Danıştay Kararı 7. Daire 1999/370 E. 1999/3194 K. 05.10.1999 T.

7. Daire         1999/370 E.  ,  1999/3194 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/370
Karar No: 1999/3194

Temyiz İsteminde Bulunan : 1) … Türkiye Limited Şirketi
2) …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Maliye Bakanlığı
İstemin Özeti : Satın aldığı araç nedeniyle tahsil edilen motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme zammının kaldırılması istemiyle düzeltme-şikayet yoluna başvuran …’nın bu istemini cevap vermemek suretiyle reddeden Maliye Bakanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davayı; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 124’üncü maddesinden bahisle, bu hükme göre, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına başvurulabilmesi için vergi mahkemesinde dava açma süresinin geçmiş olması, diğer bir anlatımla, vergi mahkemesinde dava açılmamış bulunması gerektiği; yasal süresi içinde vergi mahkemesi nezdinde dava açılması ve davanın esastan incelenmek suretiyle sonuçlanmış olması karşısında aynı konunun düzeltme-şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına götürülmesinin mümkün bulunmadığı, olayda, düzeltme ve şikayet başvurusuna konu motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammının …’nci Vergi Mahkemesi nezdinde idari davaya konu yapıldığı, mahkemece davanın esastan incelenerek davanın reddine karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği; bu durumda, esastan karara bağlanan ve kesinleşen bir konunun düzeltme-şikayet başvurusu ile yeniden gündeme getirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddeden …’uncu Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; duruşma talepleri olmasına rağmen duruşma yapılmaksızın karar verildiği, önceki açılan dava ile bu davanın taraflarının farklı olduğu, dolayısıyla kesin hükümden söz edilemeyeceği, … Türkiye Limited Şirketi hakkında karar verilmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’un Düşüncesi : Olayda, … Türkiye Limited Şirketi davada taraf olmadığından, adı geçen şirketin temyiz isteminin ehliyet yönünden reddine; davacının temyiz isteminin ise, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddiaların, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Yükümlü tarafından satın alınan araç için satıcı firmanın fatura üzerinde gösterdiği net ağırlık Maliye Bakanlığınca belirlenen net ağırlığa göre düşük bulunarak fark üzerinden tahakkuk ettirilen motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme zammına karşı açılan davanın reddine dair verilen vergi mahkemesi kararı, yükümlü tarafından temyiz edilmektedir.
Yükümlü tarafından, dava dilekçesinde duruşma talebinde bulunulduğu halde, duruşma yapılmadan karar verildiği anlaşıldığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17’nci maddesi hükümlerine uyulmadan verilen kararda yasal isabet görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz talebinin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının duruşma yapılarak karar verilmek üzere bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, satın aldığı aracın beyan edildiği gibi, 1561 kg değil, 1695 kg olduğundan bahisle, 1994, 1995 ve 1996 yılları için motorlu taşıtlar vergisi ile birlikte gecikme zammı tahsil edilen … tarafından fazladan motorlu taşıtlar vergisi ile gecikme zammı tahsil edildiği ileri sürülerek söz konusu verginin ve gecikme zammının kaldırılması istemiyle her bir dönem için ayrı ayrı açılan davalarda …’nci Vergi Mahkemesince, Maliye Bakanlığı tarafından uyuşmazlık konusu aracın net ağırlığının 1695 kg olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bunun üzerine adı geçen şahıs tarafından düzeltme-şikayet yoluna gidildiği ve bu istemin Maliye Bakanlığınca cevap verilmemek suretiyle reddedildiği, söz konusu işlemin iptali istemiyle davacı …’nın vekili Av. … tarafından, … ve … Türkiye Limited Şirketi adına iş bu davanın açıldığı, mahkeme kararında davacı olarak … gösterilmek suretiyle yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İhtilaf konusu motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme zammının … adına tahakkuk ettirilip tahsil edilmesi, düzeltme ve şikayet yoluna adı geçen şahıs tarafından başvurulması, davanın yine bu şahsın vekili tarafından açılması, mahkeme kararında da davacı olarak …’nın gösterilmesi karşısında, olayda, … Türkiye Limited Şirketinin davada taraf olduğunun kabulü mümkün olmadığından, adı geçen şirketin temyiz isteminin ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.
Davacı …’nın temyiz istemine gelince;
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 125’inci maddesinde; vergi mahkemesi, bölge idare mahkemesi ve Danıştaydan geçmiş olan muamelelerde vergi hataları bulunduğu takdirde, bu hataların, yargı kararları kesinleşmiş olsa bile, evvelki maddelerde yazılı usul dairesinde düzeltilebileceği, şu kadar ki, düzeltmenin yapılabilmesi için hatalar hakkında anılan yargı mercileri tarafından bir karar verilmemiş olmasının şart olduğu hükme bağlanmıştır.
Vergi Usul Kanunundaki bu hüküm karşısında, uyuşmazlık konusu motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme zammını dava konusu yapmış olması ve bu davaların aleyhine sonuçlanmış olması, davacının düzeltme ve şikayet yoluna başvurmasına engel değildir. Ancak, daha önce vergi mahkemesinde açılan davada da uyuşmazlık konusu aracın 1695 kg olduğundan bahisle davacıdan motorlu taşıtlar vergisi ve gecikme zammı tahsil edilmesi yolunda tesis edilen işlemin hukuka uygun olup olmadığı hususu incelenmiş olduğundan, aracın ağırlığının tespit edildiği gibi 1695 kg değil, 1561 kg olduğundan bahisle bilahare düzeltme-şikayet yoluna başvurulmak suretiyle açılan işbu davada, aynı kanunun incelenmesine olanak bulunmadığından, mahkemece davanın reddinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … Türkiye Limited Şirketinin temyiz isteminin ehliyet yönünden reddine, davacı …’nın temyiz isteminin ise reddine; mahkeme kararının onanmasına; … lira maktu karar harcının davacıdan alınmasına, 5.10.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.