uyuşmazlığın konusunu, Gümrük Kanununun 176’ncı maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca tahsil edilmiş olan faizler oluşturduğundan, olaya Gümrük Kanununun 87’nci maddesinin uygulanamayacağı, öte yandan süresinde yurt dışı edilmeyen eşyalar için mücbir sebep belgesi ibraz edilmediğinden hesaplanan faizde isabetsizlik olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi : 1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesinde, kanuna göre fazla alındığı anlaşılan Gümrük Vergisinin eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içerisinde geri verileceği, mükelleflerin ancak maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içerisinde isteyebilecekleri hükme bağlanmıştır. Olayda; geçici kabul yoluyla ithal edilen ve süresinde yurt dışı edilmeyen gümrük vergi ve resimlerinin teminatın paraya çevrilmesi suretiyle tahsilinden sonra, faizin ret ve iadesi istemiyle açılan …’nci Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan davada; … gün ve E:… karar sayısıyla verilen karar üzerine tesis edilen dava konusu idari işlemin iptali istemiyle açılan davada, yukarıda belirtilen yasa hükmünün yalnızca vergilerin iadesini düzenlediği, faizin ise bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği gerektiğinden, mahkemece davanın reddi yolunda karar verilmesi gerekirken yazılı gerekce ile verilen kararda isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından geçici kabul yoluyla ithal edilen jüt emtiasının süresinde yurt dışı edilmemesi nedeniyle teminata bağlanan gümrük vergi ve resimleri ile faizin tahsil edildiği, faizin tahsiline yönelik işlemin iptali istemiyle …’nci Vergi Mahkemesinde E:… sayılı dosyasında açılan davada; … gün ve E:…sayılı kararla, haksız olarak alındığı iddia edilen faizin 1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesine göre iadesi için öncelikle Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığınabaşvurulup, buradan alınacak cevaba göre dava açılması gerekirken, doğrudan açılan davada idari merci tecavüzü bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığına gönderilmesine karar verildiği, geçici kabul yoluyla ithal edilen eşyalara ilişkin gümrük vergi ve resimleri ile hesaplanan faizin ödenmesi isteminin 4.9.1995 tarihinde davacı şirkete tebliğinden sonra 12.9.1995 tarihinde ilgili bankaca ödendiği, ancak davacının, 16.10.1995 tarihinde açtığı davada ileri sürdüğü itirazların, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 78’inci maddesindeki sebeplerden birisiyle, süresinde yapılmadığından inceleme olanağının bulunmadığı yolundaki davalı idare işleminin iptali istemiyle açılan idari davada ise, Vergi Mahkemesince, davacının geçici olarak ithal edilen eşyalar için yurtta kalma süresi sona ermeden ilgili ticaret odasına başvurarak, mücbir sebep belgesi temin etmek istemesi, gümrük idaresinden süre uzatım talebinde bulunması ve eşyaların tahsis yerindeki gümrük idaresi memurlarınca düzenlenen tutanakla, giriş ayniyetlerine uygun olarak bulunduğunun tespit edilmesi üzerine eşyaların kesin ithaline izin verildiği hususları göz önünde bulundurulduğunda, 1615 sayılı Gümrük Kanununun 176’ncı maddesinin 2’nci fıkrası hükmüne göre faiz uygulamasını gerektirecek koşulların oluşmadığı sonucuna varıldığından, anılan Kanunun 87’nci maddesine göre fazladan alındığı anlaşılan faizin tahsiline yönelik işlemin iptaline karar verildiği, bu kararın temyizen bozulmasının davacı tarafından istenildiği anlaşılmıştır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesinde, kanuna göre fazla alındığı anlaşılan gümrük vergisinin eşyanın fiili ithal tarihinden itibaren bir yıl içerisinde geri verileceği, mükelleflerin ancak maddi hesap hatası sebebiyle fazla alınmış verginin geri verilmesini aynı süre içinde isteyebilecekleri hükme bağlanmıştır. Anılan 87’nci madde kapsamındaki iade istemlerinde hangi mercie başvurulacağı Gümrük Yönetmeliğinin 475’nci maddesinde açıklanmıştır. Bu nedenle yükümlüler tarafından fazla ve haksız alındığı iddia edilen kamu alacaklarının toplam miktarı itibarıyla iadesi için Gümrük Yönetmeliğinin ilgili maddesinde yazılı mercilere başvurulması ve istem hakkında olumsuz bir işlem tesis edilmesi halinde, bu işlemin iptali istemiyle vergi mahkemesine dava açılması gerekir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 2.7.1966 gün ve E:1966/13; K:1966/6 sayılı kararında da belirtildiği gibi, eşya gümrükten çekildikten sonra yanlışlıkla alındığı veya fazladan tahsil olunduğu açıkca anlaşılan vergilerin Gümrük Kanununun 87’nci maddesine göre geri istenilmesi mümkündür.
Olayda, geçici kabul yoluyla ithal edilen eşyaların süresinde yurt dışı edilmediğinin tespit edilmesi üzerine tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimleri ile faizinin ödenmesi isteminin 4.9.1995 tarihinde yükümlüsüne tebliği ile 12.9.1995 tarihinde teminatın paraya çevrilmesi yoluyla tahsilinden sonra, tahsil edilen faizin iadesi talebiyle …’nci Vergi Mahkemesinin E:… sayılı dosyasında açılan idari davada verdiği … gün ve E:… sayılı karara göre tesis edilen dava konusu işlemin iptali istemiyle açılan bu davada; mahkemece faizin; yukarıda değinilen Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında da belirtildiği gibi, maddi hesap hatası sonucu, yanlışlıkla veya fuzulen tahsil edilen bir kamu alacağı niteliğinde bulunmaması nedeniyle 87’nci maddeye göre iadesinin mümkün olamayacağı yönünde bir karar verilmesi gerekirken, süresinde yurt dışı edilmeyen eşyalar nedeniyle tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin faizi ile birlikte ödenmesi isteminin yükümlüsüne 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 56’ncı maddesine göre tebliği üzerine, davacı tarafından yasal süresi içinde açılabilecek iken, açılmamış bulunan idari davada irdelenebilecek olan, tahakkuk ettirilen faizin yerindeliği hususunun irdelenmesi suretiyle verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine, yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından bu hususta hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 29.12.1999 gününde esasta oybirliği gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.

AYRIŞIK OY
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 1615 sayılı Gümrük Kanununun 87’nci maddesinde öngörülen idari başvuru yolu kanunen fazla alındığı ileri sürülen faizleri kapsamadığından; davanın bu nedenle reddi gerekirken, Vergi Mahkemesince, aksi yolda karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ve mahkeme kararının anılan gerekçe ile bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararının gerekçesine katılmıyorum.