Danıştay Kararı 7. Daire 1998/2262 E. 1999/1793 K. 27.04.1999 T.

7. Daire         1998/2262 E.  ,  1999/1793 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No: 1998/2262
Karar No: 1999/1793

Temyiz İsteminde Bulunan : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davacı kurumun 1994 yılı işlemlerinin damga vergisi yönünden incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen damga vergisi ile kesilen kusur cezasını; 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 4’üncü maddesinden bahisle, olayda, yükümlü şirketçe …Anonim şirketinin kontratlı satış sistemi uyarınca anılan şirkete verilen ve bir sonraki ayda alınmak istenen ürünlerin cins ve miktarını belirten kağıdın, idarece taahhütname olarak nitelendirilmesi suretiyle dava konusu tarhiyatın yapıldığı, dosyanın incelenmesinden, …Anonim Şirketinin Kontratlı Satış Sistemine göre; …’in bir sonraki ay için ürün satış fiyatlarını ve diğer şartları ilan edeceği, alıcıların alacakları malların miktarını belirten süre içinde yazı ile bildirmesi üzerine, …’in talepleri karşılayıp karşılayamayacağını ya da ne kadarını karşılayacağını alıcıya yazı ile cevaplayacağı, müşterilerden alınan yazıların …’in satış ve üretim planlaması için piyasa taleplerinin belirlenmesine yardımcı olduğu, firmaların yazılarında belirttikleri cins ve miktardaki ürünü alma zorunlulukları bulunmadığı gibi, …’in de yazılı miktarın tamamını verme zorunluluğu bulunmadığı hususlarının anlaşıldığı, buna göre, bir sonraki ayda satın alınacak ürünlerin cins ve miktarını belirten yazının taahhütname niteliği taşımayıp, sadece tayin edilen usul ve esaslara uygun biçimde yapılmış bir talep niteliği taşıdığı sonucuna varıldığından, niteliği uyuşmazlığa konu kağıdı taahhütname kabul etmek suretiyle yapılan tarhaytta isabet görülmediği gerekçesiyle terkin eden …. Vergi Mahkemesinin … gün ve E:…; K:… sayılı kararının; davacının imzalayarak …Anonim Şirketine verdiği kağıdın taahhütname niteliğinde olması nedeniyle yapılan tarhiyatın yerinde olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı Kanunun 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49’uncu maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp, vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık; yükümlü şirketçe, …Anonim Şirketinin kontratlı satış sistemi uyarınca anılan şirkete verilen ve bir sonraki ayda alınmak istenen ürünlerin cins ve miktarını belirten kağıdın taahhütname niteliği taşıyıp taşımadığına ilişkindir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1’inci maddesinin 1’inci fıkrasında, bu kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu belirtilmiş, anılan tablonun akitlerle ilgili kağıtlar başlığını taşıyan 1’inci bölümünde de mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknamelerden belli parayı ihtiva edenlerin nispi; belli parayı ihtiva etmeyenlerin ise maktu damga vergisine tabi tutulacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, …A.Ş. kontratlı satış sisteminin bağlantı yapma esaslarının, …’in ilan edeceği bir sonraki ay için ürün satış fiyatları ve diğer şartlara göre, alıcıların alacakları malların miktarını belirtilen süre içinde bildirmesi üzerine, …’in talepleri karşılayıp karşılayamayacağını ya da ne kadarını karşılayacağını alıcıya yazıyla cevaplaması şeklinde olduğu, bu sistem çerçevesinde müşteriden alınan yazılarla satış ve üretim planlaması için piyasa talebinin belirlendiği, firmaların bu yazıda belirttikleri miktar ve cins ürünü almak zorunluluğu bulunmadığı gibi …’in de tamamını teslim etme zorunluluğu bulunmadığı, ürün satışı için …’le firmalar arasında ayrıca bir satış sözleşmesi yapılmamakla birlikte, bağlantının, firmalarca gönderilen talep yazısına …’in verdiği cevapla tamamlandığı ve bu cevabi yazıda talebin ne kadarının karşılanabileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Yani miktar, …’in talebe verdiği cevapla kesinlik kazanmakta, firmalarca talepte bulunulduğunda, fiyat belli olmakla birlikte satın alınacak miktarda bir kesinlik bulunmamaktadır.
Damga Vergisi Kanununun 10’uncu maddesinde, damga vergisinin nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergi de kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre bu kağıtlarda yazılı belli paranın, maktu vergide kağıtların mahiyetlerinin esas olduğu; belli para teriminin ise, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği belirtilmiştir.
Bu hükümlere göre; damga vergisine tabi bir kağıdın, nispi oranda vergilendirilebilmesi için, ya kağıda bağlanan işlem bedelinin (kağıdın içerdiği meblağın) kağıtta açıkça belirtilmiş olması, ya da bu bedelin matematiksel olarak hesaplanmasına olanak sağlayan rakamların kağıtta yer almış bulunması gerekmektedir.
Olayda, davacı şirketçe …’e gönderilen talep yazısı taahhütname veya sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği gibi, söz konusu kağıtta işlem bedelinin hesaplanmasına olanak sağlayacak şekilde satışa konu miktar da tam olarak belli olmadığından, kağıdın sözleşme olarak kabul edilmesi halinde bile nispi damga vergisine tabi tutulması imkanı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine; mahkeme kararının onanmasına, 27.4.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.