Danıştay Kararı 7. Daire 1999/309 E. 1999/3112 K. 29.09.1999 T.

7. Daire         1999/309 E.  ,  1999/3112 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/309
Karar No: 1999/3112

Temyiz İsteminde Bulunan : … Dil Eğitim ve Danışmanlık A.Ş.
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : Yeni Vergi Dairesi Müdürlüğü
İstemin Özeti : Nev’i değiştirmek suretiyle limited şirketden anonim şirkete dönüşmesi nedeniyle davacı şirkete devreden öz sermaye tutarı üzerinden tahakkuk ettirilen damga vergisine karşı açılan davayı; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 ve 2’nci maddelerinden bahisle, bir şirketin nev’i değiştirmesi halinde sermayesinin tümü üzerinden ister ayni ister nakdi olsun, yeniden vergi alınmasının gerekceği ve kanunda ayni sermaye üzerinden damga vergisi alınmayacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı da dikkate alındığında, şirketin eski durumda aynı sermaye üzerinden damga vergisi alınmış olmasının sözü edilen yasal düzenleme karşısında yeniden vergi alınmasına engel teşkil etmeyeceği; bu nedenle nev’i değiştirerek anonim şirket haline gelen davacı adına ayni sermaye nedeniyle tahakkuk ettirilen damga vergisinde Kanuna aykırılık görülmediği gerekçesiyle reddeden …’nci Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; limited şirketin anonim şirkete dönüştürülmesinde tam mükellef kurumun bilanço değerlerinin aynen anoniş şirket bilançosuna geçirilmesi ve limited şirket ortaklarının devraldığı servet oranında yeni şirkette pay sahibi olmaları nedeniyle olayda “devir” hükümlerinin uygulanması gerektiği; limited şirketin kuruluşunda damga vergisinin ödendiği; aynı matrahtan tekrar vergi alınmasının mükerrer vergilemeye yol açacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Uyuşmazlık nev’i değiştirmek suretiyle limited şirketden anonim şirkete dönüşmesi nedeniyle düzenlenen ana sözleşmede eski şirketten yeni şirkete gçen öz sermaye tutarı üzerinden damga vergisi alınıp alınmayacağına ilişkindir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, anılan Kanuna ekli (I) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu; söz konusu tablonun 1’inci bölümünde de, mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerden belli bir parayı ihtiva edenlerin nispi, etmeyenlerin maktu damga vergisine tabi tutulacağı; 2’nci maddesinde, vergiye tabi kağıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de damga vergisine tabi olduğu; 3’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında, damga vergisi mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu; 4’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı hükme bağlanmış, Türk Ticaret Kanununun 152’nci maddesinde de “Bir ticaret şirketinin nev’inin diğer bir ticaret şirketi nev’ine çevrilmesi kanunda aksine hüküm olmadıkça yeni nev’e ait kuruluş merasimine tabidir; böyle yeni nev’e çevrilen şirket eskisinin devamıdır” denilmek suretiyle nev’i değiştirmenin şekli belirtilmiştir.
Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesi ile gönderme yapılan 1 sayılı tablonun 1’inci maddesinde, akitlerle ilgili kağıtlar sayılmış olup, bunların içerisinde anonim şirket mukavelelerine da yer verilmiştir. Bu nedenle bir şirketin nev’i değiştirmesi halinde sermayenin tümü üzerinden yeniden vergi alınması gerekmektedir. Anılan Kanunun 4’üncü maddesi uyarınca vergiye tabi kağıt anonim şirket sözleşmesidir. Önceki şirketin statüsü yeni şirketin statüsünden farklıdır. Bu nedenle, şirketin eski statüsünde vergi alınmış olması, sözü edilen yasal düzenleme karşısında yeniden vergi alınmasına engel teşkil etmemektedir. Zira anonim şirketin ana sözleşmesi, nev’i değiştirmek suretiyle de olsa yeni şirket kurulduğunu ispat etmek için ibraz edilebilecek bir belgedir. Nitekim Türk Ticaret Kanununun anılan hükmünde “… yeni nev’e ait kuruluş merasimine tabidir.” denilmek suretiyle, nev’i değiştiren şirketin de yeni kurulan bir şirketin kuruluş aşamalarına tabi olduğu belirtilmektedir. Maddenin devamında yer alan “… yeni nev’e çevrilen şirket eskisinin devamıdır.” hükmü ile, eski şirketin tasfiyesinin uzun zaman alacağı; ticari hayatta özellikle şirketin borçlu ve alacaklı olduğu şahıslar nezdinde tanınmış bir şirketin ortadan kaldırılmasının doğru olmayacağı gerekçesiyle şirket hükmü şahsiyeti eskisi gibi devam etmek şartıyla, şirketin kalıp değiştirmesine izin verilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.
Olayda, ilk kuruluş tarihinden itibaren limited şirket olarak faaliyet gösteren şirketin, ortalrının kararı ve bakanlık onayı ile ana sözlemede belirtildiği şekilde nev’i değiştirilerek aynı sermaye ile, anonim şirket haline gelmesinin, damga vergisine tabi tutulamayacağı ileri sürülmekte ise de, açıklanan kanun maddeleri karşısında bu iddialar yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz istemi reddedilerek, mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında; temyiz incelemesi sonunda Danıştay’ın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmışolması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı öngörülmüştür.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar, yukarıda belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymadığı gibi, mahkeme kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, bu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte de görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddiyle mahkeme kararının onanmasının gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; nev’i değiştirmek suretiyle limited şirketin anonim şirkete dönüşmesi nedeniyle düzenlenen ana sözleşmede eski şirketten yeni şirkete geçen öz sermaye tutarı üzerinden damga vergisi tahakkuk ettirilmesi işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
Türk Ticaret Kanununun 152’nci maddesinde; bir ticaret şirketinin nev’inin diğer bir ticari şirketi nev’ine çevrilmesinde, kanunda aksine hüküm olmadıkça yeni şirket nev’ine ait kuruluş aşamalarındaki işlemlerin yapılacağı; böylece yeni nev’e çevrilen şirketin eskisinin devamı olduğu belirtilmiştir.
Kanunda belirtilen “nev’i değiştirme” hali en geniş anlamı ile bir işletmenin bir hukuki şekilden diğer bir hukuki şekle çevrilmesi, yani hukuki ve ekonomik devamlılığını sürdürerek başka bir ticaret şirketi olarak, başka ve o ortaklık tipine uygun statü ve unvanla ortaya çıkmasıdır. Yani bir şirketin nev’ini değiştirmesi, hukuki şeklini değiştirmesi demektir.
Nev’i değiştirme, şirketin yalnız dış şeklinde ve iç yapısında bir değişiklik meydana getirir; hükmi şahıs sıfatıyla bünyesinde bir değişiklik meydana getirmez. Örneğin dış ilişkilerde limited şirket anonim şirket vasfını alır, iç ilişkilerde ortaklık mevkileri şirketin bu son vasfına göre değişir, idare hakları yönetim kuruluna geçer; denetim hakkı hususi bir organ tarafından kullanılır. Bu sebeplerle, şirket hükmi şahsiyeti eskisi gibi aynen devam etmek şartıyla, şirketin kalıp değiştirmesi söz konusudur. Nev’i değiştirmede eski şirketin feshi ile bir yenisinin kurulması durumu mevcut değildir. Eski şirket yeni şekilde devam eder ve sadece statü değişikliği yapılır. Şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazlarla ilgili olarak tapu kaydında unvan değişikliği yapılması da, bu hukuki durumun etkiyecek nitelikte değildir.
Olayda, davacı şirketin, 5.1.1998 gün ve 4454 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’de yayımlanan ana sözleşmesinden, …Ticaret Sicili’nde kayıtlı …… Dil Eğitim ve Danışmanlık Limited Şirketi’nin nev’inin Türk Ticaret Kanununun 152’nci maddesi uyarınca anonim şirkete dönüştürülmesine ve anonim şirket olarak faaliyetine devam etmesine, şirket ortaklarınca karar verildiği; bütün aktif-pasif ve hukuki vecibeleriyle anılan Kanun maddesi uyarınca nev’i değişikliği suretiyle mezkur limited şirketin devamının teşkil etmek ve hükmü şahsiyetini de devam ettirmek üzere bir anonim şirket kurulduğu anlaşılmaktadır.
Anonim şirket ana sözleşmesinin “Sermaye ve hisseler” başlığındaki 7’nci maddesinde, 20.000.000.000.- (Yirmimilyar) lira olan sermayenin tümünün ayni olarak karşılandığı; ayni sermayenin Ticaret Kanununun 152’nci maddesine göre nev’i değiştiren limited şirketin öz varlığı (ödenmiş sermaye) olup, bu öz varlığın …Asliye İkinci Ticaret Mahkemesinin …gün ve E:…; sayılı kararı ve 11.12.1997 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiği; sahip olduğu belirtilmiştir.
Görüldüğü; üzere limited şirketin öz varlığının davacı anonim şirkete intikali söz konusu değildir. Sadece öz varlığın sahibinin hukuki şekli değiştirilmiş, yani mal varlığına hukuki anlamda anonim şirket unvanı giydirilmiştir.
Bu durumda, limited şirketin anonim şerkete dönüştürülmesi, eski şirketin feshi, yeni bir şirket kurulması olarak kabul edilemeyeceğinden ve şirket mal varlığının intikali de söz konusu olmadığından, nev’i değişikliği suretiyle, öz sermayesinin sahibinin limited şirket yerine anonim şirket olması nedeniyle, damga vergisi tahakkuk ettirilmesi yerinde bulunmamış, anonim şirkete dönüşme sırasında yeniden bir kuruluş sözleşmesi düzenlendiğinden bahisle yapılan tahakkuk işleminin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, mahkeme kararının bozulmasına; bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta yarıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 29.9.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.