Danıştay Kararı 7. Daire 1999/3654 E. 2000/1370 K. 27.04.2000 T.

7. Daire         1999/3654 E.  ,  2000/1370 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/3654
Karar No: 2000/1370

Temyiz İsteminde Bulunan: Site Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Bankası A.Ş. … Şubesi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : 1998 yılının Aralık dönemine ait banka ve sigorta muameleleri vergisinin vadesinden sonra ödendiğinden bahisle hesaplanarak tahsil edilen gecikme zammını; 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 47’nci maddesinin (d) bendi uyarınca, takvim yılı sonunda cari hesaplarını beyanname verme süresi içinde kapatamayan bankaların, bu muamelelerini üç ay içinde, yani 31 Mart tarihine kadar ayrı bir beyanname ile beyan etmeleri gerektiği, dolayısıyla, bu tür muamelelerde beyanname verme süresinin ve ödeme vadesinin 31 Mart olduğu, ayrıca yasada beyannamenin verildiği gün ödeme yapılacağına dair bir düzenlemenin de bulunmadığı; olayda da, davacı bankanın 1998 yılı Aralık beyannamesini … tarihinde vererek, 26.3.1999 tarihinde yaptığı ödemenin, 6802 sayılı Kanunun 47’nci maddesinin (d) bendinde öngörülen süre içinde olması nedeniyle, gecikme zammı hesaplanmasında isabet görülmediği gerekçesiyle terkin eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; 47’nci maddenin beyanname verme süresini düzenlediği, ödeme süresini düzenlemediği, davacı bankaca beyanname verildiği gün ödeme yapılmadığından, gecikme zammı hesaplanmasının yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden, davacı bankanın … şubesince davalı idareye verilen … tarihli dilekçede, 1998 yılının Aralık dönemi için, kapatılamayan cari hesaplara göre tahakkuk ettirilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin 6802 sayılı Kanunun 47’nci maddesinin (d) bendi hükmü uyarınca 31.3.1997 tarihine kadar ödeneceğinin belirtildiği, ilgili döneme ait beyannamenin aynı gün verildiği, … tarih ve … nolu tahakkuk fişinde vade tarihi 31.3.1999 olarak gösterilen verginin 26.3.1999 tarihinde ödendiği, davalı idarece, amme alacağının vadesinde ödenmediği ileri sürülerek … tarihinden 26.3.1999 tarihine kadar geçen süre için hesaplanan gecikme zammının tahsili üzerine, gecikme zammının terkini istemiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır.
6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun “Beyanname verilme zamanı ve yeri” başlıklı 47’nci maddesinin (a) bendinde, her mükellefin, bir ay içindeki vergiye tabi muamelelerini bir beyanname ile ertesi ayın 15’inci günü akşamına kadar muamelelerin yapıldığı yer vergi dairesine bildirmek mecburiyetinde olduğu; (d) bendinde ise, takvim yılı sonunda hesabı cari muamelelerini beyanname verme müddeti içinde kapatamayan bankaların, bu muamelelerini, takvim yılı sonundan itibaren en geç üç ay içinde ayrı bir beyanname ile bildirebilecekleri; “ödeme süresi” başlıklı 48’inci maddesinde de, mükelleflerin beyanname üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergileri beyanname verme süresi içinde ödemeye mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Görüldüğü üzere, anılan maddede bankalara tanınan üç aylık ek süreden yararlanabilmek için, cari hesapların beyanname verme müddeti içinde, yani Ocak ayının 15’inci günü akşamına kadar kapatılamamış olması ve ödemenin de, 48’inci madde uyarınca beyanname verme süresi içinde (31 Mart’a kadar) yapılması gerekmektedir.
Olayda, davacı bankanın … şubesince, 1998 yılının Aralık dönemi cari hesaplarına ilişkin banka ve sigorta muameleleri vergisi beyannamesi 6802 sayılı Kanunun 47’nci maddesinin (d) fıkrası uyarınca ve fıkrada öngörülen süre içinde verilmiş olup, idarece de, hesapların daha önce kapatıldığına dair bir tespitte ve iddiada bulunulmamış olması karşısında, sözü edilen fıkrada belirlenen beyanname verme süresi içinde ödenen vergi nedeniyle gecikme zammı hesaplanmasında ve tahsilinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar da mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddine; kararının onanmasına, 27.4.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.