Danıştay Kararı 7. Daire 1998/647 E. 1998/2772 K. 11.09.1998 T.

7. Daire         1998/647 E.  ,  1998/2772 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/647
Karar No: 1998/2772

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı
Karşı Taraf : … Taşımacılık ve Ticaret A.Ş.
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Habur Giriş Gümrük Müdürlüğünde tescilli 3.1.1988 gün ve … sayılı transit beyannamesi kapsamı eşyaların 19.1.1988 gün ve 30081 sayılı; 19.1.1988 gün ve 30050 sayılı; 21.1.1988 gün ve … sayılı kara manifestoları ile yurt dışı edilmek üzere çeşitli gümrük müdürlüklerine sevk edildiği halde, yurt dışı edilmediğinden bahisle salınan gümrük vergi ve resimlerinin tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrini; olayda, … Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık İstihbarat ve Harekat Şube Müdürlüğünün davacı şirketten bilgi isteyen 16.3.1989 gün ve 198 sayılı yazısında, yapılmakta olan bir tahkikat sırasında şirket adına düzenlenmiş çok sayıda sahte belge ve kaşelerin ele geçirildiğinin bildirildiği; yükünü yurt dışı etmeyen tanker şoförü hakkında açılan dava sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesince evrakta sahtekarlık suçundan şöförün 2 yıl ağır hapis cezasına mahkum edildiği; mahkemelerinin ara kararı ile uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak düzenlenen kara manifestoları, hamule senetleri, transit beyannameleri istenmiş olmasına rağmen, söz konusu belgelerin arşivde bulunamadığından bahisle idarece gönderilmediğinin anlaşıldığı; olayın körfez krizi öncesinde bölgede yaygın hale gelen ve tanker şoförleri tarafından yasal olmayan bir geçim kaynağı haline getirilen akaryakıt kaçakçılığı olduğu, yükümlü şirketin emtia taşımasında kullanılan araçları ile sahte hamule senetleri, sahte kaşeler kullanmak suretiyle yurda giriş yapan araç sürücülerinin faaliyetleri arasında hukuki ve fiili bir bağ bulunmadığı; bu nedenle davacı şirketin bilgisi dışında meydana gelen yükleme, taşıma, tescil, yurda giriş faaliyetlerinden doğacak her tür sorumluluk ve mükellefiyetlerden söz konusu şirket yükümlü tutulamayacağından dava konusu ödeme emrinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden …Vergi Mahkemesinin …gün ve E:…; K:…sayılı kararının; uyuşmazlık konusu eşyanın zorlayıcı sebeplerle telef ve zıyaa uğradığı hususunun mahkeme ilamı ile kanıtlanamadığı; şoförlerin suiistimali nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünün zorlayıcı sebebin gerçekleştiği anlamına gelmeyeceği; bu hükmün nakliyeci ile şoför arasındaki hukuki münasebete ilişkin olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği yönündedir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine; kararın onanmasına, 11.9.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.