Danıştay Kararı 7. Daire 1999/3584 E. 2000/1632 K. 22.05.2000 T.

7. Daire         1999/3584 E.  ,  2000/1632 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/3584
Karar No: 2000/1632

Temyiz İsteminde Bulunan: Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına
Atatürk Havalimanı Giriş Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Bilgisayar ve Ölçüm Sistemleri A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı Şirketçe ithali gerçekleştirilen eşyalara ilişkin sigorta poliçesinin, eşyaların gümrüğe gelişinden sonra düzenlenmesi nedeniyle kabul edilemeyeceği ileri sürülerek emsal sigorta bedeli üzerinden yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemi; olayda, sigorta poliçesi beyanname ile aynı tarihte (28.2.1996) düzenlenmişse de, sigorta poliçesinde teklif tarihinin 23.2.1996 olduğunun, ayrıca, poliçede yer alan konişmento numarası ile beyannamede gösterilenin birbirini doğruladığının anlaşılması karşısında, başkaca bir kanıt ileri sürülmeksizin sigorta bedelinin gerçek riski taşımadığından bahisle ek tahakkuk yapılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle iptal eden … Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; poliçenin, beyannamenin muayeneye havale edildiği tarihte düzenlendiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; 28.2.1996 tarihinde tescil edilen gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyalara ilişkin sigorta poliçesinin, eşyaların gümrüğe gelişinden sonra, beyanname ile aynı tarihte düzenlendiğinden bahisle, beyan edilen sigorta bedeli kabul edilmeyerek, emsal sigorta bedeli üzerinden ek tahakkuk yapıldığı; vaki itirazın reddine dair işlemin mahkemece; poliçenin teklif tarihinin daha önceki bir tarih olması, ayrıca, konişmento numarasının beyannamede yazılı olanla aynı olması nedeniyle, poliçenin kabul edilmemesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptal edildiği anlaşılmıştır.
Sigorta sözleşmesi, Türk Ticaret Kanununun 1263’üncü maddesinde kısaca, sigortacının, bir prim karşılığında diğer bir kimsenin para ile ölçülebilir bir menfaatini halele uğratan bir tehlikenin meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi üstlenmesi olarak tanımlanmış; aynı kanunun 1266’ncı maddesinde, poliçenin; sigortacının üstüne aldığı rizikolarla bunların başlayacağı ve son bulacağı tarihleri ihtiva etmesi gerektiği; 1312’nci maddesinde de, taşıma rizikolarına karşı sigortanın; eşyanın taşıyıcıya teslimi tarihinden itibaren, gönderilene kanunen teslim edilmiş sayıldığı zamana kadar maruz kalınacak hasarları kapsadığı hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla, sigorta poliçesinin, eşyanın gönderilene tesliminden sonra düzenlendiğinin tespiti halinde sigortanın gerçek riskleri kapsadığının kabulüne olanak bulunmamakla birlikte, hava yolu ile yapılan taşımalarda gümrük giriş beyannamesi ile aynı tarihli sigorta poliçesi düzenlenmesinin ticari icaplara uygun olduğu dikkate alındığında, olayda, ithale konu eşyaları taşıyan uçağın geliş tarihi ile beyannamenin tescil tarihi arasında zaman farkı bulunduğu yolunda herhangi bir iddia ve tespitte bulunulmadan sigortanın gerçek risk taşımadığından bahsedilemeyeceğinden, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına, 22.5.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.