Danıştay Kararı 7. Daire 1999/3135 E. 2000/987 K. 06.04.2000 T.

7. Daire         1999/3135 E.  ,  2000/987 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/3135
Karar No: 2000/987

Temyiz İsteminde Bulunan: … Gıda Maddeleri Ticaret ve Sanayi A.Ş.
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına Mersin Gümrük Müdürlüğü
İstemin Özeti : Mersin Gümrük Müdürlüğünde tescilli gümrük giriş beyannamesi kapsamı eşya nedeniyle yapılan ek tahakkuka vaki itirazın gümrük müdürlüğünce reddi üzerine Gümrükler Başmüdürlüğüne yapılan itirazın cevap verilmemek suretiyle reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davada; olayda, davacı şirket adına yapılan tahakkuk nedeniyle Gümrük Kanununda belirtilen idari itiraz yolları tüketilmeden dava açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 15’inci maddesinin 1’inci fıkrasının (e) bendi uyarınca, dava dilekçesinin Mersin Gümrükler Başmüdürlüğüne tevdiine ilişkin …’inci Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; Gümrükler Başmüdürlüğüne yapılan itiraza cevap verilmemesi üzerine 2577 sayılı Kanunun 10’uncu maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca açılan davanın incelenmesi gerektiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: 1615 sayılı Kanunun 78’inci maddesinin birinci fıkrasında, mükelleflerin gümrük vergisi tahakkuklarına karşı maddede yazılı sebeplerle itiraz edebilecekleri hükme bağlanmış; 79’uncu maddesinde ise, tahakkuku yapan memurların, yaptıkları tahakkukları mükellefe veya temsilcisine veya gümrük komisyoncusuna bildirerek, beyanname, vesair tahakkuk kağıtları üzerinde imza alacağı, bu suretle tahakkuka bilgi edinmekten, beyanname ve tahakkuk kağıdını imzalamaktan çekinenlere yazılı tebligat yapılacağı, itirazın, ancak bu fıkrada yazılı imza veya yazılı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılabileceği belirtilmiş, 80’inci maddesinde de, itiraz mercileri sayıldıktan sonra, “idari itiraz yolu” başlıklı 84’üncü maddesinde, mükelleflerin 78’inci maddenin 4,5 ve 7’nci fıkralarında yazılı sebeplerden biriyle on beş gün içinde tahakkuku yapan idarenin bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne itirazda bulunabilecekleri, bu merciin bir ay zarfında vereceği kararlara karşı on beş gün içinde Bakanlıkça tespit edilecek normal fiyata kadar olan miktarlar için bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine ve bu miktardan yukarı değerde olanlar için Gümrükler Genel Müdürlüğüne itiraz olunabileceği, bu itirazların başmüdürlüklerce iki ay Gümrük Genel Müdürlüğünce üç ay içinde karara bağlanacağı, bu kararlara karşı mükelleflerin dava açabilecekleri ve 79’uncu madde gereğince yapılacak tebligatın yukarıda yazılı itiraz süreleri için başlangıç sayılacağı belirtilmiştir.
Buna göre, gümrük vergi ve resimlerine ilişkin ek tahakkuklara yapılan itiraz üzerine dava açılabilmesi için, son aşamada yetkili makam tarafından karar verilmiş olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerinin kaldırılması istemiyle 25.3.1999 tarihinde gümrük müdürlüğüne yapılan itirazın 21.6.1999 tarihinde reddi üzerine 24.8.1999 günlü Gümrükler Genel Müdürlüğü Kararı ile söz konusu kararın onandığı, bu kararın da davacıya 16.9.1999 tarihli gümrük müdürlüğü yazısı ile tebliğ edildiği, davanın ise, giriş gümrük müdürlüğünce itirazın reddine ilişkin karardan sonra 20.7.1999 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, her ne kadar olayda, Gümrük Kanununun 84’üncü maddesinde belirlenen idari itiraz yolları tamamlanmadan açılmış bir dava mevcut ise de, davanın açıldığı tarihten sonra da olsa, gümrükler genel müdürlüğünce davacı aleyhine olumsuz işlemin tesis edilmiş bulunması ve davalı idarece esas hakkında yapılan savunmada da,davacı hakkında yapılan işlemin gümrük mevzuatına uygun bulunduğu ileri sürüldüğünden, itiraz prosedürü tamamlanarak, hakkında olumsuz işlem tesis edildiği açıkca anlaşılan davacı tarafından açılan davanın,mahkemece esasının incelenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, dosyanın görevli idare merciine tevdiine ilişkin temyize konu kararda isabet bulunmadığından, bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, davacı şirket adına yapılan ek tahakkuka vaki itirazın, gümrük müdürlüğünce, 1615 sayılı Kanunun 78’inci maddesinde yazılı itiraz sebepleri arasına girmediği gerekçesiyle 15.4.1999 tarihinde tebliğ edilen 6.4.1999 günlü yazısıyla reddi üzerine, 20.4.1999 tarihinde Gümrükler Başmüdürlüğüne yapılan itiraza 60 gün içinde cevap verilmediğinden bahisle oluşan olumsuz işlemin iptali istemiyle dava açılmasından doğmuş bulunmaktadır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 78’inci maddesinin birinci fıkrasında, mükelleflerin, gümrük vergisi tahakkuklarına karşı bu maddede yazılı sebeplerle itiraz edebilecekleri hükme bağlanmış; 79’uncu maddesinde ise, tahakkuku yapan memurların, yaptıkları tahakkukları mükellefe veya temsilcisine veya gümrük komisyoncusuna bildirerek, beyanname ve sair tahakkuk kağıtları üzerinde imza alacağı, bu suretle tahakkuka bilgi edinmekten, beyanname ve tahakkuk kağıdını imzalamaktan çekinenlere yazılı tebliğat yapılacağı, itirazın, ancak bu fıkrada yazılı imza veya yazılı tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yapılabileceği belirtilmiş; 80’inci maddesinde de, itiraz mercileri sayıldıktan sonra, “itirazın incelenmesi” başlıklı 81’inci maddede, itirazların bir dilekçe ile tahakkuku yapan idare kanalı ile bağlı bulunduğu gümrük müdürlüğüne yapılacağı ve müdürlükçe bir ay içinde incelenerek karara bağlanacağı, müdürlükçe itiraz yerinde görülmezse, mütalaası ile birlikte belge ve numunelerin, beyan olunan normal fiyat ile vergi miktarı Bakanlıkça tespit edilecek değere kadar olan anlaşmazlıklar için, bağlı bulundukları gümrükler başmüdürlüklerine, bu miktardan fazla olan kıymet ve vergiler için de, Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderileceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 1615 sayılı Gümrük Kanununun Uygulanmasına Dair Gümrük Yönetmeliğinin 408 ve devamı maddelerinde de, benzer düzenlemelere yer verilmiş; süresi içinde yapılmadığı, idare amirlerince anlaşılan itirazlara ait dilekçelerin, muameleye konulmayacağı, bu durumun itirazı yapan mükellefe bir yazı ile bildirileceği belirtilmiştir.
Şu hale göre; gümrük müdürlüklerinin, tahakkuka vaki itirazlardan (süresinde olmadığı anlaşılanlar hariç) yerinde görmediklerini, kendi görüşünü de ekleyerek ilgisine göre bağlı oldukları gümrükler başmüdürlüklerine veya Gümrükler Genel Müdürlüğüne intikal ettirmesi; süresinde yapılmadığını tespit ettiği itirazları da, işleme koymadan süre aşımı yönünden reddetmesi mevcut yasal düzenleme gereğidir.
Dosyanın incelenmesinden; 18.3.1999 tarihinde tebliğ edilen ek tahakkuka karşı onbeş günlük yasal süresi içinde (23.3.1999 tarihinde) yapılan itirazın gümrük müdürlüğünce, 1615 sayılı Kanunun 78’inci maddesinde belirtilen nedenlere uymadığından bahisle yerinde görülmeyerek reddedildiği, itiraz evraklarının (uyuşmazlık konusu miktar itibarıyla itirazı incelemeye yetkili) Gümrükler Genel Müdürlüğüne intikal ettirilmediği anlaşılmaktadır.
Gümrük vergisi tahakkuklarına yapılan itirazları ilk aşamada incelemekle yetkili bulunan gümrük müdürlüklerinin, açıklanan şekilde tesis ettikleri işlemler, başka bir idari makamın onayını gerektirmemeleri sebebiyle, kesin; itiraz prosedürünün sonraki aşamasına geçilmesini engellemeleri sebebiyle de, yürütülmesi zorunlu nitelik taşımaktadırlar. İtiraz prosedürünün sonraki aşamasına geçilebilmesi, bu işlemlerin idarece geri alınmalarına veya menfaati ihlal edilenler tarafından doğrudan ya da, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11’inci maddesinde öngörülen idari başvuruda bulunduktan sonra, bu maddede öngörülen usul ve süre koşulları çerçevesince açılacak davalar sonunda, idari yargı yerlerince, iptallerine karar verilmiş olmasına bağlıdır.
Bu itibarla; itirazın incelenmeksizin reddine ilişkin gümrük müdürlüğü işleminin davacıya tebliği üzerine Başmüdürlüğe yapılan müracaatın, Gümrük Kanununun 78’inci maddesi uyarınca yapılmış itiraz olarak kabulü mükmün bulunmadığından, mahkemece, dava dilekçesinin merciine tevdiine kararı verilmesinde isabet mevcut değilse de; bu hukuka aykırılık, temyiz isteminde bulunan davacı Şirket yönünden anılan kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine…… lira maktu karar harcının temyiz edenden alınmasına, 6.4.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.