Danıştay Kararı 7. Daire 1998/446 E. 1998/2032 K. 25.05.1998 T.

7. Daire         1998/446 E.  ,  1998/2032 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/446
Karar No: 1998/2032

Temyiz İsteminde Bulunan :… – Elektrik Teçhizatı İmalat Tesisat A.Ş.
Vekilili : Av. …
Karşı Taraf : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
İstemin Özeti : 5.12.1994 tarih ve … sayılı ihracatı teşvik belgesine istinaden, Alsancak Gümrük Müdürlüğünde tescilli muhtelif tarih ve sayılı beyannameler kapsamında ithal edilerek, ihracat sayılan yurt içi teslime konu eşyalar için ithal anında tahsil edilmesi gerekirken teminata bağlanan katma değer vergisinin faiziyle birlikte tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödenmesi gerektiği yolunda tesis edilen işlemlerin faiz yönünden iptali istemiyle açılan davanın; 1615 sayılı Kanunun 176’ncı maddesinin 1’inci fıkrası hükmü açıklandıktan sonra, olayda, ithal anında tahakkuk ettirilip teminata bağlanan vergi ve resimlerin ve bunlara ilişkin faizin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi istemini içerip davacı kuruma 27.11.1996 tarihinde tebliğ edilen işlemin, ek tahakkuk olarak kabul edilemeyeceği; bu itibarla, bu tür işlemlere karşı, idari itiraz yollarına başvurulmadan doğrudan dava açılması, dava açma süresinin de buna göre hesaplanması icap ettiği; gümrük mevzuatında idari başvuru yolları, itirazın şekil ve şartları özel olarak ayrıca düzenlendiğinden, 2577 sayılı Kanunun 10 ve 11’inci maddelerinin de olaya uygulanamayacağı; bu duruma göre, 27.11.1996 tarihinde tebliğ edilen işleme karşı 26.2.1997 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle reddi yolundaki …. Vergi Mahkemesinin … günlü ve E:…; K:… sayılı kararının; 27.11.1996 tarihinde tebliğ edilen işlem ile sadece katma değer vergilerinin istenildiği, olayda katma değer vergisinin ihtilaflı olmadığı, ihtilaf konusu faizlerle ilgili olarak bir yazı tebliğ edilmediği, davanın süresinde açıldığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: İleri sürülen bozma nedenleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 1 numaralı bendinde öngörülen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden, temyiz isteğinin reddi ile hukuka ve usul hükümlerine uygun bulunan vergi mahkemesi kararının onanması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; 27.11.1996 tarihinde tebliğ edilen 11.11.1996 tarih ve 28191 sayılı işlem ile, 5.12.1994 tarih ve … sayılı ihracatı teşvik belgesi kapsamında ithal edilip, ihracat sayılan yurt içi teslime konu olan eşyalar için ithal anında nakden tahsil edilmesi gerekirken, teminata bağlanan katma değer vergisinin, müracaat anında hesaplanacak kanuni faiziyle birlikte tebliğinden itibaren yedi gün içinde ödenmesi, ödenmediği takdirde teminatların nakde dönüştürüleceğinin bildirilmesi üzerine, 28.11.1996 tarih ve 96/4988 sayılı dilekçe ile 28.11.1996 tarihinde gümrük müdürlüğüne başvurularak faize itiraz edildiği; bu itirazdan sonra, davacı kurumla gümrük müdürlüğü arasında bir takım yazışmalar yapılmasını takiben, gümrük müdürlüğü kayıtlarına 17.2.1997 tarihinde geçen dilekçeyle, davacı kurum tarafından, 28.2.1997 tarihi itibarıyla ödemeleri gereken katma değer vergisi ve faizin bildirilmesinin istenildiği; gümrük müdürlüğünce, 18.2.1997 tarih ve 3307 sayılı yazıyla, ödenmesi gereken tutarların bildirilmesi üzerine de, 11.11.1994 tarihli işlemin faize ilişkin kısmının iptali istemiyle 26.2.1997 tarihinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
1615 sayılı Gümrük Kanununun 78’inci maddesinde, mükelleflerin gümrük vergisi tahakkuklarına maddede yazılı sebeplerle itiraz edebilecekleri açıklanmıştır. Görüldüğü üzere, bu maddede düzenlenen itiraz hakkı, gümrük vergileri tahakkukları için öngörülmüştür. Anılan Kanunun 176’ncı maddesi uyarınca, daha önce tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimleri üzerinden faiz hesaplanması, vergi tahakkuku olmadığından, faiz hesaplanmasına ilişkin işlemlerin maddede öngörülen idari itiraza konu edilmeleri olanaklı değildir. Dolayısıyla, davacının yukarıda söz edilen itirazı üzerine gereksiz yere işletilen idari prosedür sonucunda tesis edilen ve idari dava açma süresi geçtikten sonra davacıya tebliğ olunan işlemin yeni bir idari dava süresi başlatmayacağı açıktır.
Öte yandan, her ne kadar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 11’inci maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan; üst makam yoksa, işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebileceği; bu başvurmanın, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hükme bağlanmış ise de; olayda, 27.11.1996 tarihinde tebliğ edilen işlemle ödenmesi istenilen faize karşı, maddede belirtilen süre içerisinde dava açılmadığı gibi, işlemi tesis etmiş olan Alsancak Gümrük Müdürlüğünün üst idari itiraz mercii olan İzmir Gümrükleri Başmüdürlüğüne de itiraz başvurusunda bulunulmadığından ve işlemi tesis etmiş bulunan gümrük müdürlüğüne yapılan başvuru da, kanunun aradığı anlamda idari dava açma süresini durduracak nitelikte bir başvuru olarak kabul edilemeyeceğinden, bu başvuru sonucu tesis edilen işlem üzerine açılan davanın incelenmesi, süre aşımı nedeniyle olanaksızdır. Bu itibarla,mahkemece, davanın anılan gerekçeyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına; … lira maktu karar harcının temyiz edenden alınmasına, 25.5.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.