Danıştay Kararı 7. Daire 1998/228 E. 1999/2780 K. 22.06.1999 T.

7. Daire         1998/228 E.  ,  1999/2780 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/228
Karar No: 1999/2780

Temyiz İsteminde Bulunan : Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı adına …
Karşı Taraf :…Mühendislik ve Otomasyon Sanayi ve
Ticaret Limited Şirketi
Vekili :Av. …
İstemin Özeti : İthale konu eşyaya ilişkin gümrük vergi ve resimlerinin hesabında, ana konşimentoda yazılı taşıma ücretinin esas alınması suretiyle yapılan tahakkukun “itirazım vardır” şerhiyle tebellüğ edilmesi üzerine, ara konşimentoda yazılı taşıma ücretinin dikkate alınması gerektiğinden bahisle iki konşimento arasındaki farka isabet eden gümrük vergi ve resimlerinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddi yolundaki işlemi; 88/159 sayılı Genelgeyi açıklayarak, taşıma bedelinde ara konşimentonun esas alınacağı, ara konşimentonun, taşıyıcı acentaya ait olan ve eşyanın bir noktadan diğer noktaya taşındığını gösteren, ihracatçı firma ile yükün taşınması sorumluluğunu alan acenta arasında yapılan bir sözleşme olduğu, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 20.8.1996 gün ve 40565 sayılı yazısı doğrultusunda işlem tesis edilmiş ise de, 88/159 sayılı Genelgenin yürürlükte olduğu, ana konşimentoda gösterilme zorunluluğu bulunan ve gerçekte ödemediği ileri sürülen, aksi yönde de, davalı idarenin bir tespiti bulunmayan ana konşimentoda yazılı navlunun esas almasının yerinde olmadığı gerekçesiyle iptal eden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…K:…sayılı kararının; ana konşimentoda yazılı taşıma ücreti esas alınarak yapılan tahakkukun yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII’nci Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Anlaşmanın 1’inci maddesinde, “ithal eşyasının gümrük kıymeti, eşyanın satış bedelidir. Yani ithal ülkesine ihraç amacıyla yapılan satış sırasında ortaya çıkan ve 8’inci maddeye göre gerekli düzeltmelerin yapıldığı, gerçekte ödenen veya ödenecek fiyattır…” hükmüne yer verildikten sonra, 8’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, ithal eşyasının gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatına yapılması gereken ilaveler belirlenerek, 2’nci fıkrasının (b) bendinde, her taraf ülkenin, kendi mevzuatını hazırlarken, ithal eşyasının giriş liman veya mahalline kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan yükleme, boşaltma ve elleşleme giderlerinin kısmen veya tamamen gümrük kıymetine dahil edilmesi veya bu kıymetten hariç bırakılması konusunda düzenlemeler yapacağı hüküm altına alınmıştır. 1615 sayılı Gümrük Kanununun, 10.2.1994 gün ve 3968 sayılı Kanunla değişik 65’inci maddesinde ise, ithal eşyanın gümrük vergisine esas kıymetine Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmanın 8’inci maddesinin 2’nci fıkrasında belirtilen unsurların dahil olduğu, Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının (GATT) VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmaya İlişkin Yönetmeliğin 13’üncü maddesinin (f) bendinde de, ithal eşyasının, giriş liman ve mahalline kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan; yükleme, boşaltma, elleşleme giderleri, nakliye giderleri ve sigorta giderlerinin, ithal eşyasının gerçekte ödenen veya ödenecek fiyatına ilave edileceği belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, 10.9.1996 gün ve … sayılı giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın gümrük vergisine esas olan CIF kıymetinin hesabında, 30.8.1996 tarihli faturasındaki FOB 3.851.348.- Japon yeni kıymetine ilave olarak ara konşimentodaki 174.900.- Japon yeni taşıma ücreti yerine ana konşimentodaki taşıma ücretinin esas alındığı ve oluşan bu CIF kıymet üzerinden gümrük vergi ve resimleri tahakkukunun yapıldığı, iki konşimento arasındaki navlun ücreti farkına isabet eden vergilere ilişkin olarak “itirazım vardır” şerhinin düşüldüğü anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, ithal eşyanın gümrük vergisine esas CIF kıymetinin hesabında ara konşimento ve ana konşimentodaki navlun ücretlerinden hangisinin esas alınacağı hususunun tespitine ilişkin olduğundan, gümrük mevzuatında yer almamasına karşın uygulamada kullanılan ara ve ana konşimento kavramlarının öncelikle açıklığa kavuşturulması icap etmektedir.
Gümrük Yönetmeliğinde, beyanın tevsikine yarayan belgeler arasında sayılmış bulunan konşimento, anılan yönetmeliğin 258’inci maddesinde, deniz yolu ile yapılan taşımalarda geminin kaptanı veya donatanı veya mümessili tarafından yükletene verilen belge olarak tanımlanmış, kara nakliyatında yük senedi denilen ve taşıyıcılar tarafından tanzim edilen bir belgenin kullanılacağı belirtilmiş ve konşimento ile yük senetlerinin ihtiva etmesi gerekli bilgiler sayıldıktan sonra, hava taşımalarında da aynı anlamda ve benzeri bilgileri kapsayan konşimentoların kullanılacağı vurgulanmıştır. Sözü edilen maddenin son paragrafında ise, müşterek konşimentoların, bakanlığın tayin edeceği usul ve esaslara göre bölünebileceği hükmü yer almıştır.
Anılan hükme dayanılarak Maliye ve Gümrük Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünce yayımlanan 28.6.1988 gün ve 1988-159 sayılı genelgede, birleşik kargo (konsolide) taşımacılığı yapan firmalar adına düzenlenen müşterek konşimentoların bölünmesine ilişkin taleplerin, müşterek konşimentoların gümrük idarelerince tescil olunan manifestolara uygun olduğunun anlaşılması ve muhteviyatı eşyalara ait ara konşimentoların ibraz edilmesi kaydıyla ilgili gümrük idarelerince karşılanmasının uygun bulunduğu, ayrıca, birleşik kargo (konsolide) ile gelen eşyalar için aracı acentelerce tanzimli ara konşimentolardaki taşıma ücreti ile ana konşimentolardaki taşıma ücretleri arasında farklılık görülmesi nedeniyle taşıma ücreti ilgililerinden tahsil edildiğinden, 1615 sayılı Kanunun 65’inci maddesi gereğince gümrük vergisine esas olan kıymet tespitinde ara konşimentolarda belirtilen taşıma ücretinin esas alınması gerektiği belirtilmektedir.
Bu hukuki duruma göre; gönderici kısmında, ihracatçı firmanın; mal gönderilen kısmında ise, alıcı (ithalatçı) firmanın isimlerinin yazılı olduğu konşimentoya, uygulamada, “ara konşimento” taşımayı üstlenen ve ilk (ara) konşimentoyu düzenleyen firmanın, söz konusu malları başka bir firmaya taşıttırması halinde, asıl taşıma işini gerçekleştiren firma (kuruluş) tarafından düzenlenen konşimentoya da, “ana konşimento” denildiği; ana konşimentonun gönderici kısmında, taşıma işini ilk üstlenen aracı taşıyıcı firmanın; alıcı kısmında ise, aracı taşıyıcının anlaşmalı bulunduğu başka bir taşıyıcı firmanın adlarının yer aldığı; asıl taşıma işini yapan firmaca, birden fazla ara konşimento muhteviyatı eşyanın aynı anda taşınması halinde taşıma işleminin konsolide taşıma şekline dönüştüğü; başka deyişle, ana konşimentonun konsolide olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre; konsolide olarak düzenlenen ana konşimentonun içerdiği eşya miktarının, ara konşimentolarda yazılı olanların toplamına eşit olacağı; konsolide olmayan ana konşimentonun ise, ara konşimentoda yazılı eşya miktarını aynen içereceği tabiidir.
Yukarıda açıklandığı gibi, ana konşimentonun konsolide olması, yani birden çok ara konşimento muhteviyatı eşyaların taşınması durumunda, gümrük vergisine esas olacak eşya kıymetinin ara konşimentoda yazılı taşıma ücretine göre hesaplanması gerekmaktader. Öte yandan, Dairemizce verilen 25.2.1998 gün ve E:1998/228 sayılı ara kararına cevaben gönderilen belgelerden de, ana konşimentonun konsolide olduğu ve üç ayrı ara konşimento muhteviyatı eşyayı kapsadığı anlaşılmıştır. Bu durumda; davacı tarafından ithal edilen eşyaların gümrük vergi ve resimlerinin hesabında, ara konşimentoda yazılı taşıma ücretinin dikkate alınması gerekeceğinden; ana konşimentoda yazılı birim taşıma ücreti esas alınarak yapılan tahakkuka vaki itirazın reddine dair işlemin iptali yolundaki mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına, 22.6.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.