Danıştay Kararı 7. Daire 1999/197 E. 1999/2236 K. 27.05.1999 T.

7. Daire         1999/197 E.  ,  1999/2236 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1999/197
Karar No: 1999/2236

Temyiz İsteminde Bulunan : …Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf :… A.Ş.Genel Müdürlüğü
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Türkiye Elektrik Kurumunun mülkiyetinde olan ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davacı şirkete devredilen taşıta ilişkin olarak salınan taşıt alım vergisi ile kesilen kusur cezasını; 213 sayılı Kanunun 94’üncü maddesi açıklanarak, olayda, vergi ve ceza ihbarnamesinin şirketin adresinde 10 Şubat 1995 tarihinde …’a tebliğ edildiği; tebliğ alındısında, tebligat yapılan kişinin kurumun kanuni temsilcisi olduğuna dair bir kayıt bulunmadığı gibi, tüzel kişiliği temsile yetkili kişilerin aranıp da bulunamadığı yolunda bir açıklama da yer almadığından, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığının anlaşıldığı; bu nedenle, ıttıla tarihine göre davanın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesi suretiyle, davacı kurumun taşıt alım vergisine tabi tutulamayacağı gerekçesiyle kaldıran …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:…sayılı kararının; otuz günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açılan davanın süre aşımı yönünden reddi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesinin yerinde olmadığı, davacı kurumun taşıt alım vergisine tabi olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yolundadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :15.9.1993 günlü ve 21699 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu kararında; Türkiye Elektrik Kurumunun; … Anonim Şirketi ile … Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi unvanlı olmak üzere iki ayrı iktisadi devlet teşekkülü şeklinde teşkilatlandırıldığı belirtilmiştir.
Anılan karardaki düzenlemeye göre; bir iktisadi devlet teşekkülü olan, … Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü adına yapılacak tebligatın, 213 sayılı Kanunun tüzel kişilere yapılacak tebligatla ilgili 94’üncü maddesine göre değil, Kamu idare ve müesseselerine yapılacak tebligat başlıklı 98’inci maddesine göre yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, olayda, vergi ve ceza ihbarnamesinin, 213 sayılı Kanunun 98’inci maddesine uygun olarak tebliğ edilip edilmediği hususu araştırılıp, sonucuna göre yeniden bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; Türkiye Elektrik Kurumunun mülkiyetinde olan ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davacı şirkete devredilen taşıta ilişkin olarak salınan taşıt alım vergisi ile kesilen kusur cezasını kaldıran mahkeme kararının; vergi ve ceza ihbarnamesinin 10.2.1995 tarihinde davacı şirket adresinde tebliğ edilmesine rağmen, davanın 14.3.1995 tarihinde kayda geçen dilekçe ile açıldığının anlaşılması karşında; dava hakkında süresi içerisinde açılıp açılmadığı araştırılarak karar verilmesi icap ettiği gerekçesiyle Danıştay Yedinci Dairesince verilen 5.3.1998 günlü ve E:1997/3483; K:1998/822 sayılı kararıyla bozulması üzerine, mahkemece, vergi ve ceza ihbarnamesinin, 213 sayılı Kanunun 94’üncü maddesi hükmüne uygun olarak tebliğ edilmediği; bu nedenle, ıttıla tarihine göre davanın süresinde olduğu kabul edilerek işin esasının incelenmesi suretiyle, yapılan cezalı tarhiyatın, davacı kurumun taşıt alım vergisine tabi tutulamayacağı gerekçesiyle kaldırıldığı anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94’üncü maddesinde, tüzel kişilere yapılacak tebligatın, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine; aynı Kanunun “Kamu idare ve müesseselerine tebliğ” başlıklı 98’inci maddesinde de, kamu idare ve müesseselerine yapılacak tebliğin, bu idare ve müesseselerin en büyük amirlerine veya bunların muavinlerine veya en büyük amirin yetkili kılacağı memurlara yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
15.9.1993 günlü ve 21699 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 93/4789 sayılı Bakanlar Kurulu kararında; Türkiye Elektrik Kurumunun; … Anonim Şirketi ile … Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi unvanlı olmak üzere iki ayrı iktisadi devlet teşekkülü şeklinde teşkilatlandırıldığı belirtilmiştir.
Anılan karardaki düzenlemeye göre; bir iktisadi devlet teşekkülü olan, … Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü adına yapılacak tebligatın, 213 sayılı Kanunun tüzel kişilere yapılacak tebligatla ilgili 94’üncü maddesine göre değil, Kamu idare ve müesseselerine yapılacak tebligat başlıklı 98’inci maddesine göre yapılması gerekmektedir.
Olayda, davacı Şirket adına düzenlenen vergi ve ceza ihbarnamesinin, Şirketin adresinde 10.2.1995 tarihinde …’a tebliğ edildiği, davanın ise, 14.3.1995 tarihinde mahkeme kaydına geçen dilekçe ile açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, mahkemece, iktisadi devlet teşekkülü olan davacı Şirket adına vergi ve ceza ihbarnamesi tebliğ edilen … adlı şahsın, 213 sayılı Kanunun 98’inci maddesinde belirtilen tebliğ yapılacak kişilerden olup olmadığı hususu araştırılıp, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, anılan Kanunun tüzel kişilere yapılacak tebligatı düzenleyen 94’üncü maddesine uygun olarak vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliğ edilmediğinden bahisle, ıttıla tarihine göre açılan davanın süresinde olduğu kabul edilerek işin esası incelenmek suretiyle verilen mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulüne; mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine mahkemece yeniden verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 27.5.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.